13 Ocak 2013 Pazar

TECAVÜZ OLAYINI GERÇEKLEŞTİRENLERİNDE ANASI BİR KADIN

                                     Pencap eyaletinde yüzleri örtülen altı toplu tecavüz sanığı


Haftalardır dünya kamuoyunu meşgul eden olay...
Hindistan’da; Yeni Delhi’de bir otobüste toplu tecavüze uğradıktan on gün sonra aldığı darbelerin ve gördüğü ağır işkencenin etkisiyle beyninde oluşan hasar, akciğer enfeksiyonu ve çoklu organ yetmezliği sonucu tedavi edilmekte olduğu hastanede yaşamını yitiren genç kızın dramıydı.
16 Aralık’ta gerçekleşen olayın kurbanı 23 yaşında bir üniversite öğrencisi.
Olay sonrasında Yeni Delhi başta olmak üzere Hindistan’ın çeşitli şehirlerinde protesto gösterileri yapılmış; polis tarafından gözaltına alınan altı şüphelinin idam edilmesi istenmişti.
Hindistan dünyanın Çin’den sonra nüfusu en kalabalık ikinci ülkesi.
Ülkeyi ve dünyayı ayağa kaldıran bu toplu tecavüz olayının üstünden henüz bir ay geçmemişken ülke benzer bir olayla bir kez daha sarsıldı.
Yine bir yolcu otobüsü…
Yine toplu tecavüz…
Kurban bu sefer 29 yaşında bir kadın.
Tarih 11 Ocak 2013.
Otobüsteki tek yolcu olan kadın Pencap eyaletinin kuzeyindeki köyüne gitmek için otobüste yer alıyor.
Şoför ve muavin otobüsü ıssız bir yere park edip, kadını yakınlardaki bir binaya götürüyor.
Birinci olaydan ve protesto gösterilerinden ders almamış olacaklar ki…
İnsanlıktan nasiplerini almamış olacaklar ki…
Vicdansızlığın doruklarında gözleri ve duyguları körelmiş olacak ki…
Beyinleri afyonlanmışçasına düşünme ve algılama yetisini kaybetmiş olacaklar ki…
İki kafadar beş arkadaşı ile tecavüz olayını sabaha kadar devam ettirip; ertesi gün kadını otobüsle köyüne bırakıyor.
Hindistan’da tıpkı Pakistan ve Afganistan, Yemen, Arabistan gibi ülkelerde olduğu gibi kadın ikinci planda ve yeterince değer verilmiyor…
Oysaki tecavüz olayını gerçekleştirenlerinde anası bir kadın…
Kendi karılarına, kızlarına benzer şekilde tecavüz edilse acaba nasıl bir duygu içerisinde olur bu aşağılık mahlûklar?
İşin ilginç bir yanı daha var…
Hindistan’ın popüler dini gurularından biri olan Asharam…
Toplumda “Bapu” (Baba, Mürşit kimse) olarak tanınıyor.
Asharam ya da nam-ı diğer bapu tecavüz olayı ile ilgili bakınız ne diyor…
Yaşanan toplu tecavüzde ülke vicdanı şoke olmuşken hem de…
Tecavüz olayında sadece saldırganların suçlanmaması gerektiğini belirtiyor:
Gerekçesi ise şu;
“Eğer kurban Tanrının adını ansa ve saldırganların ayaklarına kapanıp şefkat dilenseydi bu trajedi olmazdı.”
İnsan sormadan edemiyor…
“İyi de ‘Sayın Bapu’ siz tecavüzcülerin yanında mıydınız? Kurbanın tecavüzcülerine diz çöküp yalvarmadığını ve Tanrının adını anmadığını nereden biliyorsunuz?”
İşte bu “bapu” Hindistan’da “baba” ya da “Mürşit kimse” olarak bilinip saygı gösterilen biri.
Asharam(Bapu)

