24 Mart 2016 Perşembe

GERÇEKLERİ ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ


İnsan her daim gerçeği öğrenmeye odaklanmalı.
Gerçeği öğrenmek en önemli amaç olmalı.
Yaşamın gelecekte sorunsuzca devam etmesi buna bağlıdır.
Gerçeklerle  uzaktan yakından alakası olmayan şeylere inanıp vakit geçirmek taş duvara bodoslama çakılmaktan başka bir şey değildir.
Altmışlı ve yetmişli yılları çoktan geride bırakmış küreselleşmiş bir dünyada yaşıyoruz.
Gelişmiş iletişim ağı ile uzak diyarlarda meydana gelen olayları ve etkilerini anında haber alıyoruz.
Küresel ağababaların kapalı kapılar ardında aldığı kararların uygulanışını ve insanlığa etkilerini acı ve göz yaşı içinde seyrediyoruz.
Bir yandan normal insanların içinde ya da yanı başında çılgınlıkların yaşanıp gittiğini, diğer yandan tüm hareketli ortamlara inat, kendi halinde var olmaya çalışanları görüyoruz.
Peki insanları bu duruma getiren ne?
Yaşamın devamı sırasında gerçeği kavrayamamak olabilir mi?
Başkalarının acı ve göz yaşları üzerine rant amaçlı çıkar ilişkilerini inşa etmek olabilir mi?
Yaşadığımız topraklara uzak olmayan coğrafyada yaşanan çatışmalara ve savaş naralarına baktığımızda, terör olaylarına baktığımızda bir yandan ucuz kahramanlık peşinde koşanlara diğer yandan kan ve barut kokusundan nemalananlara rastlıyoruz.
Yaşananlardan ders çıkarmak lazım.
Hayat ve yaşam dersi olmalı bu.
Gelecekte huzurlu ve sorunsuz bir ortamda yaşamanın dersi olmalı.
Var olanı yakıp yıkmak, yok etmek değil olduğu gibi bırakmak olmalı.
İnsan yaşamında zalimin zulmüne dur demeli.
Suçsuz ve savunmasız insanlara acı çektirenlere, hayatlarını karartanlara pirim vermemeli.

Gerçeği düşünmeye ve öğrenmeye odaklanmalı insan.

16 Mart 2016 Çarşamba

ÖNCELİĞİMİZ İNSAN OLMALI


Başkalarının doğruları yerine evrensel bağlamda kabul görmüş doğruları benimsemek gerekir.
Bu doğruları benimserken önceliğimiz insan olmalı.
İnsan hakları ve onurlu yaşamı olmalı.
Adalete duygusunu
Demokrasiyi
Özgürlükleri
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde anlamını ve anlatımını bulan değerleri
Uluslararası hukukun ilkelerini ödünsüz savunmak olmalı.
Şiddetin, kan ve barut kokusunun sona ermesi ancak bu insani değerlerin benimsenmesi ile olanaklıdır.
Ne savaşlar
Ne ölüm kusan silahlar
Ne ötekileştirme
Ne bizden değil varsın olsun düşüncesi

Yaşamın kutsallığına, insan hak ve özgürlüklerine uygun değildir.

14 Mart 2016 Pazartesi

MASUM İNSANLARI KAHPECE KATLEDENLERE LANET OLSUN



Dünya tarihine bakıldığında, şiddetin var olduğu ortamda hiç bir tarafın kazanmadığı aksine kaybettiği örneklerle doludur. Masum insanları kurdukları tuzaklarla kahpece katleden gözü dönmüş caniler bu gerçeği göremedikleri için pervasızca katliamlarına devam etmektedir. Ne yazık ki olan yaşamını kaybeden masum insanlara olmaktadır. Kör terörün bugüne kadar kimseye bir faydası olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Kan ve barut kokusu ne Irak'ta, ne Yemen'de, ne Libya'da, ne Afganistan'da, ne Sudan'da, Ne Nijerya'da kimseye fayda getirmemiştir. Şiddetin olduğu yerde de getirmeyecektir. Cehaletin tavan yaptığı mağaralarda gizlenip kurdukları kahpe tuzaklarla masum vatandaşları katledenlere lanet olsun.