2 Şubat 2013 Cumartesi

ÇOCUK ASKERLER


Günümüzde koca bir köy niteliği ağır basan dünyamızın değişik bölge ve coğrafyalarında yaşanan olaylara bakıldığında olayların oluş ve gelişim biçiminin birbirinden farklı özellikler gösterdiğini görmek mümkündür.
Bir bölge veya ülkede oluşan bir sorun ile diğer bir bölgede oluşan sorun arasında yaşanılan coğrafyanın jeopolitik konumu, ekonomik özellikleri, kültürel yapısı, eğitim durumu ve algılama sorununa bağlı olarak farklılıklar görülür.
Yani Amerika’da görülen olay ve sorunlar ile Asya veya Afrika ülkelerinde görülen olay ve sorunlar birbirinden farklıdır. Ve hatta insana verilen değer bile farklıdır.
Gelişmişlik düzeyi olayların oluş ve sonuçlarında etkilidir. Ve hatta olayın sonuçlanmasında da bu nedenle farklılık görülebilir.
Günümüzde başta Afrika’nın kimi ülkeleri olmak üzere farklı coğrafyalarda süren savaşlar ve iç çatışmalar söz konusudur. Bu çatışmalarda en çok etkilenen ve zarar görenler ise hiç kuşkusuz çocuklardır. Yaşamının baharında, karar verme ve çevresini algılama yetisini kazanmaya çalışan çocuklar istedikleri değil, istemedikleri olayların içine itilmektedirler.
Somalili gemi korsanları içinde, elinde kendi boyundan büyük silah tutan çocukları görmek, Somali gibi az gelişmiş ve yoksullukla boğuşan ülkelerin sosyal yapısı hakkında bir fikir vermektedir. Kaldı ki Afrika’da yaşam koşullarının ve ekonominin açmazları, açlık ve yoksulluğun ulaştığı boyutlar karşısında bu çocuklar kendilerine daha iyi yaşam koşulu vaat eden gruplarca kolayca kandırılabilmektedir.
Afrika’da yerel isyancılarının arasında on binlerce çocuk askerin savaştığı bilinmektedir. Sadece Kongo’da üç binden fazla çocuğun silahlı gruplarca kullanıldığı tahmin ediliyor. Afrika ülkelerinde hükümet güçleri ile isyancılar arasında süren çatışmaların yol açtığı insanlık dramlarına her gün bir yenisi eklenmektedir. Afrikalının bildik zor yaşam koşullarına birde çocukların dramları karışıyor.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ordu ile General Nkunda önderliğindeki isyancı gruplar arasında kıyasıya bir mücadele var. Bu mücadelede isyancıların ihtiyaç duyduğu silahlı isyancı ihtiyacının temin edilmesi amacı ile değişik yöntemlere başvuruluyor. Aileleri korkutma, çocukları kaçırma, tecavüz gibi tehditlerle çocukları isyancılar arasına “çocuk asker” olarak katılmaya zorluyorlar.
İsyancı General Nkunda’ya bağlı silahlı gruplar, 15 yaşındaki Patrick’i annesi için sabun almaya çıktığında kaçırdılar. Kısa bir eğitim sonrasında eline bir makineli tüfek verildi ve cepheye sürüldü. Bir şekilde isyancıların elinden kurtulan Patrick Doğu Kongo’nun Goma şehrinde bir rehabilitasyon merkezinde kalmakta ve nasıl kaçırılıp asker haline getirildiğini şu şekilde anlatmaktadır. “ Okuldan sonra annem çamaşırları yıkamak için gidip sabun almamı istedi. İsyancılar beni yoldayken buldu ve çantalarını taşımamı emrettiler. Eve gitmeyeceğimi, artık bir asker olacağımı söylediler. Onlara çok genç olduğumu, evin tek oğlu olduğumu ve anneme yardım etmem gerektiğini söyledim. Ama elimden başka bir şey gelmedi. Kendilerini reddedenleri hemen öldürdüklerini duymuştum.”
Patrick sonuçta onlarca çocuğun bulunduğu bir isyancı kampına götürülmüş ve bulunduğu yerin yanı başında kurulu bir sahra hastanesinde yaralı çocukların tedavi edildiğini görmüş. Yetersiz beslenme koşullarını bir yana bırakırsak geceleri yağmur, çamur demeden iklim koşullarının acımasızlığına açık bir şekilde uyumuş ve çatışmalara katılmıştır. Eğitimden arta kalan zamanlarda kız ve erkek çocukların yaralıların bakımı ile görevlendirildiklerini anlatan Patrick “Bize nasıl ileri koşacağımız, silahı nasıl tutacağımız ve düşmana nasıl ateş edeceğimiz öğretildi. Çok yaralı vardı. Suratına kurşun yemiş olanlar, kolunu kaybetmiş olanlar ve ölenler. Çok korktum ve yakında onlardan biri olacağımı biliyordum” Eğitiminin beşinci gününde eline silah verilen ve savaşmaya gönderilen Patrick“ Oraya gidersem öleceğimi biliyordum, ancak bunu yapmak zorundaydım. Geri dönsem beni kendileri vururlardı.” Sonunda komutanına lavaboya gitmesi gerektiğini söyleyecek, çalılığa varınca da, silahını atıp üniformasını yırtarak BM’in yakındaki bir karakoluna kaçacaktır.
Patrick kaçabildiği ve savaşın acımasızlığından kurtulduğu için şanslı. Silahlı isyancıların elinde bulunan on binlerce çocuğun geleceği ve akıbeti belirsiz. Patrick artık ailesinin yanına bile dönemeyecek. Dönerse isyancılardan kurtulması imkânsız.
Savaşların acımasız yüzü bu. Ne çocuk dinler ne yaşlı ne varlıklı nede yoksul. Amacına ulaşmak için önüne gelen her şeyi yerle bir eder ve savaş makinelerine kurban verir.
Dünya coğrafyasında yaşayan ve filizlenmek için zemin arayan tüm çocukların olması gereken yaşam koşullarına kavuşmaları ve İyi bir eğitimle kültür birikimlerini geliştirmeleri gerekir. O birikimlerini insanlığı karanlığa götürmek için değil aksine insanlığın yaşam koşullarını düzeltmeleri için kullanmaları gerekir. Eli silah tutan çocuk değil eli kalem tutan, aydınlık yüzleri güneşe dönük çocukların var olması dileğimizdir.
Geleceğimiz çocuklarımızdadır. Geleceğimizi şekillendirecek olan çocuklarımıza üretimi ve insanî anlayışı öğretmeliyiz. Barış için onları şekillendirmeliyiz. Her nerede olursa olsunlar “çocukların tümü bir çiçektir.”


