12 Eylül 2015 Cumartesi

ŞİDDET

Basın kuruluşlarına yapılan saldırılar halkın haber alma özgürlüğünü engellemeye yönelik bir yaklaşımdır.
Varsa hukuka aykırı bir durum yargı gereğini yapar. Demokrasi ile yönetilen bir ülkede hukuk ve adalet  ne güne duruyor?
Kimse kendisini hukukun yerine koymamalıdır. Eline taş ve sopa alıp basın kuruluşlarına saldırıp kırıp dökmemelidir.
Yapılan bir haksızlığa, hukuksuzluğa karşı çıkmak  haksızlığa uğrayanı korumak demek değildir. Elbette ki burada söz konusu olan adaleti, demokrasiyi, anayasada ifadesini bulan temel hak ve özgürlükleri savunuyor olmamızdır.
Tarihte şiddet yöntemlerini kullananlara sıkça rastlanır. Lakin şiddeti kendisine referans alanların hiç biri başarılı olamamış, sonuçta insan hakları kazanmıştır.
Şiddetin ne boyutlara ulaştığını görmek için Ortaçağ Avrupa'sına, engizisyon uygulamalarına bakmak yeterlidir. II.Dünya Savaşı sonrası çizilen dünya haritasında yerini alan ülkelerin yöneticilerinin yaptıkları uygulamalara bakmak yeterlidir.
Şiddeti uygulayanların en büyük destekçisi hiç kuşkusuz şahin kanattır. Şiddetin varlığından hoşnut olanlar, rant sağlayanlardır.
Toplumun bir arada sorunsuzca yaşaması hukukun ve adaletin varlığına, demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulanmasına, şiddetten uzak barış ortamına ve huzura bağlıdır.
Şiddet uygulamalarının, terörün hiç bir gerekçesi olamaz. İnsan hayatı değerlidir. Hiç kimse bir başkasının özgürlüğünü gasp edemez. Etmemelidir. Şiddet şiddeti doğurur. Ve şiddetin, kargaşanın hiç kimseye bir faydası yoktur. Şiddetin olduğu yerde huzursuzluk vardır, geçim sıkıntısı ve işsizlik vardır. Güvensizlik ve korku vardır.

Demokratik hayatı korumak için şiddetten uzak durulmalıdır.

6 yorum:

  1. Söylenecek her şeyi söylemişsiniz, şiddet şiddeti doğruyor, insanları da korkutuyor, sindiriyor, işin tuhafı sanki olanların sebebi Hürriyet gazetesi değil ve kim olduğunu herkes biliyor. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarafsız düşünen herkes olan bitenlerin farkındadır. Yapılan şiddet olaylarını, kırıp dökmeleri kim yaparsa yapsın kınamalıyız. Şiddetin durması için hukukun gereğini yerine getirmesi, şiddeti yapanların yargının karşısına çıkarılması ve yaptıklarının hesabını vermesi huzur ortamı için önemlidir. Temel insan hak ve özgürlükleri eline taş ve sopa alanların insafına bırakılmamalıdır.

      Sil
  2. Merhabalar Hüseyin Hocam.
    Hiçbir kutsal amaç,hiçbir öfke şiddeti maruz kılamaz.Basına yapılan saldırıyı milletin özgürlüğüne yapılmış bir saldırı olarak görüyorum. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Basına yapılan saldırıyı da şiddetle kınıyorum. Cenab-ı Hakk, ülkemizin yar ve yardımcısı olsun.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey;
      Söylediğiniz gibi hiç bir amaç şiddeti maruz gösteremez. Basın kuruluşları (özellikle tarafsız olanlar için) bir toplumun haber alma arterleridir. O arter kesildi mi toplumun kılcal damarlarına doğru ve tarafsız haber ulaşamaz. Dolayısıyla toplum tek taraflı bilgi alma zorunda kalır ki bu doğru değildir. Algı yanılsamasına dur demek için tarafsız basın kuruluşlarına ihtiyaç vardır. Selam ve saygılarımla.

      Sil
  3. Merhabalar Hüseyin Hocam.

    Ben Hürriyet gazetesi okurum. Ahmet Hakan'ın nasıl biri olduğundan çok ona yapılan saldırıyı özgür basına yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyor ve bu saldırı olayını şiddetle ve esefle kınıyorum.

    Konu ile ilgili basında çıkanları takip ediyorum. Yazarın biri "Erdoğan, Ahmet Hakan'a neden geçmiş olsun diyemiyor" diye bir başlık atmış. Daha fazla söze ne hacet diyor ve yorumuma son veriyorum.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey.
      Gazetecilere ve düşün adamlarına, aydınlara yapılan saldırıları kabul etmek olası değildir. Basın yayın kuruluşları halkın haber alma özgürlüğüdür. Halkın haber kaynaklarını karartmak, saldırıda bulunup sindirmek kabul edilemez.
      Saygı ve selamlarımla.

      Sil