17 Haziran 2023 Cumartesi

BİR BAŞKA DÜNYA


 

Ücra bir köşede

Yüreğin paramparçayken

Nefes alamazken karanlık gecenin içinde

Bir gölge oyunudur sanki yaşadıklarımız

O büyük güçler

O yaşamın cellâtları

Seni yağmur suları gibi sürüklerken

Gülümsemenin buğusu nemli gözlerde

Hiç gördün mü bilmem

Cam kırıklarında yürüdüğünü çıplak ayaklı bebelerin

Ne demek olduğunu yalnızlığın

Yedi tepeli şehrin varoşlarında

Sen yoksul ailenin çocuğuydun

Sen kuşun kanadında dalgalara direnirken

Yapayalnız, kimsesiz

Onlar hep güçlüydü çocuğum

Dudaklarımda sızısı kendimi bildim bileli

 

ÇOCUK OLMAK


 

şarıda Haziran sıcağı...

Aniden bastıran yağmur damlaları...

Gece mi gündüz mü belli değil...

Yakın yada uzak diyarlarda, yaşamak için korkunun kirli yüzünü yırtarak dolunaya karşı gülümseyen yüzler...

Bin yıllardan beri insan olmanın onuruyla varlar...

Özgürlüğün, var olmanın, insanca yaşamanın kökleri sadece toprakta değil, içimizdedir...

Ve onlar, geleceğimiz olan çocuklar...

Kimi zaman sevinen, kimi zaman hüzünlenen çocuklar...

Ellerinde kitaplar, yüreklerinde umut...

Çağdaş olmak, umutları korumak, insan sevgisiyle yoğrulmak...

Sevginin tomurcukları olan çocuklar, umutlarımız olan çocuklar...

Bir hiç uğruna yaşamını kaybeden bedenler...

Uzak coğrafyalarda, yanı başımızda demokrasi, özgürlük ve insanca yaşam uğruna direnen, ben de varım diyen çocuklar...

Bırakın ölmesinler...

Yaşasınlar...

İyi birer eğitim görsünler...

Afrika’da , Sudan'da, Nijerya'da, Somali'de, Mısır’da...

Asya'da, Irak’ta, Yemen'de, Suriye'de, Afganistan’da…

Her yerde...

Her coğrafyada...

Afrika kırsalında bir yerlerde açlıktan ölen çocuklar...

Bırakın gözleri çiçeklensin onların, umut olsun, tomurcuklansın...

Yakın ve uzak kıyılara o zaman ulaşır sevgi tomurcukları, bilindik maviliklere, yarınlara...

İŞTE ÖYLE BİR ŞEY


 

Onları tanımanızı isterim, konuştuklarını, gözlemlerini.

Ellerindeki kitapları, okudukları gazeteleri.

Bilgisayarlarını sonra.

Ve en önemlisi mizahlarını görmenizi, duymanızı isterim.

Hasretleri ağaçlardır onların.

Dağlardır, dalında salınan yeşil yapraklardır.

Barıştır gözlerinde parlayan.

İnsan haklarıdır, onurudur, insanca yaşamaktır arzuları.

Hiç kimsenin ötelenmediği bir dünyadır istedikleri.

Sevdikleri; Tiyatrodur, Operadır, Sinemadır.

Sonrasında kardeşliktir söylemleri.

Benimsemedikleri şiddettir...

Soğuk ve karlı bir kış günü

Yada Haziran sıcağında

İnsanın yüreği kor olur yanardağ misali

Yüreği daralır

Tutunacak bir dal arar

Gözlerinde oluk oluk yaşlar boşanır

Hem de günlerce....

İnsan onuruna yakışan yaşamı

Sana soruyorum bankta tek başına dinlenen güvercin...