2 Nisan 2012 Pazartesi

Eğitim Sisteminin Düşündürdükleri


Kurtuluş Savaşı başarı ile tamamlandıktan sonra sıra Cumhuriyet rejiminin ruhuna uygun yasaların düzenlenmesine gelmişti. Ülkemizi çağdaş uygarlıklar düzeyine çıkarmak için, peş peşe devrim yasaları uygulamaya konmuştur.
Bunlardan en önemlisi, Türk toplumunu bilimin aydınlığında hak ettiği yere çıkarmak için 1924 yılında yürürlüğe konulan “Tevhidi Tedrisat (Öğretim Birliği) yasasıdır. Günümüze kadar kıyısından köşesinden kırpılmaya çalışılan bu yasa tam uygulanabilseydi ülkemizin bir Avrupa ülkesi konumunda olması söz konusu olacaktı. Bu yasa o yıllardan başlayıp günümüze kadar geçen süreçte insanımızı “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller olarak yetiştirilmesini amaçlamıştır.
Şu günlerde yasalaşan yeni eğitim kanunu pedagoglara danışılmış mıdır? Toplumda uzmanlarınca yeterince tartışılmış mıdır? Toplumun büyük bölümünün yasa ile getirilmek istenen değişikliklerin yeterince farkında olmadığı anlaşılıyor. Toplumun değişik kesimleri ile yapılan görüşmeler bunu gösteriyor demek abartı olmasa gerek.
Eğitim sendikalarının yasa ile ilgili görüşleri irdelendiğinde yasanın getirileri daha iyi anlaşılmaktadır. Çünkü ilgili sendikaların eğitimde uzman kadroları böyle bir eğitim sisteminin dünyanın hiçbir gelişmiş demokratik ülkesinde olmadığını söylüyorlar. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız “Artık Tevhidi Tedrisat yok hükmündedir. Eğitimi bir bütün olarak dinselleştirmenin yasal adı kondu” değerlendirmesinde bulunuyor. Eğitim- İş Genel Başkanı Veli Demir, düzenleme için “Tüm okulları İmam Hatipleştirme operasyonu” şeklinde konuşuyor.
Her iki eğitim sendikasının yetkililerinin söyledikleri okullarda gerçekleşir mi?
Yeni eğitim düzenlemesinde ortaokul ve liselere “Kuran-ı Kerim” ve “Hz. Peygamberimizin hayatı” adıyla seçmeli ders konulması kız ve erkek öğrencilerin bir arada olduğu karma eğitimin sekteye uğrayacağı konunun uzmanlarınca dile getirilmektedir.. Çünkü Kuran dersinin seçmeli olarak alındığı bir okulda kız öğrenciler “Kuran elimizde iken dinimiz gereği başımızı kapatmak istiyoruz”  diyebilecekleri gibi velilerde “kızımın Kuran okuduğu yerde bir erkeğin olması doğru değildir” diyebilecektir.
Bu anlamda başını örtenler örtmeyenler ya da Kuran-ı Kerim dersini seçmeli alanlar almayanlar şeklinde bir ortam oluşabilecektir. Ortaokullarda da seçmeli Kuran derslerinde türban takılması gündeme gelebilecektir. Ayrıca Kuran dersinde öğrencilerin İslami değerler gereğince “abdestli” olmaları yönündeki gereklilik de okullarda “abdesthane” alanlarının olmasına ve “mescit” gibi ibadethanelerin kurulmasını gündeme getirebilecektir.
Dünya genelinde toplamda 177 ülkenin eğitim sisteminde çocukların okula altı ya da yedi yaşlarında başladığı dile getirilmektedir. Dünyada toplamda 193 ülkenin olduğu düşünülürse okula başlama yaşının çocukların duygusal, fiziksel gelişiminin ancak o yaşlarda istenen düzeye geldiği gerçeği karşımıza çıkıyor. Yeni yasa ile ülkemizde ise bir çocuğun okula başlama yaşı 5 olacaktır. Beş yaşında başlayıp ilk 4’ü tamamlayan öğrenci 9 yaşında ikinci 4’e başlayacak. Liseye ya da son 4’e ise 13 yaşında başlayacaktır. Lise eğitimi açık öğretim şeklinde yapılabilecektir. Meslek liselerine yönlendirme öğrencilerin becerileri dikkate alınarak yapılacağından bir çocuğun hangi liseye yönlendirilmesi gerektiğine o çocuk 13 yaşında iken karar verilecektir. ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde öğrenciler 16 yaşından önce eğitim programları arasında seçim yapmazlar.

11 yorum:

  1. Herkes şeriat gelmez canım diyordu, işte geldi bile...eğer akp'ye dur denmezse bu ülkede kimse özgürce başını açamayacak, istediği şekilde giyinemeyecek, yavaş yavaş Suudi Arabistan'daki gibi kadınların araba kullanması yasaklanıp, tüm tv programları diziler kaldırılacak..hoşgeldin şeriat!!!

    YanıtlaSil
  2. Zamanla neyin olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz "bücürükveben"...

