Bir kasabada yaşayan
yaşlı bir ressam vardı. Yıllardır olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata
satardı.
Bir gün kasabadan bir
fakir gelip dedi ki :
- Yahu, senin durumun
çok iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun? Bak fırıncı fakirlere ara ara bedava
ekmek veriyor. Kasap bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun?
Ressam tebessüm etti
ama bir şey demedi. Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde
konuşuyor, hep ressamı kötülüyordu. Bir gün ressam hasta oldu . Kimse de onun
yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü.
Aradan bir kaç gün
geçti .Artık ne fırıncı ekmek verdi fakirlere ne de kasap et verdi. Fırıncı ve
kasaba sordular:
- Neden fakirlerin
hakkını kestiniz, diye. Fırıncı ve kasap dediler ki:
- Her ay başı o merhum
ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi. O ölünce para
veren kalmadı, o yüzden kestik ekmek ve et vermeyi...
İnsanların kimileri
seni kötü bilir, kimileri ise sudan daha temiz ve berrak. Ne kötü diyenler sana
zarar verir, ne de iyi diyenlerin sana bir yararı olur.
Önemli olan senin
gerçek durumun, yüreğin, niyetindir. Onu da bir tek senin vicdanın bilir.
Kimseye karşı ön
yargılı olma. Eğer gerçek halini bilsen başka türlü davranırsın.