10 Ocak 2018 Çarşamba

İNSAN YAŞADIKLARININ BEDELİNİ KENDİSİ ÖDER (3)

Hakan, anasının kendisi ile paylaşmak, anlatmak istemediği sorunun ne olabileceğine kafa yorarken anası, Hakan'ın ellerini avuçlarının içine aldı.
Gözlerinde hüznün, öfkenin çığlığı... Umudun çığlığı...
Usulca konuşmaya başladı.
"Oğul" dedi " artık büyüdünüz bazı şeyleri anlayacak, idrak edecek yaştasınız. Sizden bir şey saklayacak değiliz. Saklanacak bir şey de yok zaten. Lakin, sizlerin üzülmenizi istemediğimiz için bazı şeyleri sizinle paylaşmaktan kaçınıyoruz..."
Hakan merakla anasını dinliyordu...Dinlerken evin duvarları bağırıyor, ağlıyordu. Sert bir rüzgarın kaya duvarını dövmesi gibi öfkeliydi duvarlar.
"Oğul, biliyorsun yıl boyu ürettiklerimizle kıt kanaat geçiniyoruz..."
Çaresizliğin dışa vurumu ne büyük acıydı.
"Ne üstte var ne başta. Babanın kara lastikleri iyice yıpranmış, adamcağız yenisini bile almak istemiyor. Sen de okul kazandın. Sana ayrı bir masraf gerekir...Babanın günlerdir düşünceli olmasının sebebi bu..."
Neden insanlar yoksuldu, çaresizdi, yüzlerinde yılların çilesi, acısı vardı, neden yüzleri gülmezdi?
...
Hakan anasına bakıp gülümsedi.
Anasının avucundaki ellerini usulca çekti.
Söylenenleri biliyordu.
...
Anasının umutsuzluğu karşısında canı sıkılmış içinden, "Keşke, okulu kazanmasaydım da anam üzülmeseydi, keşke bu yokluk olmasaydı."
Elden gelen bir şey yoktu...
 Hem okuyup da ne olacaktı ki? Anasından ayrı kalacaktı okulu bitirdiğinde.
...
Kendisi de kaç gündür bu durumu düşünüyor, babasına okul ile ilgili düşüncelerini söylemek istiyordu.
Hazır anası karşısındaydı. Hem konuyu o açmamış mıydı? İçinden geçenleri söylemeli rahatlamalıydı.
"Biliyorum ana biliyorum üzülüp kendinizi harap etmeyin. Bir yol yordam buluruz. Kaç gündür bende sizinle bunu konuşmak istiyordum. Fakat babamı üzgün görünce bilmediğim başka bir şey sebebiyle babamın üzüldüğünü düşündüğümden bu konuyu bir türlü babama söyleme fırsatım olmadı..."
Anası şaşırmıştı Hakan'ın söylediklerine. Konuşurken yüzüne bakmıştı sorar gibi.
Hakan'ın konuşması sonrasında gözleri nemlenen ana, buruk bir sesle " Hiç kimse yoksullukla imtihan edilmesin oğul, evladına karşı boynu eğri olmasın. Kaç gündür babanla konuşuyoruz... 'Hakan yıllarca dirsek çürüttü. Çalıştı çabaladı, yokluk içinde okudu... Ders kitaplarını alamadığımız zamanlar oldu, arkadaşlarından aldığı  kitaplarla çalıştı. Yamalı pantolonla okula gitti. Çileyi dert etmedi. Benim neden harçlığım yok demedi. Okul kantininin yolunu bilmedi. İstediklerini bir türlü veremedik. Şimdi ise okuyabilmesi için para lazım.' Ne yapacağımızı biz de şaşırdık evlat"

...

4 yorum:

  1. Ne kadar gerçek tüm bu yazılanlar, bir babanın evladına karşı bazı şeyleri alamaması, çocuğunun üzüleceğini düşünmesi, hepsini gayet iyi biliyorum. Bu anlatılan koşullarda değildim ama yine de boşanmış ana-baba, sıkıntı çekerek büyüyen herkes bilir, umarım sonunda Hakan hepsinin yüzünü güldürür. Ana, babası da onunla gurur duyarlar.
    Elinize sağlık hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aydınlık geleceğin tırnakla sökülüp kazanılacağı inancıyla yoksulluğun üstesinden gelmeye çalışan Hakan ve ana babası mücadele ediyor.
      Ne yazık ki benzer yaşamlar çok fazla Müjde Hanım kardeşim.
      21. yüzyılın ilk çeyreğinde hala benzer dramlar yaşanıyor..
      Yorum için teşekkür ederim.

      Sil
  2. "Anasızlık, babasızlık ille de parasızlık" demiş şair. Maaleef yaşama amacı haline geldi. Önceleri sadece bir araçtı para. Ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak gelişmiş ihtiyaçlarımız. Önceleri lüks ihtiyaç kategorisinde olan şeyler, zaruri hale gelmiş. Hal böyle olunca da, fakirlik sürekli bir artış gösteriyor. Bu sebeple Hakan örneğinde olduğu gibi insanın en çok ihtiyaç duyduğu eğitim parasızlığa kurban edilmekte. Hüseyin Hocam diliyorum Hakan da dahil hiç bir çocuk sırf parasızlık yüzünden eğitimi engellenmesin. Bazı sivil toplum kuruluşları destek veriyor ancak bu da yetersiz. Bana göre devletin bu konuda köklü ve etkili bir politika üretmesi gerekir. Ama nerdeee!! bizim hükümetimiz tam tersi politikalar izliyor. İnsanları nasıl cahilleştiririz, kaliteli eğitimi nasıl baltalarız onun derdindeler. Hocam yüreğinize emeğinize sağlık. Selam ve saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarınızda haklısınız Hanife hanım ne diyebilirim ki.
      Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
      Saygı ve selamlar.

      Sil