İnsanlık
tarihi acılarla, savaşlarla, zalimliklerle, kıyımlarla, katliamlarla doludur.
Tarihin sayfaları aralandığında öyle anlarla, olaylarla, yaşanmışlıklarla
karşılaşılır ki…
Zaman
öyle geçer ki…
Hak,
hukuk ihlalleri…
Acımasızlık…
Katliamlar,
zalimlikler canınızı yakar…
Tarihte
yer almış bir diktatörün halkına olduğu kadar, çevre ülkelere ve insanlarına
yaptıkları, yapmak istediklerini de okuruz çoğu kez…
Emperyalizmin
kendi çıkarları çerçevesinde yoksul halkları birbirine nasıl kırdırdığını
görürüz…
Eşitlik,
adalet, yargı bağımsızlığı kâğıt üstünde kalmıştır artık.
İnsanlığın
gelecek için umut ettikleri, umutla biriktirdikleri boşa çıkmıştır…
Yenilme
duygusunun günden güne artıyor olması…
Umutlarımızı
korumaya gösteremediğimiz özen…
Yeni
savaşların çıkması…
Yaşanan
acı ve umutsuzluklar…
Gerçek
olmasını istemediğimiz gerçekler.
Adalet ve
hukuk gün gelir herkese lazım olur…
Hak ve
eşitlik arayışı zaliminde aradığı şey olur zamanla…
Kendisine
alıştırılmaya çalışılan gerçekler…
Lakin
alışamadığımız…
Yitirilen…
Yok
edilen değerlerimiz.
Susmak ve
sessizlik ağır bir külçe olur zamanla…
Doğruyu,
gerçeği görmeden konuşmak da…
Dilin
kemiği yoktur…
Kalemin
de mürekkebi tükenmez.
Lakin…
Galileo’ya
500 yıl…
Sokrates’e
2 bin 412 yıl sonra…
“Özür dileriz hata yaptık” denmemiş
midir?
Bir
kalemin gerçeği yazması kadar doğru olan ne var?
Diğerini
ötelemeden…
Hak,
hukuk çerçevesinde…
İnsana
ait ne varsa unutmadan…
Kişilik
haklarına hakaret etmeden yazmak çok mu zor?
Koro
halinde üç maymunun oynanmasına ne gerek var…
Bunca
yılın gözlemi ve deneyimiyle…
Öngörülen
gerçekleri söylemek, yazmak…
Gördüğünü…
İnandığını…
Düşündüğünü…
Elinden
geldiğince yazmak…
Hüseyin Bey, yine güzel bir yazinizi büyük bir zevkle okudum." Galileo’ya 500 yıl…
YanıtlaSilSokrates’e 2 bin 412 yıl sonra…
“Özür dileriz hata yaptık” denmemiş midir?
Bir kalemin gerçeği yazması kadar doğru olan ne var?" Yazinizda ne kadar samimi dilegetirdiginiz oysa okuyunca ne basitmis gibi görünen meselelerin bazen binleri bulan yillarla cözümlenememesi ne aci.Kaleminizin mürekkebi hic tükenmesin efendim.
Haklısın Meral Hanım...Sorunların yüzyıllardır insanın mutluluğu yönünden çözülememesi ne acı...
SilÇok teşekkür ediyorum.
Sağ olun. Selam ve saygılar.
Merhabalar Hüseyin Hocam,
YanıtlaSil"Zaman Öyle Geçer ki" yazınızda haksızlıkların, kıyımların ve emperyalist düzenin insanlığa neler yaşattığına değinmişiniz.
Günümüzde de aynı şeyler yaşanıyor, sadece çok iyi kamufle edildiği için kimileri görmek istemiyor, kimileri de gerçekten göremiyor.
İnsanlar, kendilerini dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşturacak sisteme dört elle sarılmak zorunda, aksi halde bu zulmün önü kesilemez ve bu zulüm devam eder.
Selam ve dualarımla.
İşte meselenin tam da damarına değinmişsiniz Recep Bey...
Sil"Günümüzde de aynı şeyler yaşanıyor, sadece çok iyi kamufle edildiği için kimileri görmek istemiyor, kimileri de gerçekten göremiyor."
Benim de yazıda anlatmak istediğim bir yönüyle bu düşünceydi..
Düşüncenize katılıyorum..
Selam ve saygılar.