24 Aralık 2019 Salı

ÇOCUK




Eşitlikmiş, adaletmiş
Özgürlükmüş
İnsan hakları, çocuk hakları imiş
Duydun mu sen çocuk?
Çocukluğunu yaşamadan
Yaşam derdine düşen
Oyun da değil kendini tarlada bulan
Sen değil misin çocuk?
Bir renk
Bir ışık
Bir hüzün
Bakışların umut mu düş mü bekler
Söylesene çocuk?

17 Aralık 2019 Salı

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ


Facebook görsel konusunda google'yı  sollamış durumda deyim yerindeyse.
Yukarıdaki fotoğrafı bir arkadaşın sayfasındaki gönderiden aldım.
Şimdi fotoğrafa bakınca insan ne düşünüyor acaba?
Ne düşünmeli?
Erkek egemen toplumun durumu bu maalesef.
Kadının adı yok.
Esemesi okunmuyor.
Dört duvar arasına sıkıştırılmaya çalışılan bir insanın tepki vermesi kolay değil.
Saygı şart.
İnsan haklarını içselleştirmemiş olanların anasına dahi saygısı yok.
Ya da eşine yada akrabası kadına.
Bu fotoğraf tam bir ibretlik fotoğraf ne yazık ki.
Kadın bir toplumun atardamarıdır oysa ki.
Kadının saygı görmediği, önem verilmediği bir toplumda gelişme olur mu?
Geri kalmış üçüncü dünya ülkeleri ile Kuzey ülkelerini karşılaştırın.
Hangi ülkeler daha çok kadın haklarına önem veriyor ve hangi ülkeler daha gelişmiş durumda.
Toplumun eğitilmesi şart.
Ve en önemlisi insan haklarını kavrayıp benimsemesi şart.
Bu fotoğrafta kadına suç bulan kafalar ne yazık ki etraflıca düşünmesini de bilmiyor.
Durumu yeterince kavrayıp değerlendiremiyor demektir.
Yeniçağ Gazetesinde 17.12.2019 tarihinde yayınlanan bir haberde ise şu bilgiler veriliyor:
"Dünya Ekonomik Forumu'nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nde Türkiye'nin durumu dikkat çekici.
Türkiye, 153 ülke arasında 130. sırada yer alırken, 
kadınların ekonomiye katılımı ve fırsat eşitliği kategorisinde 136'ınci,
İş gücüne katılımda 135'inci,
Aynı işe eşit ücrette 106'ıncı,
Eğitim olanaklarına erişimde 113'üncü,
Sağlıkta 64'üncü,
Siyasi yaşamda temsilde 109'uncu sırada yer aldı.
Bölgesel sıralamada ise; Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki 19 ülke arasında İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Tunus'un ardından 5'inci sırada yer alıyor."


6 Aralık 2019 Cuma

CEREN ÖZDEMİR



20 Yaşında hayalleri olan, geleceğe umutla bakan bir genç kız. Ceren Özdemir.
Gözünü kırpmadan öldürmekten zevk alan bir katil tarafından katledildi. Ülkemizde her yıl her ay, neredeyse her gün bir yerlerde kadınlara şiddet uygulanıyor, katlediliyor.
Ceren gecenin bir saatinde yolda yürürken takibe alınıp evinin önünde kalbinden bıçaklanarak öldürüldü.
Katilin bahanesi de yok. Ceren, ne şort giydi, ne boşanmaya kalktı.
Katil, 3 yaşındayken dedesi tarafından yetimhaneye veriliyor. !8 yaşını tamamladığı 2002 yılında yetimhaneden ayrılıyor.
2005 yılına kadar hırsızlık ve benzeri suçları işliyor.
2005 yılında 13 yaşında bir çocuğu bıçaklayıp ağır yaralıyor.
Bıçaklanan çocuk 10 gün komada kalıyor, bir dizi ameliyat sonucu yaşama geri dönüyor.
Lakin, yaşadığı travma nedeniyle liseyi yarıda bırakıp eğitim hayatını sonlandırıyor. Katil, bu olayda 20 yıl hapis cezasına çarptırılıyor.
Bir sure sonra, iyi hal raporu ile açık infaz sistemine geçiriliyor. Katil burada firar edip Ceren'i katlediyor.
Üzüntümüz sonsuzdur.
Devlet bir katili açık cezaevine almamalı.
Bireyler için tehlike oluşturan bir caninin firar etmesi sonrasında kısa sürede yerinin tespit edilmesi ve toplumun bilgilendirilmesi gerekirdi.
İnsanlar gece sokaklarda yürümeye korkar hale geldi.
Kadınları katledenlere aldıkları cezalarda iyi hal indirimi yapılmasına da son verilmesi gerekir.
Kimse kimsenin yaşam hakkını bu şekilde elinden almamalı.
Adalet gereken caydırıcı cezaları vermeli.
Vermeli ki bir daha bu tür olaylara bu toplum şahit olmasın.  
Ceren'e Allah'tan rahmet diliyorum