23 Kasım 2012 Cuma

Çalış(a)mıyor !




Ülkemizin nüfusu yaklaşık 74 milyon civarında. Nüfusun çalışma yaşında olan kısmına iş ve tamamına aş sağlanması lazım.
Fakat sağlanamıyor. Sokaklar çalışabilecek yaşta olan gençlerle dolup taşıyor. Kafeler keza öyle.
Bir bakıma çalışabilecek yaşta olan nüfusun yarısı çalış(a)mıyor. İşsiz sayısı 3-4 milyon civarında.
Çalışmayan ev kadınlarının sayısı da 10-12 milyon civarında bir rakam tutuyor.
Ülkemizin kaynakları tam kapasite kullanıldığında yeterli olmasına rağmen dış kaynak kullanıyoruz. Her ülke dış kaynak kullanır. Lakin bize gelen dış kaynak yatırım yapmaktan çok elde olanı da götürmeye geliyor.
Gelen kaynak uzun vadeli yatırım yapmak yerine (kısa vadeli sermaye girişi) borç vermek ve borsada oynayıp kazanmak amacında.
Bu durum yatırım olmadığı sürece işsizliğe çare olamıyor.
Ülke notunun derecelendirme kuruluşları tarafından yükseltilmesi de yetmiyor.
Ülkemiz kendi kendine yetebilecek kaynaklara sahip bir tarım ülkesidir.
Lakin tarım ürünlerini de başka ülkelerden ithal ediyoruz.
Bu ithalat kendini meyvecilik ve hayvancılık alanında da gösteriyor.
Değişen bir şey yok.
Çiftçinin desteklenmesi, tarım ve hayvancılığın canlandırılması lazım.
Sanayi kuruluşlarını verimli çalışabilecek kapasiteye getirmenin yanı sıra tarım ve hayvancılıkta da gelişme sağlandığında neden ihtiyacımız olan ürünleri dışarıdan alalım?
İşin kolayına kaçıp ithalat yapılıyor. Lakin ithalatı karşılayacak yeterli ihracat olmadığı için döviz açığı (cari açık) veriyor.
Cari açık şu anda açıklanan verilere göre 333 milyar dolara ulaşmış görünüyor.
Ekonominin içinde bulunduğu dar boğazın atlatılması ve işsiz sayısının azaltılması için çaba gösterilmeli.
Çalışabilecek nüfusun evlere kapatılması ya da kafelerde zaman geçirmesinin ekonomiye bir faydası yok.
Ülkemizde yardımlara yaşamanın yolu açıldı. Bir anlamda sadaka kültürü yerleştirildi.
Gerçekten ihtiyacı olanların yanı sıra ihtiyacı olmayanlar da yapılan yardımlardan faydalanır oldu.
Bunu etrafınıza baktığınızda rahatlıkla görebilirsiniz.
Öyleleri var ki evi var, altında arabası var yardım alıyor.
Gücü kuvveti yerinde olmasına rağmen çalışmak için iş aramıyor. Alışmış verilen yardımlarla yaşamaya.
Evinde doğalgaz kullanımı için döşenmiş kombi olmasına rağmen verilen kömürle ısınıyor. Ya da kömürü el altında satıp gaz alıyor.
Dünya da ekonomik kriz derinleşe dursun ülkemizde doğalgaz abonelerine torba torba kömür veriliyor. 2012’de kömür yardımı alan aile sayısı yaklaşık 17 milyon.
Yardımlar çalışabilecek yaşta olanların çalışmasını engellediği için bir bakıma yoksulların sayısını da artıracak gibi görünüyor.
Üç çocuk yapmaya teşvik edilen aileler bu durumda çocuklarını nasıl yetiştirecekler acaba?
Durum bu şekilde devam ettiği sürece, ülke kaynakları da verimli kullanılmadığında; işsizler kafelerde, sokaklarda,  evlerde azalmayacak aksine artacaktır.

10 yorum:

  1. Yeni tasarımınız çok güzel olmuş Öğretmenim, ziyaretimin sebebi ellerinizden öpmeye geldim Öğretmenler gününüz kutlu olsun, sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim "siyahkuğu"... Gerçekten memnun oldum bu güzel mesajına. Gözlerinden öpüyor sağlıklı ve mutlu yarınların seninle olmasını diliyorum. Bir kaç gündür misafirim vardı. O nedenle cevabımı geciktirdim kusura kalma:)

