5 Ağustos 2015 Çarşamba

VATAN SAVUNMASI KUTSALDIR


"Eyüp Dede'nin beşinci oğlu Nuri'nin de askere gitme günü gelip çatmış. Yol azığı hazır. Anacığı neler koymuş çıkınına neler. Oğluna yük olmasından çekinmese, evde ne var ne yok dolduracak çıkına. Sütlü ekmek, kete, çörek, bal, peksimet, peynir, ceviz...
- Ana yeter! Askerlik bitene kadar onları yiyecek değilim herhâlde. İki ekmek, iki dilim de peynir sararsan çok bile. Yük etme bana onca şeyi.
- Ah oğlum, yük etmek ister miyim? Ne gelir çıkını sarmaktan başka elimden. Yüreğim bununla teselli bulur.
- Boş ver çıkını ana. Seni yüreğime sarmış götürürüm. Sevgin yeter bana. Emzirdiğin ak sütün, yedirdiğin helâl lokmalar yeter bana. Hele duaların, duaların yeter ana.  Ferah tut gönlünü. Asker etmek için büyütmedin mi? Derenin şırıltılarına karışan askerlik sevgisi ile dolu ninnilerini, asker türkülerini unuttum mu sanırsın? Sevinmek zamanıdır ana, oğlun asker oluyor.
- Sevinmez miyim sanırsın oğul. Ama ana yüreği, ayrılık acısından sızlanır işte. Bu kadarını da hoş gör.
- Ah ana seni hoş görmez miyim? Sen dünyanın en sevimli varlığısın. Sen anasın. Cennet anaların ayaklarının altında.
- Ah oğlum, alnı öpülesi oğlum. Anan bir garip ana. El öpenlerin çok olsun, ömrün uzun olsun. Bak Emin amcan beş çift çarık dikmiş, getirmiş. Hurişan halan da beş çift çorap örmüş. Evden de koydum.
- Ver elini öpeyim ana. Cennet kokan ellerini. Hakkını helâl et. Analar helâl etmedikçe, hakları ödenemez.
- Oğlum, canım oğlum benim. Hem hakkımı helâl etmişim, hem Allah'a emanet etmişim."
[ I.Dünya Savaşı'nda bir ana oğul konuşması bu." Metin Tekin'in (Sarıkamış'tan Sibirya'ya) adlı eserinden aktarılmıştır.]
Türk insanının askerliğe verdiği önem, asker ocağına beslediği sevgi, evladını asker ocağına davul-zurna ile göndermesi yukarıdaki kısa alıntı okunduğunda daha iyi anlaşılacaktır.
Bu bağlamda asker ocağı bizler için kutsaldır. Vatan savunması kutsaldır. İç ve dış hainlerin cennet vatanımıza yönelik saldırıları dün de devam etmiştir, bugün de devam etmektedir.
Çanakkale Ruhu'nu anlayamayanların, Çanakkale'nin geçilmez olduğunu Türk süngüsünü karşılarında gördüklerinde anladıkları gibi, bugün de terör saldırıları ile askerimizi, polisimizi kurdukları hain pusularda şehit edenler, kalleşçe planlarını inlerinde planlayıp uygulamaya koymak isteyenler, yol kesip araç yakanlar bu yaptıklarının hesabını vereceklerdir.
Kahpece kurgulanmış saldırılarda yaşamını yitiren şehitlerimizin haberleri yüreğimize kor gibi düşmektedir. Onlar bu vatan için, bu millet için şehit düştüler. Allah mekanlarını cennet etsin.
TSK'nin Kuzey Irak'ta yuvalanmış terör örgütü pkk'ya karşı başlatmış olduğu operasyon, vatanımıza ve insanımıza yönelik terörist faaliyetlerin durdurulmasını ve terör odaklarını yok etmeyi hedeflemektedir.
TSK'leri operasyonları ile bu kadim vatan topraklarına yönelik bölücü teröre bir kez daha dur demektedir. Türkiye Cumhuriyetine karşı içte ve dışta yapılacak her türlü hain saldırılara aynı kararlılıkla cevap verileceğini bir kez daha hatırlatmaktadır.
TSK'leri milletinden aldığı güçle terör örgütüne karşı gerekeni yapmaktadır. Yapacaktır da. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Vatan savunması kutsaldır. Bu uğurda şehitlik mertebesine ulaşılması yediden yetmişe her Türk evladının isteğidir.
Bu kadim topraklarda yıllardır yapılan terör saldırılarına karşı seslerini çıkarmayanlar, terör örgütüne her türlü desteği verenler, Mehmetçik şehit edildiğinde sessiz kalanlar, ancak ayrılıkçı söylemlere, sözde demokratik cumhuriyet söylemelerine müsamaha ile bakanlar, "pkk terör örgütü değildir" diyenler, teröristin boynuna sarılanlar, "ellerinde bayraklar ile Mustafa kemal'in askerleriyiz"  diyenlere "Mustafa Kemal'in askeri değil generali olsanız ne yazar, it sürüleri" diyenler unutmasınlar ki yıllarca terörün acımasızlığında binlerce  vatandaşını kaybeden, onlarca vatan evladını şehit veren Türk Milleti sizlere gerekli cevabı verecektir.
Dün Seyyit Rıza'ların, Şeyh Sait'lerin emperyalistler ile işbirliği içinde yapmaya çalıştığını bu millet unutmamıştır.
Operasyonların durdurulmasını isteyenlere sormak lazım; terör örgütü geçmişte savunmasız insanları, bebekleri, ellerinde tek gücü kalem olan öğretmenleri, polisi, askeri, yaşlıları katletmedi mi? 1993 yılında Bingöl'de ki hain pusuda 33 Mehmetçiği şehit etmedi mi?
Çocuk, kadın, yaşlı, genç demeden binlerce insanımızı kahpece kurdukları tuzaklarla katletmedi mi?
Terör örgütünün silah ve mühimmat yapacak fabrikası olmadığına göre, ellerinde bulundurdukları makineli tüfekleri, havan toplarını, uçaksavarları kendi üretmediğine göre nereden hangi ülke yada ülkelerden alıyor?