6 yorum:

  1. Açlık ayrı bir gerçek terör için kullanılmışlık maalesef.. gerçekten tüm çocuklar çiçektir ama bazılarını solduruyorlar, öldürüyorlar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru dersin VuslaT kardeşim.
      Çocukları soldurmamak, geleceklerini karartmamak için tüm insanlığın mücadele etmesi lazım.
      Saygılar.

      Sil
  2. Şu dünya yok yok şu insanoğlu ne acımasız yahu:(((daha önce de okumuştum bu konuda yazılar, çok üzülmüştüm, epeydir unuttuğum bir konuydu sizin sayenizde yeniden hatırladım...pkk'da da böyle çocuk yaşta (hatta 9 yaşında ) zavallılar varmış, büyüklerine acımıyorum hiç ama 9 yaş ne ki? Yazık kandırıyorlar işte...:(( silah şirketlerinin tümünü yerle bir edip, tek silah kalmasa bu çocuklar da kurtulur, savaşlar da olmaz ama ne hayal!! Elinize sağlık bu çok önemli bir konu...pek değinen de olmuyor hocam ilk siz değindiniz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekleri bir anlayabilsek keşke.
      Şu yazdıklarını bir kavrayabilsek.
      Teşekkürler Müjde Hanım.

      Sil
  3. Şu fotoğraftaki çocuğun gözlerindeki çaresizlik:((( çok üzücü ya tekrar baktım da daha doğrusu insan bakamıyorum rahatsız oluyor çaresizlik bizde de var ne yapabiliriz ki? Hiç! Silah tüccarlarına karşı!!
    Aklıma geldi hocam izlemediyseniz henüz (madem meraklısınız konuya diye yazmak istedim) televizyona bazen gelir Savaş Tanrısı diye bir film... bu silah tüccarlarının hayatıyla ilgili çok da sürükleyici ve gerçek bir silah tüccarının anılarından yola çıkılmış...başrolde Nicolas Cage vardı, ağzım açık izlemiştim...hatta her gelişinde izlerim..sağlıcakla kalın

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Sava%C5%9F_Tanr%C4%B1s%C4%B1_(film)

    film hakkında azıcık bilgi için link de yazdım

    YanıtlaSil