Osmanlılarda Medrese Eğitimi Resmi
Gazetenin
sayfalarını çevirirken “Medreseci Filozof” başlıklı habere
takıldım. Haberde Kırıkkale Üniversitesi Dekanı’nın “medrese-üniversite”
ayrımı yapılmaması gerektiğini savunan düşüncelerine yer veriliyordu.
Dekan
Prof. Dr. Teoman Duralı Atatürk’ün kurduğu TED kolejinden mezun olmuş,
Cumhuriyet Üniversitesinde felsefe, biyoloji okumuş.
Dekan’ın
medrese-üniversite ayrımı yapılmaması konusunda söyledikleri haberde şu şekilde
yer alıyor:
“Vaktince
büyük hata oldu. Neden üniversite adını veriyoruz, ‘medrese’ adını koyalım.
Fakültelere de ‘mektep’ dersin. Bu medreselerin fakültelerinden biri de
ilahiyat olur. Bir tarafta üniversite diğer tarafta medrese ayrımı çok
tehlikeli. Bu ülkenin bölünmüşlüğüne son vermek lazım artık. Eğitimde birliği
sağlamak lazım bunun için.” (1)
Dekan’ın
söylediklerine ara verip bahsedilen “medrese” nin anlam ve tarihçesine “Vikipedi” de kısaca bir
göz atalım:
“Müslüman
ülkelerde orta ve yüksek öğrenimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı.
Medrese kelimesi Arapça ders kökeninden gelir…
Türk
İslam devletlerinde medrese geleneği Karahanlılarla başlar…
F.Reşit
Unat’a göre ise İslam’da ilk medrese Büyük Selçuklu Devleti zamanında
Alparslan’ın veziri Nizamülmülk tarafından açılan ve yine onun ismiyle anılan
‘Nizamiye Medreseleri’dir…
Necdet
Sakaoğlu ise ilk medresenin kurucusu olarak Nişabur hâkimi Emir Nasır Bin
Sebüktekin’i göstermektedir…”
Medrese’nin
tarihçesi kısaca bu şekilde açıklanmış.
Osmanlılarda
da uygulanan bir sistem bu.
Cumhuriyet’in
ilanından sonra da 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından çıkarılan “Tevhid-i Tedrisat” kanunu yani öğretim birliği yasası ile çağın
gerisinde kalan medreseler kapatılmıştır.
Günümüze
kadar kıyısından köşesinden kırpılan bu yasa tam uygulanabilseydi ülkemizin bir
Avrupa ülkesi konumunda olması söz konusu olacaktı.
Bu
yasa “fikri
hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirmeyi amaçlamıştır.
1924
tarihinde çıkarılan Öğretim Birliği Yasası ile eğitim birliği sağlanmıştır ve
bugüne kadar da uygulanmıştır.
Dekan’ın
“Eğitimde
birliği sağlamak lazım” sözü havada kalmaktadır.
Dekan
konuşmasına “Şimdiye kadar bu din eğitimini yasaklamak suretiyle sağlanıyordu şimdi
de din ile dünyayı birleştirmek zorundayız” (2) diye devam ediyor.
Prof.
Bu ülkede 1960’lı yıllardan itibaren her ilde her ilçede bir ya da birden fazla
İmam-Hatip Lisesinin eğitim verdiğini; bu liselerde ağırlıklı olarak dini
konuların (Hadis, Fıkıh, Kelam…) okutulduğunu bilmiyor mu?
Elbette
biliyor.
“Şimdiye
kadar bu din eğitimini yasaklamak suretiyle sağlanıyordu” söylemi ile de eğitim birliği yasasının
eğitimde birliği din eğitimini yasaklayarak sağladığını söylüyor olasılıkla.
Bunu
söylerken hem İmam-Hatip Liselerinin işlevini görmezden geliyor; hem de 1982
Anayasası ile okullarda okutulması zorunlu hale getirilen “Din ve Ahlak Kültürü Eğitimi”
dersinin varlığını unutmuş görünüyor.
Diğer
yandan “Bu medreselerin fakültelerinden biri de ilahiyat olur” sözüne
de ne denir bilemiyorum.
Çünkü
bu ülkede yıllardan beri “ilahiyat” fakülteleri zaten vardır
ve eğitime devam edilmektedir.