Bilinmelidir ki Türk Milleti vatanı uğruna şehitlik mertebesine ulaşmaya dün de hazırdı bugünde hazırdır.

8 yorum:

  1. "Yüreğine ateş düşmek " deyiminin çarpıcı gerçeğini her gün ekranlarda yeniden yeniden izliyoruz. Ortak değerler etrafında hep bütünleşen bu ülke insanları gene bir araya gelecektir. Umut hiç tükenmemeli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hedef "destabilizasyon"dur. Işid ve pkk trör örgütleri taşerondur. Işid terörü demokrasinin destabilizasyon'u için kullanıyor. Pkk ise toplumu şiddet ve baskı ile güvensizlik ortamına sürüklemeye çalışıyor. Gerçi her iki örgütün amacı da aynıdır. Baskı, yıldırma, acımasızlık, katletme olgusu ile kitleleri yıldırmaya çalışmak. Bunlar taşeron örgütlerdir. Emperyalizm artık hedefe varmak için taktik değiştirmiştir. Taşeron sözde örgütler aracılığı ile toplumu yıldırmak ve amacına ulaşmak. Lakin Türk Milleti bunun bilincindedir. Teröre pabuç bırakmayacaktır. Terör geldiği karanlık ve dipsiz kör kuyuda soluğu alacaktır. Terör tarih boyunca hiç bir zaman başarıya ulaşmamıştır. Hasan sabbah'ın alamut Kalesi'nde kurduğu "haşhaşi" örgütü misal. Karanlıkta gelmiş, karanlığa dönmüştür. Işık ve aydınlık terörün düşmanıdır. Toplum bu terör odaklarına karşı bir araya gelip "Kor ateşi yüreğe "düşürmeyecektir.

