Ankara/ Sincan
Ocak ayının yağmurlu ve puslu bir öğle vakti.
Meltem sokağının kitapçısını, kalabalığını, kendine
özgü havasını, kebapçısını, dönerci önünde oluşan sabırsız insanların
oluşturduğu kuyrukları ve çocukların annelerini sıkboğaz etmelerindeki
aceleciliği özlemişim.
Sağa sola koşuşturan insanların acele edişlerini,
yağmur altında ışıl ışıl parlayan kaldırımlarda el ele yürüyen insanların durup
göz attıkları vitrin camlarının canlı duruşlarını seyretmenin vazgeçilmezliğini
de.
O anın dinginliğinde köşe başını mesken tutmuş, apartman saçağının
korunaklı yerinde etrafı kolaçan eden, üstü başı yırtık, çarpık bacaklı,
ayakkabıları solgun ve çamur içinde, tüyleri dökülmüş bir kuşun soğukta
titremesine benzer bir titreyişle ellerini açmış ihtiyarın gelen geçen
insanlarla “diyalogunu” uzaktan seyretmenin düşündürdüklerini de.
Ankara
Sincan’ın geniş ve planlı; parklarla dolu sokaklarını, caddelerini de…
Gazete
almak için dışarı çıktığımda Kumru sokağın gürültücü çocuklarının dar alanda
koşuşturmalarını; park halindeki arabalar arasında çift kale top oynamalarını
da…
Sokağın
az ilerisinde parkta ki yerini almış müdavimlerin beni gördüklerinde “gel
hocam gel hele!” diyerek el sallamalarını da…
Özlemek
işte böyle bir şey!
Bulunduğun
yere alışamamak da!
Aslında bu anlattığınız her şey ya da benzeri şuan yaşadığınız şehirde de mevcuttur. İşte gurbet dedikleri böyle bir şey olsa gerek. Alıştığınız benimsediğiniz yerden uzakta yaşamak, oranın en ince detayına kadar her şeyi özletiyor..
YanıtlaSilKaleminize sağlık Hüseyin Hocam.
Ailenizle birlikte gönlünüzce bir pazar diliyorum.
saygılar
Kesinlikle haklısınız Hanife Hanım...
SilLakin "bülbül" ve "kafes" olayını bilirsiniz...
Selam ve saygılarımla iyi pazarlar diliyorum.
Olmadı şimdi. Boşuna mı demişler; "Ankaranın istanbula dönüşü güzel " diye:)
YanıtlaSilBence Ankara İstanbul'a değil; İstanbul Ankara'ya gitmelidir...
SilMustafa Kemal bozkırın ortasındaki bu kasabayı seçmiştir zamanında..
Lakin,
Görüşünüze de saygı duyarım.
İyi pazarlar diliyorum.
Sizi çok iyi anladığımı söylesem bilmem inanır mısınız hocam?
YanıtlaSilBenim için de Asya hanımın dediği gibi Ankara'nın İstanbul'a dönüşü güzeldir. Ancak, yıllar yılı senede bir kez günübirlik gittiğim Ankara'yı çok sevdim ben. Üç dört yıldır gidemiyorum, vallahi özledim. Düzenini en başta. Atatürk'ün kurduğu şehir oluşunu, Anıtkabir'i.
İnsan yaşadığı yerden kalkıp kısa bir süreliğine de olsa zorunlu olarak başka bir şehire giderse özlememesinin imkanı yoktur. Mutlaka özler.
Saygılarımla.
Düşüncelerini bizlerle paylaştığın için teşekkür ediyorum...
SilSaygı ve selam bizden.