      Sil
  2. Yardım değil iş gerekli insanlarımıza. Üreten bir ekonomi gerekli. Ama bizimkiler hovarda mirasyedi gibi sata sata bitirdikleri için vatanı ve üretime dayalı ekonomi işlerine gelmediği için insanlarımız yardıma alıştırıldı.
    Hocam, bir önceki yazınız İstanbul Meyhaneleri'ni açıp okuyayım dedim, yazıyı kaldırmışsınız herhalde okuyamadım. İlgi duyduğum bir konu olduğu için İstanbul ve meyhaneler, ne yazdığınızı merak ettim.
    Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimdi biri çıkıp şunları söylemişti...
      "Bizim kültürümüzde 'sadaka' vardır"...diye...
      Vardır....
      Var olmasına da...
      Gerçek ihtiyaç sahibine verilmeli...
      Peki nasıl yardım yapılmalı?
      İncitmeden...
      Deşifre etmeden...
      Konu komşuya göstere göstere değil...
      Yardıma muhtaç insanların da sonuçta onurları vardır her ne kadar yardıma muhtaç olsalar da...
      Önemli olan yardımlarla yaşatmak değil...
      Önemli olan kendi kendine yeter duruma getirmek...
      Alıştırmamak ...
      Ekonomiyi yardımlarla ayakta tutamayız...
      Ye ne yapmalı?
      Üretmeli...
      "İstanbul Meyhaneleri"...
      İlgili yazıyı kayıt sırasında önemli bir bölümünü sildim...
      Kaldırmam ondandır...
      Sevgiler saygılar Nurten Hanım....

      Sil
  3. Öncelikle öğretmenler gününüz kutlu olsun.
    Yazdıklarınıza katılmamak mümkün mü? Üreten,çalışan çok az.. bedava kömür,makarna,bulgur insanları tembelliğe, dilenciliğe teşvik ediyor,gerçekten çalışamayacak haldeki veya çok yaşlı vatandaşlar ayrı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum Müjde kardeşim...
      Bu güzel mesajına...
      Önce üretim...
      Kaynakları doğru kullanmak...
      Sonra...
      Muhtaç olana yardım...
      Doğrusu bu bence.

      Saygılar sevgiler Müjde Hanım.

      Sil
  4. Yeni tasarımınız gayet iyi olmuş hocam.Daha ferah görünüyor.Açıklamanıza tam anlamıyla katılıyorum.Üretmekten çok malesef tüketmeyi seviyoruz.O kadar çok kaynağımız var ki onları da kullanamıyoruz.Hal böyle olunca dış alıma yöneliyoruz.Elimizdeki kaynakları kullanmayı bir becerebilsek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap Cumhuriyetim yapmış olduğunuz yoruma katılıyorum.
      "Elimizdeki kaynakları kullanmayı becerebilsek" cümleniz meselenin çıkışını kolaylaştıracaktır. Doğru anlayıp uygularsak eğer...
      Saygılar.

      Sil
  5. Konu içeriğiniz gerçekten durumumuzu açık net bir şekilde ortaya koymuş.. Öylesine kargaşa bir ekonomimiz var ki; bir türlü düzen tutturulamıyor.. Bu duruma gelmemizde, toplumsal, sosyal, kültürel siyasal bir çok neden etkili. öncelikle rahatına düşkün, hayatta yakaladığı hayat standardının altına düşmemek için çaba sarf eden, ne düşünce üreten ve ne de iş üretmekten aciz hale geldik, ya da getirildik. Ülkemizin çok değerli madenlerinin işletilmesi verimli hale getirilememe nedenini hep merak etmişimdir.(Onunda bizim tekelimizde olmadığını okumuştum:() Bir tarafta işsizlik diz boyu iken, başka bir kategoride yığılma var.Her ne kadar asgariye indirmek için değişik yöntemler uygulamaya koysalar da, başta siyasiler kendileri uymadıkları için (Torpil) adamını yerleştirme engellenemiyor.Diğer tarafta emekli olmayı hak ettiği hatta geçmesine rağmen uzun yıllar çalışmaya devam eden insanlarımızın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Ya da emekli olmasına rağmen tekrar çalışmak durumunda olan çalışan insanlarımız işsizliğin artmasında etkili olduğunu düşünüyorum.
    Ayrıca Yardım yapılmalı, yoksula ihtiyacı olana.gerçek ihtiyaç sahibi bulunmalı. Bu gün sabah haberlerde kadın 4 çocuğu ile soba yok, elektirik yok. Yardım istiyordu. Çocukları da okula gidiyor. Bu tarz insanlara yardım yapılmalı.. yardımlar şov ve deşifre amaçlı olmalı.Bizim kültürümüzde gösteriş için yardım yapılmaz. Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli..Ama ne yazık ki, deşifre etmek, övünmek adına tv lerde şov yapanları görüyoruz.
    Emeğinize sağlık, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hanife Hanım, yorumunuzun her satırına katılıyorum...
      Katkınız beni mutlu etti...
      Yorumunuza teşekkür ediyorum...
      Saygıyla.

      Sil