      Sil
  2. Umudumu yitirmek istemiyorum. Ben de yazdıklarınıza tamamen katılıyorum. Ancak bazı ortak değerler etrafında birleşmede sıkıntı yaşıyoruz sanki. biz millet olarak Çanakkale, Kurtuluş savaşlarındaki ruhu tekrardan ortaya koyabilsek, Dediğiniz emperyalist, kapitalist güçlerin tüm planlarını suya düşürür sonuçsuz bırakırız. Ama her kafadan bir ses, herkes başka havalardan çalıyor. Hal böyle olunca da aynı noktada buluşamıyoruz...
    Kaleminiz daim olsun Hocam, selam ve saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam şu içinde bulunduğumuz durum beni öylesine olumsuz etkiledi ki, ne bir şey yazabiliyor, ne okuyabiliyorum. Diğer taraftan baktığımda herkes konuşuyor, düşüncelerini paylaşıyor. Ancak birleştikleri bir tek nokta yok. Düşünceler, tercihler, öncelikler farklı olunca ortak payda bulunamıyor. Hal böyle iken ben de siz ve diğer blog arkadaşlarımın yazılarını okuyamıyor ve cevap yazamıyordum. Geçici bir durum olduğunu düşünüyorum. Bildirmek istedim. Saygılar.

      Sil
    2. Hanife hanım yazdıklarınıza katılıyorum. Ortak değerler etrafında bir araya gelmek yaşanan sıkıntılara da ortak olmamızı getirecektir. Önemli olan o ortak değerler etrafında birleşebilmeyi gerçekleştirmek. Vatan savunması kutsaldır. Bu bağlamda kendini vatan savunması uğruna şehitlik mertebesinde bulunanlara şükran borçluyuz. Onları, o şehitlerimizi unutmamız mümkün değildir. unutursak yüreğimiz kurusun. Barış ve huzurun gelmesinde her kesimin elini taşın altına sokması lazım. Bölücü unsurlara karşı ortak mücadele etmesi lazım. Saygıyla.

      Sil
    3. Bu arada yazarın kaderidir bu. Gün gelir ne okumayı ister ne de bir satır yazmayı. Yaşananlardır onu buna iten sebepler. Yazar direnecektir tüm olumsuzluklara karşı. Direnecek ve yazacak. Bildiği gerçekleri.

      Sil
  3. Merhabalar.

    Herkes konuyu iyi biliyor. Şu dünyada bir ölüme çare yoktur. Ölümden gayrı her bir şeyin bir çaresi vardır. Şu anda ülkemizde yersiz yere dökülen bir kan vardır. Askerimiz, polisimiz şehid edilmektedir. Sınırlarımız dışında dökülen kan, sınırlarımız içinde de dökülmeye başlamıştır.

    Ülkeyi bu hale getiren akıllılarımız var ya, işte onlar bırakın elllerini gövdelerini taşın altına koysunlar ve bu sorunu nasıl bu hale getirdilerse, öyle de çözsünler.

    Kimin ocağına ateş düşmüşse orası yanıyor. Bu duruma hep üzülüyor ve kahroluyoruz, ama bir türlü çözüme kavuşturamıyoruz. Ne diyeceğimi şaşırmış bir durumdayım. Artık ne sağlıklı düşünebiliyor, ne de sağlıklı yazabiliyorum.

    Cenab-ı Hakk, yar ve yardımcımız olsun. Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey,
      Söylediğiniz gibi "herkes konuyu iyi biliyor". Lakin içte ve dışta bu vatan toprakları üzerinde çıkarı olan hainler işine geleni yapıyor. O hainlerin şehit ettikleri vatan evlatlarına yüreğimiz yanıyor. Kutsal vatan topraklarının bekası, huzuru, barış ortamı için elimizden geleni yapmak zorundayız. Selam ve saygılarımla.

      Sil