17 Ocak 2013 Perşembe

ZAMAN ÖYLE GEÇER Kİ



İnsanlık tarihi acılarla, savaşlarla, zalimliklerle, kıyımlarla, katliamlarla doludur. Tarihin sayfaları aralandığında öyle anlarla, olaylarla, yaşanmışlıklarla karşılaşılır ki…
Zaman öyle geçer ki…
Hak, hukuk ihlalleri…
Acımasızlık…
Katliamlar, zalimlikler canınızı yakar…
Tarihte yer almış bir diktatörün halkına olduğu kadar, çevre ülkelere ve insanlarına yaptıkları, yapmak istediklerini de okuruz çoğu kez…
Emperyalizmin kendi çıkarları çerçevesinde yoksul halkları birbirine nasıl kırdırdığını görürüz…
Eşitlik, adalet, yargı bağımsızlığı kâğıt üstünde kalmıştır artık.
İnsanlığın gelecek için umut ettikleri, umutla biriktirdikleri boşa çıkmıştır…
Yenilme duygusunun günden güne artıyor olması…
Umutlarımızı korumaya gösteremediğimiz özen…
Yeni savaşların çıkması…
Yaşanan acı ve umutsuzluklar…
Gerçek olmasını istemediğimiz gerçekler.
Adalet ve hukuk gün gelir herkese lazım olur…
Hak ve eşitlik arayışı zaliminde aradığı şey olur zamanla…
Kendisine alıştırılmaya çalışılan gerçekler…
Lakin alışamadığımız…
Yitirilen…
Yok edilen değerlerimiz.
Susmak ve sessizlik ağır bir külçe olur zamanla…
Doğruyu, gerçeği görmeden konuşmak da…
Dilin kemiği yoktur…
Kalemin de mürekkebi tükenmez.
Lakin…
Galileo’ya 500 yıl…
Sokrates’e 2 bin 412 yıl sonra…
 “Özür dileriz hata yaptık” denmemiş midir?
Bir kalemin gerçeği yazması kadar doğru olan ne var?
Diğerini ötelemeden…
Hak, hukuk çerçevesinde…
İnsana ait ne varsa unutmadan…
Kişilik haklarına hakaret etmeden yazmak çok mu zor?
Koro halinde üç maymunun oynanmasına ne gerek var…
Bunca yılın gözlemi ve deneyimiyle…
Öngörülen gerçekleri söylemek, yazmak…
Gördüğünü…
İnandığını…
Düşündüğünü…
Elinden geldiğince yazmak…

4 yorum:

  1. Hüseyin Bey, yine güzel bir yazinizi büyük bir zevkle okudum." Galileo’ya 500 yıl…
    Sokrates’e 2 bin 412 yıl sonra…
    “Özür dileriz hata yaptık” denmemiş midir?
    Bir kalemin gerçeği yazması kadar doğru olan ne var?" Yazinizda ne kadar samimi dilegetirdiginiz oysa okuyunca ne basitmis gibi görünen meselelerin bazen binleri bulan yillarla cözümlenememesi ne aci.Kaleminizin mürekkebi hic tükenmesin efendim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Meral Hanım...Sorunların yüzyıllardır insanın mutluluğu yönünden çözülememesi ne acı...
      Çok teşekkür ediyorum.
      Sağ olun. Selam ve saygılar.

      Sil
  2. Merhabalar Hüseyin Hocam,

    "Zaman Öyle Geçer ki" yazınızda haksızlıkların, kıyımların ve emperyalist düzenin insanlığa neler yaşattığına değinmişiniz.

    Günümüzde de aynı şeyler yaşanıyor, sadece çok iyi kamufle edildiği için kimileri görmek istemiyor, kimileri de gerçekten göremiyor.

    İnsanlar, kendilerini dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşturacak sisteme dört elle sarılmak zorunda, aksi halde bu zulmün önü kesilemez ve bu zulüm devam eder.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte meselenin tam da damarına değinmişsiniz Recep Bey...
      "Günümüzde de aynı şeyler yaşanıyor, sadece çok iyi kamufle edildiği için kimileri görmek istemiyor, kimileri de gerçekten göremiyor."
      Benim de yazıda anlatmak istediğim bir yönüyle bu düşünceydi..
      Düşüncenize katılıyorum..
      Selam ve saygılar.

      Sil