11 Nisan 2023 Salı

SEVGİ, SAYGI, YAŞAM


 

Yaşadığımız çağda, "sevgisizlik" duygusunun yitirilmesinin an nedeni nedir diye sormak lazım.

Yaşanan stres ve gerginliklerin nedeni nedir diye de...

Bu sorulara verilecek cevap bana göre, tüm kötülüklerin anası ve kaynağı CEHALET, VE YOKSULLUK, GEÇİNEMEME KAYGISI, İŞSİZLİK, İŞİNİ KAYBETME KORKUSU vs.. Ne derseniz deyin, başka bir nedeni yok bu yaşanan stres ve gerginliğin.

Ekonomik durumu yerinde olan, günlük yaşamını gailesizce, gelir ve geçim sıkıntısı çekmeden yaşayanlarda ne stres var ne gerginlik, gelir ve geçim sıkıntısı çekenlere göre.




Örnek verirsek, yoksul hastaneye gider  dakikalarca belki de saatlerce sıra bekler; al sana stres ve gerginlik.

Parası olan özel hastaneye gider, tedavisi anında yapılır.

Ne stres vardır ne gerginlik.

Hasta tedavisi sonrasında hastanenin kafeteryasında çayını kahvesini içer.

Kısacası sevgi ve saygının olmadığı yerde ne merhamet vardır ne de anlayış birlikteliği.

30-40 yıl öncesi var olan sıkıntılar bu denli yoğun değildi.

O yıllarda, gaz lambası ve çıra ışığında yaşayan insanlar şimdi elektrik olmadığı anda strese giriyor.

Modern yaşam şartları ve elektrikle çalışan aletlerin çoğalması gibi nedenlerde maalesef stres nedeni.


İnsanın saf çağına bakınız.

Sorun bu denli var mı? Yok.

Bugün Amazon ormanlarının kuytularında, Borneo ormanlarında, Kongo ormanlık alanlarında izole yaşam süren kabileler var.

Onların bizler gibi stresli olduğunu ve sevgiden uzak olduğunu düşünmek abartı olur.

Altay ve Hindikuş dağlarının yamaçlarında, Şili de And dağlarının vadilerinde yaşayan insanlar var.

Onlarda var olan sevgi ve dayanışma modern yaşam süren; modern dünyanın insanlarından çok daha fazladır.


5 Nisan 2023 Çarşamba

DÜN VE BUGÜN


Eskiden yoksula yardım edilir, halı hatırı sorulurdu.

21.yüzyılın ilk çeyreğinde, paranın hükmü geçiyor.
Paran varsa adamsın, yoksa Nasrettin Hoca'nın kürksüz halisin. (Hoca bir gün kaftanını giymeden bir davete gider. Kimse ilgilenmez. Hoca dönüp kaftanını giyip gider. Bu sefer herkes hocayı buyur eder.)
Durum bu.
Geçelim,
İnsanlığın geleceği parada değil oysa ki.
İnsanlığın geleceği, huzurda, eşit paylaşımda, aç açıkta kimsenin kalmamasında, doğaya sahip çıkılmasında.
Geçmiş neden aranıyor.
Çünkü,
Doğa bu kadar tahrip edilmemişti.
Her şey çoğunlukla doğal hali ile vardı.
Bizler bozduk o düzeni.
Beton yığınları arasında nefes almaya çalışıyoruz.
Her gün hastaneler dolup taşıyor.
Söylenecek çok şey var,
Lakin,
"Söylesem kar etmiyor, söylemesem gönül razı değil " diyen erenler de yok artık...