9 Temmuz 2017 Pazar

ÖYLE ANLAR VARKİ TUTUNACAK DAL KALMAZ


Marquez, Dostoyevski, Gogol, Yaşar Kemal gibi anlatıcıların yazdıkları sayesinde insan topluluklarını birer birey olarak algıladık. 
Okuduğumuz roman ve  öykü kahramanları bulundukları toplumun bazen en acımasızı, bazen kaybedilen erdemlerin, kadim değerlerin sürdürücüsüdür.
"Kaybetmek" ve "kazanmak" bireylerin gerçeğidir.
Lakin "teslimiyet"karanlığa hapsolmaktır. 
Birey karanlığa hapsolmamalıdır. 
Yaşanan acı ne denli zorlu olursa olsun dik durmasını bilmelidir. İnsanın başında yaşamı boyunca çok farklı olaylar geçer.
Dayanılmayacak acıları çeker. 
Sevinçleri yaşar. Kaybettikleri "üzerine vurulan balyoz etkisi" yapar. 
Lakin "balyoz etkisini"  etkisiz hale getirmek yine ona düşer.
Öyle anlar vardır ki tutunacak dal kalmaz. 
Tutunulacak dal elimizin altında, gözümüzün önünde kayıp gitmiştir.
Ve işte tam da o anda, o kayıptan sonra, boşluğa düşmemek için kalan dalların birbirine sıkı sıkıya sarılması lazım. 
Etraftaki ayrık otları, kuru dal parçaları asla yaklaştırılmamalıdır. 
O kuru dal parçaları ve ayrık otları iyi tanınmalı asla pes edilmemelidir.

Yaşanan acı ne denli ezici olursa olsun insan o acıyı unutmadan, yaşananları unutmadan, ama akıllı ve bilinçli bir şekilde yaşamı devam ettirmesi için kendisine yeni yol haritası çizmelidir.

Bir Çin atasözü, "Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir" der.
Güneşin batmaması için, karanlığın hakim olmaması için, aydınlığın devam etmesi için o küçük insanların büyük gölgelerinin oluşmasını önlemek gerekir.
Bunun yolu ise hiç kuşkusuz acı ve sıkıntılara, yok oluşlara rağmen, kaybettiklerimize rağmen dik durmaktan geçer.

8 yorum:

  1. Küçük insanların büyük gölgeleri demişsiniz çok isabetli. Ayaklar baş oldu, başlar ayak. Umutsuzluğa kapılıyorum elimde değil, isyan şarkısı dilimde her gün. :( Kaleminize sağlık hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umutsuzluğa kapılmamak lazım.
      Yaşam bizim, gelecek bizim ve çocuklarımızın...
      Adaletli, insan haklarına saygılı, düşünce özgürlüğüne saygılı bir toplumun varlığı için umudumuzu kesmemek gerekir...

      Sil
  2. "Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir." Çin atasözü ne kadar anlamlımış..kaleminize sağlık Hüseyin hocam..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de anlamlı bir söz Sayın Yıldırım.
      Saygılar.

      Sil
  3. Toplumları millet yapan ortak acılar ve ortak sevinçlerdir. Acılara karşı direnç göstermek, sevinçleri paylaşmak yurttaş olmanın onurlu bir gereğidir... Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru dersiniz değerli öğretmenim. Acı yerine sevinç ve mutluluklarla bu toplumun varlığını devam ettirmesi dileğiyle saygılar.

      Sil
  4. Ne kadar gerçekleri yakalamışsınız. Kendi acılarımı düşündüm bir an. Aynı azimle onları, saygıyla arkamda bıraktığımı ve sayelerinde güçlendiğimi hatırladım. Yaşam hediyesine şükrederek ve gelişmeye devam ederek onları ve o anlarda beni yıkabilecek bu acıları, daha içten andığımı fark ettim. Öyle gerekiyormuş ve öyle olmuş. Düşünceleriniz büyük empati kurmanızla yükselmiş ve çok değerli bir paylaşım olmuş... Elinize sağlık. Selam ve saygılar Hüseyin Bey.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Ece Evren.
      Her acı da mutlaka bir ortak nokta vardır insan yaşamında.
      O nedenledir ki , o acıyı unutmadan, duyumsayarak yaşarken insan güçlenmesini, dik durmasını da öğrenmeli.
      Yorum için teşekkür ederim. Saygıyla.

      Sil