Turistler
neden ören yerlerini, tarihi eserlerin bulunduğu yerleri ziyaret eder?
Biz
neden yurt dışına gittiğimizde, katedralleri, tarihi kalıntıları, manastırları
gezeriz?
Herhalde
farklı inançtaki insanların, nasıl ibadet ettiğini anlamak için değil.
Katedrallerin
güzelliğini görmek için de değil.
Bu
eserler dünya mimarisinin en önemli yapıtları olduğu için.
Tarihi
kalıntılar yüz yıllar öncesi kültür ve yaşayışı görmemizi ve bir fikir
edinmemizi sağladığı için…
Yüz
yıllar öncesinden süzülüp gelen kültürel mirasları, yapıları, ören yerlerini,
kalıntıları görüp de etkilenmeyen, hayran kalmayan mı var?
Antikçağda
“Latmos”
olarak adlandırılan “Beşparmak” dağlarına sırtını dayamış; bir zamanlar Ege
Denizi’nin bir parçası olan “Bafa Gölü” çevresi, tarih
öncesinden günümüze kesintisiz yerleşim bölgesi konumunda.
Helenistik
ve antikçağdan kalma çok sayıda kalıntı ve tarihi eseri barındırıyor.
Binlerce
yıl öncesinin mağara ve kaya çizimleri yerli ve yabancı turistlerin ilgisini
çekiyor.
Alman
arkeolog Anneliese Peschlow Bindokat’ın 1994 yılından başlayarak sürdürdüğü
yüzey araştırmaları sonucunda bilim dünyasına kazandırıldı.
Bafa
Gölü ile Çine Çayı Vadisi arasında ki bölgede kalmakta.
Yarısı
kadın olmak üzere beş yüzün üzerinde insan figürü yer alıyor.
Kıta
Avrupa’sında Buzul Çağı kaya resimlerinde ana tema av sahneleri ve av
hayvanlarıydı.
Oysa
Latmos Dağı eteklerinde bulunan kaya çizimlerinin içeriğinde “aile”
var.
Dönemin
toplumsal yaşamı ve kadın erkek ilişkisi betimlenmiş.
Latmos’ta
gün yüzüne çıkarılan bu çizimler şu an tehlike altında.
Bölgede
“feldspat
“ocakları var.
Bölge
madencilerin tehdidi altında.
Latmos
(Beşparmak) Dağları’nın doğal yapısının bozulmaması ve bölgedeki kovuklarda
bulunan 6-8 bin yıllık kaya resimlerinin korunması lazım.
Bu
amaçla geçen günlerde İstanbul, Aydın, Muğla ve İzmir’den gelen yüzlerce kişi “Latmos’a
dokunma. Kültürel mirasına sahip çık” sloganıyla yürüyüş yaptı.
Bölgenin
“Milli
Park” ilan edilmesi ve UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne
alınmasını istedi.
Anadolu
on binlerce yıl öncesi insanların yaşamlarına tanıklık etmiş, insanlara kucak
açmış kadim topraklara sahip.
Sadece
“Latmos” ve çevresi değil…
Tüm
Anadolu topraklarında boy atmış uygarlıklara ev sahipliği yapmış bölgelerdeki
tarihi eserlere ve kalıntılara sahip çıkmalıyız.
Hasankeyf’e
misal.
Dicle
üzerine yapılmak istenen “Ilısu” baraj gölünün altında
kalacak.
Bir
benzeri daha olmayan kalıntılar ve kültür değerlerimiz kaybolup gidecek.
Ormanlarımıza
ve derelerimize de sahip çıkalım.
HES’lerle
kelepçelenip borulara hapsedilecek dereler yok olursa bizler zararlı çıkarız.
Doğal
yapı bozulur, yok olur.
Kaz
Dağı (İda Dağı) eteklerinde çok uluslu “altın” arayıcılarının siyanürle
zehirledikleri topraklar bizim topraklarımız.
Kesilen
yüz binlerce ağaç bizim ağacımız.
Çöllerde
kum tepeleri arasında bir tek canlıya rastlamanın olanaksızlığını düşünmek
yeterli değil mi?
Biz bu topraklarda bizden önceki medeniyetlerin izlerini silmek istiyoruz,halkın büyük çoğunluğu için kalıntıların hiç bir değeri yok, hatta heykel sevmeyişimizin altında heykeli bir nevi puta tapmak olarak algılamamız yatıyor. Ben yurt dışına kaçırılanlar için hiç üzülmüyorum, hiç değilse su altında kalmaktan kurtuldular diye düşünüyorum. Nihayetinde bunlar insanlığın ortak malı:)
YanıtlaSilDeğil mi ama...
SilGerçekten de
İnsan bazen düşünüyor.
Neden heba ediliyor bunlar diye
Geçen yıllarda
Balıkesir tarafında
"Allanoi" adı verilen roma döneminden kalma "şifa" merkezi
Yapılan baraj altında kaldı.
Kalıntılar
Kumla kapatıldı
Sonra
Baraj suyu altında bırakıldı.
Yazık değil mi.
Bu yaklaşım
Kabul edilebilir mi?
Aaa şimdi de oraya mı bulaştılar? Hocam bunlar zaten sanat, heykel, resim gibi şeylere karşıdır. Tarihi kıymeti, dünya mirası olması bile umurlarında olmaz..Özellikle yıkmaktan büyük zevk alacaklardır, Taliban zihniyeti!!!!!! Ya şimdi akşam akşam tepem attı yine:(((Allah cezalarını versin!..
YanıtlaSilTarihi ve kültürel değerlerimiz heba oluyor ne yazık ki..
SilBen de sizden öğrendim hocam.
YanıtlaSilBu ne bitmek tükenmek bilmeyen kültür sanat düşmanlığıdır anlamadım ben?
Ben de gazetede kısa bir arka sayfa haberi olarak okudum.
SilSonra nedir diye kısa bir araştırma yaptım...
Sonuç bu maalesef.