Bu
okullarda on binlerce öğrenci mezun olmuş, devletin camilerinde ve Diyanet
İşleri Başkanlığı’nda görevli imam ve müezzin olarak çalışmaktadır.
Son
olarak bunların yanı sıra Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da “mele” ler
görevlendirilmiştir.
Cumhuriyet
idaresinin çağdaş kurumları üniversitelerdir. Medreselerin işlevi gerilerde
kalmıştır.
Çağdaş
eğitim kurumları olan üniversiteleri medrese olarak kabul edip benimsemek doğru
bir yaklaşım değildir.
Asıl
amaç İmam-Hatip okullarının müfredatının genelleştirilip tüm okullara
uygulanmasını sağlamaktır.
Zaten
bu düşüncesini “İmam-Hatiplerin müfredatının genelleştirilip tüm okullara uygulanması
gerektiğini savunmuşumdur hep, en başta da askeri okullara” (3) diyerek açıklamaktadır.
Dip
Not: (1) 19 Kasım 2012 tarihli Cumhuriyet gazetesi sf.15.
(2) ilgili gazete
(3) “
“
İyice zıvanada çıktılar, iyice sapıttılar, kötü not alan öğrencilere FALAKA cezası da olsun bari!:))Alayının Allah belasını versin. Tüm bunlar AKP'nin marifetidir.
YanıtlaSilFalaka deyince aklıma Ömer Seyfettin'in "Falaka" adlı öyküsü geldi...
SilÖfkelenmek bile istemiyorum, bu toplum her şeyi hak ediyor. Üzüldüğüm kurunun yanında yaşında yanması
YanıtlaSilDünya toplumları teknolojik gelişmenin bilgi toplumunda kabil olacağı bir kültürel değişim aşamasına geldi...
SilBiz ise öğrenciye uygulanan ceza olarak "falaka"nın olduğu bir "medrese" sistemine geçmeyi düşünüyoruz...
Bunların yaptığı nabız yoklamak ya da gündem değiştirmek.. Bu düşüncelerini gerçekleştirmenin o kadar olacağına ihtimal vermiyorum. Çoğu söylemleri lafta kalıyor... En azından öyle olmasını istiyor ve diliyorum..
YanıtlaSilHanife Hanım, haklı olabilirsiniz elbette...Lakin "“İmam-Hatiplerin müfredatının genelleştirilip tüm okullara uygulanması gerektiğini savunmuşumdur hep, en başta da askeri okullara” cümlesinin gereği yapılmış askeri liselerde şimdiye kadar uygulanmayan müfredat uygulamaya konmuştur...
SilBu demektir ki "gündem" değiştirmek ya da "nabız yoklamak" gibi bir dertleri yok.
Kaldı ki bir "bilim" adamınca gündem değiştirip toplumu yönlendirmek ne derece doğrudur diye düşünüyorum..
Yorum için teşekkür ediyorum.
Saygı ve selamlarımı iletiyorum...
Askeri liselere ders koymaları bir müfredat kapsamında olabilir. Ama diğeri pek kolay olmasa gerek. Muhalefette ki partiler ne güne duruyor.Laf ebeliğini bırakıp engellemek için gereğini yaparlar herhalde...Valla Hocam alıştık artık alakasız kişilerin alakasız beyanlarına yorumlarına..
SilBunlar doğruyu, etik değerleri umursamıyor ki hocam. Bir bilim adamı da olsa bu zihniyetteyse gündem de değiştirir, nabız da yoklar.
YanıtlaSilHer gün yeni bir şey, her gün hayrete düşecek bir bomba haber. Allah aklımızı korusun yarabbim.
Maalesef söyledikleri ve düşündükleri bu. Daha ben söylemlerinin bir kısmına yer vermedim.
SilLakin Cumhuriyetin birikimlerini değiştirmek kolay değil.
Bunlar konuşuyor...
Uyguluyor...
Uygulamaya çalışıyor...
Lakin bakalım nereye kadar başarılı olacaklar...
Ülkemizin üniversitelerinin profesör, dekan ve rektörlerinin zihniyeti bu malesef.
YanıtlaSilO zihniyetin değişmesi dileğiyle. Yorum için teşekkürler.
Sil