Hindistan “Kast” sisteminin varlığını koruduğu bir ülke…
Halk konumlarına göre; çeşitli sınıflara ayrılır…
Hayatın her alanında kast sisteminin etkisi vardır…
Kast sistemi sınıflandırması öncelikle evlilik ve iş bölümüyle ilgilidir…
Yaşananlara bakar mısınız?
Benzer tecavüz olaylarına ülkemizde de sıkça rastlandığını söylemek abartı olmasa gerek.
Ensest ilişkilerin sıklıkla gündeme gelmesi boşuna değildir.
Basında benzer tecavüz haberlerine rastlarız.
Defalarca tecavüze uğrayan, sonunda tecavüzcüsünün başını kesip köy meydanına atan, ruh sağlığı yerinde olmadığı kesin olan mahkûm Nevin Y.’nin hamile olması ve yaşadığı dram…
İnsan sevgisinin yüzyıllarca çiçek açtığı kadim Anadolu topraklarında hangi vicdan, hangi düşünce, hangi yürek böyle bir şey yapabilir diye düşünemeden edemiyor insan.
Bir başka örnek vermek gerekirse…
Aralık 2011 tarihinde kendisini Şeyh olarak tanıtan vicdansızın Bursa’da sözde müritlerine uygun gördüğü “nitelikli cinsel saldırı” belleklerde tazeliğini korumaktadır.
Olaya neresinden bakarsanız bakın; hangi ülkede gerçekleşirse gerçekleşsin kadınlara karşı yapılmış ahlaksızca ve alçakça saldırıdan başka bir şey değildir bu yapılanlar.

10 yorum:

  1. Bu tür haberler kanımı donduruyor,erkeklerden nefret etmeme neden oluyor. Kafamın içinde teoriler dolaşıyor, mesela bütün erkekleri ergenliğe girince hadım etmek, bir kaç tane damızlık bırakmak, onları da kontrol altından tutmak gibi.Döllenme mi tabi ki suni:)
    Amazonlaşıyorum kısaca.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her insan bir değildir...
      Her erkeğin anlayışı da benzer değildir...
      Birbiriyle örtüşmez...
      Ben yazım uzun olmasın diye üzerinde fazlaca durmadım...
      Lakin bu tür saldırgan davranışları gösterenlerin...
      Yaşamlarına bakıldığında sorunlarla dolu olduğu görülecektir.
      iyi bir eğitim almadıkları...
      Kadına saygı göstermedikleri...
      Kadını cinsel bir "obje" olarak algıladıkları...
      Aile yaşantılarının sorunlu olduğu...
      Yetişme koşullarının söylediğiniz gibi "hadım"lık olduğu...
      Görülecektir...
      Olayı verirken...
      Asharam denen şahsın olaya bakış açısını kısaca vermem...
      Ülkedeki Kast sistemini kısaca vermem...
      Elbette boşuna değildir...
      Okuyucu zaten anlatılmak isteneni anlıyor...
      Lakin,
      Görüşlerinize de saygı duyuyorum...
      Yaşananların sizi bu düşünceye sevk etmesini de yadırgamıyorum...
      Kim bilir belki de siz haklısınız...
      Yalnız dediğiniz gerçekleşirse "tek" tip, tek "DNA" lı nesiller yetişir...
      Saygılar.

      Sil
  2. Kusura bakmayın hocam, kaba bir laftır ama gerçekçi bir atasözüdür: Nerede çokluk, orada b...luk..nüfusu çok ülkelerin hali ortada, bir ülkenin nüfusu ne kadar azsa, o kadar iyi kontrol edilir, açlık,sefillik,işsizlik o kadar az olur...bu tür iğrenç olayların hep Hindistan gibi ülkelerde olması tesadüf değil...sevgili asyayazar'a da katılıyorum, özellikle cahil, ya da zarzor ilkokul bitirmiş erkekleri hadım etmeli çünkü eğitim ne kadar azsa, suça eğilim o kadar artar, tabii istisnaları da vardır, ayrıca tecavüz suçluları 24 saat içinde idam edilirse caydırıcı olur, yok öyle senelerce dava olacak, sonra afla çıkacak...ayrıca tıp biliminden faydalanmalı asyayazar arkadaşımın dediği konuda doktorlar beyin haritası çıkartıp tecavüz,saldırganlık, psikopatlık eğilimine sahip kişileri de hadım etmeli..mesela vaktiyle gazetede okumuştum bir psikiyatrist anlatıyordu suçlu klinik tip insanların elleri bile farklı, anlatmıştı o farkı tamamını hatırlayamıyorum, aklımda kaldığı aşırı iri, ellere, parmaklara, iri cüsseye sahip olduklarıydı...nasıl klinik tip varsa, suçlu, tecavüze yatkın insanların mutlaka beyinlerinde bir ipuçları bulunur buradan yola çıkılarak da o kişileri hadım etmek bence çok doğru olur.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kusur olur mu hiç...
      Kadınlara yönelik bu tür saldırıları yapanların gerekli yaptırım ve cezaları almaları gerekir...
      Bu hadım da olabilir...
      Caydırıcı cezalarda..
      Lakin,
      İşin özünde...
      Erkek egemen toplumlarda...
      Kadının "adının" olmaması yatıyor...
      Oysa ki bu tür insanlık dışı davranışları sergileyenlerin de...
      Anaları bir kadındır...
      Lanetliyorum...
      Her nerede yaşanıyorsa...

