Yazının başlığı bana ait değil. Ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi'ye ait. Dövizin hızla yukarıya doğru tırmanması sonucu yılbaşından bu yana Türk Lirası dolar karşısında %25 civarında eridi.
Borsa İstanbul değer kaybederken, dolar, avro ve altın kazandırdı.
Dolayısıyla dış borç da katlanıyor.
Doların değer kazanması iç piyasa tüketim mallarında artışı da beraberinde getirecek.
Bu durumda eleştiri yapanlara, ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi, son ekonomik gelişmeleri değerlendirirken kriz senaryosunu dile getirenlere beddua etti.
Zeybekçi,"Bana televizyon ekranlarında konuşan kriz tellalları bir tane gerekçe söylesinler. illa 'kriz çıkacak' diyor. Krizlerde kalasın e mi? Kendi kendinin krizinde kalasın da kefen parasını bulamayasın" dedi.
Ekonomik veriler açık. Yılbaşından bu yana Türk Lirası'nın dolar karşısında %25 değer kaybetmesi az şey mi?
Velev ki dediği doğru Sayın Bakanın.
Neden dolar ve avro, altın fiyatları hızla yükseldi?
Bu artışı sadece siyasi belirsizlik ile açıklamak doğru mu?
Çarşı pazarda fiyatların artmasını vatandaş görüyor.
AKP'li Bakanlar 'kriz yok' diyedursun, rakamlar Türkiye'nin sermaye krizine yaklaştığını teyit ediyor.
Sıcak para kaçarsa büyüme de, 'şimdilik' azalma eğilimine giren cari açık da olumsuz etkilenecek.
Hiç kimse ekonominin dar boğaza girmesini istemez. Çarşı pazarda fiyat artışlarının (Maliye Bakanı'nın deyimi ile: Güncellemesinin!) olmasını istemez.
Sayın Zeybekçi, 'kriz' söylemlerine 'beddua' ile cevap vereceğine o söylemlerin neden yapıldığına cevap vermelidir.
Vahşi kapitalizmi içselleştirmiş, başka devletlerden sıcak para ile beslenen ulus devletlerin iflas etmesi çok doğal. Bir gün ekonominin "üretim" olduğunu öğrenirler umarım.
YanıtlaSilMehmet Bey, tespitinize katılıyorum. Ekonominin balans ayarına gerek kalmadan sürdürülebilir olması için üretim yapılması gerekir elbette. Söylediğiniz gibi her an kaçmaya hazır sıcak para ile ekonomi yürümez. Sıcak paranın kaynağına bağımlılık devam eder. Bu arada üretimin yapılması için eğitimli iş gücüne ihtiyaç var. Çünkü eğitim üretim içindir. Mevcut 4+4+4 ile bunu sağlamak kimi yorumcu ve siyasetçilerin de belirttiği gibi çok zor.
SilElinize sağlık Hüseyin hocam..İyi bir noktaya değinmişsiniz..Bir katkı da ben yapayım..Türkiye'de ekonomik kriz,şimdiki siyasal iktidar(akp) zamanında ,sanıldığı gibi yeni başlamış değil..Bu kriz aslında 2003 sonrası siyasal iktidarın AB Bankası,Dünya Bankası,Arap Bankaları ve Arap şeyhleri gibi banka,ülke ve kişilerden alınan neredeyse trilyonlarca dolarlık kaynaklar (ki bu kaynakların (sıcak paraların) nerelerde kullanıldığı da meçhul) sonrasında yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştı..
YanıtlaSilÜretmeyen bir Türkiye,sadece dışa bağımlı olarak sıcak paralarla hayatını idame ettirmesi ve herşeyi güllük gülüstanlık olarak göstermesi nedeniyle,ülkede ileride baş göstermesi muhtemel Büyük ekonomik krizlerin tozlarını halı altına saklamaya çalışmıştı..İşte yaşadığımız bu sıkıntılar (krizin ayak sesleri),halı altına süpürülen ekonomik kriz tozlarının yavaş yavaş ortaya çıkmasıdır..Dışarıdan sıcak para temin edemeyen siyasal iktidarın çırpınışı gibi birşey..Eğer seçimde başka parti iktidara geçmiş olsaydı,o siyasal iktidarın işi çok zor olacak ve bütün kabak o partinin başında patlayacaktı..Bakanın,bedduası yersiz..Onu ekonomik kriz tozlarını halı altına süpürmeden ve sağdan soldan sıcak paraları almadan önce düşünecekelerdi..Herneyse bakalım erken seçim ne getirip ne götürecektir..İyi dileklerimle..
Sayın Yıldırım yorumunuzla bir bakıma benim değinmediğim, kısa ve öz geçtiğim konuyu yerinde tespitlerle açıklamışsınız. Madalyonun olumsuz yanını kimse fark etmesin diye ters çevirip halı altına süpürmek o madalyonun kaybolmasına neden olmaz. Belki bir süre fark edilmeden durur hepsi bu. Gün gelir halı kaldırıldığında madalyon ortaya çıkar. Umarım Mehmet Beyinde değindiği gibi ekonominin üretim olduğu gerçeğini anlarlar.
SilReşat Nuri GÜNTEKİN'in "Yaprak Dökümü" adlı eserinin aynısını yaşamaktayız... Saygılar.
YanıtlaSilUmarım yaprak dökümü bir an önce sonlandırılır. Yaprak dökümünün varlığını halkın görmesi önemlidir.
SilTam da onlara göre bir cevap. Biri kalkar onca korumaya ve zırhlı arabayla villalarına giderken"Allah nasip ederse şehit olmak istiyorum" der.Onca günahsız insanın ölümüne sebep olmuşken... Bir diğeri makul ve mantıklı bir şekilde cevap vermesi beklenirken, ülkenin ekonomik göstergeleri hızla krize doğru giderken, bu durumu normal bir vatandaş bile tahmin ederken kelli felli dediğimiz ve ülkenin ekonomi bakanının beddualı açıklaması bana göre suçluluk psikolojisinin bir soncu diye düşünüyorum. Hocam emeğinize sağlık. Saygılar.
YanıtlaSilYorumunuz gerçeği açıklıyor. İşte tam da bu nokta da bilinen bu gerçekleri bir türlü kabul etmemeleridir ki durumu bu hale getirdi. Vatandaşla rağmen bildiklerini okumaları doğru bir yaklaşım değildir. Bunu sokaktaki vatandaş görüyor. Yorum için teşekkür ederim.
SilMerhabalar Hüseyin Hocam.
YanıtlaSilMaliyeden ve ekonomiden anlamam, ama anladığım tek bir şey var, o da sizinde yazınızda bahsettiğiniz Türk lirasının %25 değer kaybına uğradığıdır.
Kimseyi de küçük görmek istemem ama, bunlar bu ülkeyi yönetemezler. Çünkü padişah ne derse o oluyor. "Altında kalanın canı çıksın!" zihniyeti hakim bir hükumet kabinesi ile ne yapılabilir ki?..
Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, dövizin yükselmesi çarşı pazarı vuracaktır. Bir ülkede ekonomi sağlamsa huzur ortamı o derece yerindedir. Saygılar.
SilTürk Lirası gerçekten ciddi zarar görüyor ve değeri düşüyor.Bir an önce birşeyler yapmak lazım.
YanıtlaSilYapacak olan ekonomiyi yönetenlerdir. Teşekkürler.
SilTek bildikleri bu hakaret, iftira, beddua.....yazıklar olsun.
YanıtlaSilSiyasetin doğasında mı vardır acaba beddua etmek diye düşünmeye başlıyor insan. Saygılar.
Sil