    YanıtlaSil
  3. Bu eğitim yasasını oldu bittiğe getirdiler bence...
    Sizinde yazınız da belirttiğiniz gibi bu sefer okullarda ayrımcılık başlayacak çünkü çocuklar en acımasız eleştiriciler ve Kuran dersini seçmeyen yada seçen öğrenciler etiketlenecekler.
    Ben zaten çocukların belirli bir yaşa gelmeden başlarını örttürmelerini de anlamıyorum. madem baş örtmek; Allah için hür irade ile yapılacaksa ufak bir çocuk bu kararı nasıl verebilir ki?......

    YanıtlaSil
  4. Küçük yaştaki çocuğun kendisini ilgilendiren bir konuda ebeveynlerinin düşüncesini almadan karar verebileceğini düşünmüyorum. Yorumunuza katılıyorum "gulsah". Yorum için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel anlatmışsınız hiç bu kadarı aklıma gelmemişti yeni sisteme karşıyım din karşıtı değilim bu kadarda fazla oldu aydınlatıcı bilgiler verdiğiniz için teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  6. Bir Millettin can damarı olan Milli eğitim sistemi her nedense yap boz tahtası gibi.. Bu olmadı, diğeri, o olmadı öbürü.. kardeşim yok mu bize uygun bir sistem.. yazık değil mi? gencecik beyinlerimiz siz yöneticilerin basiretsizliği yüzünden, üretmekten,anlamaktan, düşünmekten uzak robot haşne getiriliyor.. yeni sistem kousunda ben de katılıyorum. Kimsenin konu hakkında yeterli açıklayıcı, tatmin edici bir bilgisi olduğunu düşünmüyorum.. Kaldı ki; sistemi nasıl getirdikleri hepimizce aşikar.Kavgayla, kaba kuvvetle meclise getirlien ve aynı şekilde orada dan geçirilen bir sistemden çok fazla bir şey beklemiyorum. Bu sistemin de çok uzun ömürlü olacağına ihtimal vermiyorum.. Paylaşımınız için teşekkürler, saygılar..

    YanıtlaSil
  7. Muhterem Hüseyin Bey, hepimizi ilgilendiren mühim bir konuyu ele aldiginiz icin ben sahsima size tesekkür ederim.Farkli bakis acilariyla getirecegi tehlikeleri siralamissiniz. Ben bile bu kadarini tahmin etmemistim ama yaziniz okuyunca cok hak verdim.Okul yasini 5 yas olmasi cok erken, olmamasi gerken bir sey bunu kendimden basladigim icin biliyorum.Cünkü ilk iki yilimi hic hatirlamiyorum kopuk hatiralar halindeler.Okuma yazmayi ilk ögrenenlerden olmama ragmen idrakimin tamamen acik olmasini isterdim. Ayrica liseye 13 de baslamak son derece erken bir yas .Cünkü cocuk daha neyi istedigini bilecek kadar bile bilinclenmemistir. O yüzden okul basarisinda da ani degisikliklerin olacagi tehlikeli yastadir. Yanlis teshis belki yüksek tahsili bu sistemle cocuga men edecektir.En kötüsü ise 17 Üniversite yasi bunu bile erken bulmusumdur.Bizim üniversiteyi bitirdigimiz yasta avrupali mesela Alman ögrenci daha yeni üni ye giriyor. Kisisel olarak daha kendinden emin daha donanimli oldugundan üni egitimindeki performansta aslina bakarsaniz daglar farkediyor.Ben burada bizzat kendi cocuklarimda bunu müsahade ettim. Adamlar bir Gymnasium okuyor sanirsiniz üniversite.Bizde hazirlanan semestr ödevleri bunlarda her hafta oldugu gibi her ay presentation hazirlamalari gerek.Cocuklar basini kaldiramiyor.Her neyse bir husus cok göz ardi edilmis: IS MÜTAHASSISLARINA SORULMAMIS bu cok acik sonu yine kargasa olacaktir.Yine yap boz tahtasi olacak anlasildi.Hürmetlerimle efendim

    YanıtlaSil
  8. hepimizi ilgilendiren bu konu hakkında bizi aydınlattığınız için çok teşekkürler saygı değer hocam.. çocuklarımızın durumu çok vahim.. buna bir çare bulunmalı... haremlik selamlık dönemleri başlayacak inanamıyorum.. türkiye bu kadar geriye gidecek..PES... kötü günler kapıda..

    YanıtlaSil
  9. Hiç kimse din karşıtı değildir. Dinimizin öğrenilmesi gerekir. Lakin bunu yaparken laik eğitim anlayışına dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum "sayanlaruya"...

    YanıtlaSil
  10. Yorumuna katılıyorum "Kum Tanesi"...Yorumuna ne söyleye bilirim ki teşekkürler...

    YanıtlaSil
  11. "Haremlik selamlık" uygulaması diyorsun "kardelencicek"...Olmaması en büyük isteğimizdir. Kız erkek ilişkilerinde çocuklarımıza güvenmek durumundayız. Onları birbirinden kaçar konuma sokmak 21. yüzyılın çağdaş gelişimine ve anlayışına uygun olmaz diye düşünüyorum. Teşekkürler..

    YanıtlaSil