      Sil
    2. Sonradan tekrar baktım da fotoğrafa tecavüzcülerin yüzleri maskeli halbuki tam tersine HERKES GÖRMELİ Kİ, yarın bir gün, 10 yıl sonra, 15 yıl sonra bunlar serbest kalacak, belki nişanlanacak! Evlenmeye kalkacak! Belki bir çocuk yuvasında hizmetli, çocuk parkına bekçi olmaya (ülkemizde yaşandı!!)kalkışacak!!!İngiltere'de pekçok sübyancı tecavüzcünün özellikle öksüz çocuklar yetim çocuklar evlerinde işe girdiğini bizzat İngiliz gazetelerinde okumuştum. Zaten o niyetle giriyorlarmış!..kısaca bunların yüzlerini değil kapatmak herkes hafızasına kazımalı..

      ve evet erkek egemen toplumun bir sonucu hocam..kadın bir cinsel eşya, cinsel şey, İslam'da NAMAHREM!!! başka dinlerde de öyle kadın hep günaha teşvik eden, günah işleten, Adem'e elmayı yedirterek günaha sebep olan bir yaratık!!! Erkeklerin hiç suçu yok!

      Sil
    3. Müjde hanım; düşüncelerine katılıyorum...
      Toplumsal yapıdan uzak...
      Psikolojisi toplum içinde yaşamaktan uzak...
      Dengesiz...
      Gayri ahlâki yaklaşımları benimsemiş...
      İnsan haklarını...
      Başkalarına saygıyı...
      Davranışlarının sınırını...
      Tayin edip bilemeyen...
      Toplumun ve vicdanların yüz karası bu şahısların...
      Gözetim altında tutulması lazım...
      Hindistan polisi şahısların yüzlerini neden kapatmış...
      Teşhir etmemek için...
      Polisin insan hakları bağlamında yaptığı...
      Bu davranış hukuki olarak doğru...
      Tecavüzü yapan alçakların...
      Teşhir edilmemesi insan hakları bağlamında düşünülmüş sanırım...
      Haa..
      Olayı tüm dünya kamuoyu izliyor...
      Bu şahısları savunan avukat...
      "Müvekkillerim suçu işlememiş" iddiasında ...
      Kaldı ki...
      Yargının verdiği bir kesinleşmiş karar yok...
      Yargısız infaz yapmama adına bu yüzlerini kapatma yolu tercih edilmiş büyük ihtimal...

      Sil
  3. Merhaba Hüseyin bey o kadar doğru ve o kadar çirkin bir konuya parmak basmışsınız ki ben bu yazıyı ayın yazısı seçiyorum kendimce..
    Sadece kadına değil tüm hak tecavüzcülerine nalet olsun.. iyi haftalar dilerim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu güzel yorum için teşekkür ediyorum "VuslaT" kardeşim....
      Saygılar.

      Sil
  4. Merhabalar Hüseyin Bey,

    Hz. Adem ile eşi Havva'nın yaratılışındaki mitolojik efsanelere bakılırsa durum öyle. Ama gerçeği yalnızca Allah biliyor.

    Siz de bir öğretmensiniz ve bu konuyu çok iyi bilirsiniz. Eğitimsizlik ve cehalet her türlü kötülüğün anasıdır.

    Cenab-ı Allah'tan tüm insanlığa hidayet diliyorum. Elbette her türlü tecavüz olayını da şiddetle ve esefle kınıyorum.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Recep Bey...
      Her türlü insan haklarını ihlal olayını kınamak lazım...
      Tepki vermek lazım...
      Yapanın yanına kâr kalmamalı bu...
      Çünkü söz konusu olan mağdur ya da mağdurlar sonuçta insandır...
      Ve insan saygıyı hak ediyor...
      Selam ve saygılarımla.

      Sil