6 Mayıs 2011 Cuma

BAZEN ÇEKİP GİTMEK İSTİYOR İNSAN






Fırtınalar savururken yaprakları, deniz köpürürken dalgalarla, bazen çekip gitmek istiyor insan gecenin sessizliğinde, cehalet ve bilgisizliği geride bırakarak.

Yazmaktan, konuşmaktan acı duyulan yaşam kırıntılarına bakarken.

Sancılı, kutuplaşmalı, çatışmalı söylemlerle kalabalıklar yönlendirildikçe.

Hukuk ve adalet ihlalleri yaşandıkça.

Suskun kalabalıkları gördükçe meydanlarda.

Vurdumduymazlık, unutkanlık sürdükçe zihinlerde.

İnsan soramadan edemiyor.

Bu yaşananlar aydınlanmanın bir gereği midir, yoksa çağdaşlaşma dedikleri, ileri demokrasi dedikleri bu mudur?

Meydanlara bir göz atın.

Şu günlerde toplanan kalabalığı göreceksiniz.

 Diyeceksiniz ki ne var bunda.

Görmüyor musunuz meydanlara toplanan kalabalığın bir yanında “kadınlar” diğer yanında grup oluşturan “erkekler”.

Bir yandan öldürülen, sakat bırakılan, kaburgası kırılıp yüzü morartılan kadınlar. Diğer yanda aç yatıp kalkan çocuklar.

Bir yandan geleceğimizin çimentosu gençlerimizin geleceğinin karartılması pahasına yapılan sınav skandalları, şifreleme işlemleri. Diğer yandan iş arayıp bir türlü bulamayan gençler.

Bir yandan yoksulluk, yoksunluk, çaresizlik, açlık, sefalet. Diğer yandan elde edilen rant.

Bir yandan eğitimde çağ atladık diyenler, öğrencilerin önüne konulan birkaç bilgisayar. Diğer yandan bilgi eksikliği, sınavlarda sıfır alan on binler.

Bir yandan “çılgın” projeler. Diğer yandan yok olan hayvancılık, mazot bulamayan çiftçi, maden şirketlerine tanınan olanaklar, doğanın yok edilmesi, derelerin borulara hapsedilmesi.

Bir yandan satılan topraklar, fabrikalar. Diğer yandan yok edilen doğal hayat, ormanlar.

Kaybedilen su havzaları. Ekilemeyen topraklar.

Bir yandan taşeronlaşma, sendikasızlaşan işçiler, milyonlar. Diğer yandan kutlanan işçi bayramı. Aslında bu durumda kutlanan belki de“Bahar ve Çiçek Bayramı” idi…

Bir yandan Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün kutlanması. Diğer yandan dünya hapishanelerinde yatan gazetecilerin yarıya yakınının Türkiye’de tutuklu olması ve basın özgürlüğünde sadece Libya ve Zimbabwe’yi geçiyor olmamız.

Bir yandan seçim coşkusu diğer yandan geçim sıkıntısı.

Bir yandan parasız eğitim isteyenlerin hapishanelerde yatması.  Diğer yandan demokrasi, adalet, eşitlik, özgürlük masalları.

Bazen çekip gitmek istiyor insan, yaşananları yitip giden yaşamları gördükçe,  yağmurlarla ıslanan ıssız yerlere.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder