Zamanın kopyası yok, tekrarı da.
Yaşanıp hayatınıza izdüşüren herşey, size zaman ayarlarını anlatsa da duyguda, düşüncede berrak saf olanları size hatırlatan suretleri düşünmeniz kaçınılmazdır.
Bu bağlamda,
Bir kişi ya da olay hakkında yazıya aktarılan şeyler, resimler ve çizimler elle işlenmiş görsel ifadelerde görüldüğü üzere samimi birer yorumdur.
Dağarcığımızda kişiselleştirmesek de, yaşananlar parlayan bir yıldızdan sönen bir yıldıza doğru kayıp gidecektir zamanın içinde.
Bu gidişi durdurmak olanaksızdır.
Belki içinizden biri buna karşı çıkacaktır.
Lakin, karşı duruş da zamanın içinde, zamana karşı duramayacaktır.
Zamanı anlamak için durmak yerine, çalışmaya ve öğrenmeye devam etmek gerekir.
Yazınızı okurken zamanın akışı ve anıların geçiciliği üzerine çok güzel düşünceler buldum. Haklısınız; yaşadıklarımızı kaydetmek, yazmak ya da görselleştirmek, anıları canlı tutmanın bir yolu. Zamanı durdurmak mümkün olmasa da, her anı fark ederek yaşamak ve ondan ders çıkarmak, onu anlamanın en gerçek yolu gibi görünüyor.
YanıtlaSilMerhaba Ercan Bey
SilYorumunuza aynen katılıyorum.
Selam ve saygılar
Eğer insanoğlu zamanı anlasaydı ya da çözebilseydi bugün dünyamız çok farklı olacaktı diye düşünüyorum..
YanıtlaSilHerkesin zamana ve mekana bakışı dijitalleştirip kopyalanınca bizlerin değerlerimiz sönen birer yıldız onların ki parlayan samanyolu..
Ne diyelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.. Güzel eylediklerinden olmak dileğiyle..
Teşekkür ederim yorum için. Ne diyim haklısın değerli kardeşim.
SilSaygılar.