Bir toplumda yıldızı bol otellerde, eğlence merkezlerinde yarım bıraktığı ızgarasının üzerinde sigara söndüren getto çıkışlı çıkarcı takımına aldırış eden çoksa ve gerçeğin peşinde gidip bu yalakaların ipliğini pazara çıkaran yoksa o toplumda ikiyüzlüler pirim yapmaya devam edecektir.
Oysaki ikiyüzlülük bir toplumun felaketi demektir.
Tek başlarına bir işe yaramayan bu ikiyüzlüler sıklıkla bir araya gelir ve “Bremen mızıkacıları” gibi koro halinde bağırırlar.
Dibe itilmişliklerinden ancak böyle kurtulurlar.
Yaranmaktan, yaltaklanıp sırtlarının sıvazlanmasından pek hoşlanırlar.
Bu zevatı tanımak için pek de araştırma yapmaya, kafa yormaya gerek de yok. Şöyle bir etrafa bakmak yeterlidir.
Bu zevatın işi nedir diye düşünüldüğünde verilecek cevap pek de zor değildir.
Gerçeği saptırmak, değiştirmek, çarpıtmak, yalan söylemek, işine geleni söyleyip işine gelmeyeni saklamaktır bunların işi.
Bunları kullananların bunlarla işi bittiğinde kenara atılacaklarının bilincindedirler. O nedenle kuytu bir köşeye konulmamak için ellerinden geleni yapmaya ve karo aslarının karşısında el pençe divan durmaya devam ederler.
Söyledikleri düpedüz yalan da çıksa pek umursamazlar.
Yeni bir yalanın peşinde koşmaktan hoşlanırlar.
Utanmaları olmadığı gibi topluma karşı sorumlu olduklarını da akıllarına getirmezler.
Bunlara yandaş adı verilir. Büyüklerinin emirlerine amadedirler. Zinhar onların söylediklerinden dışarı çıkmazlar.
Onlar için ne hukuk, ne tarihi gerçekler, ne insan hakları, ne masumiyet karinesi fark etmez.
Ne söylenirse söylensin işlerine geleni yapmaya meyillidir bunlar.
Yalakalık genlerinde vardır.
Emir kulu olmak da öyle.
Her türlü gerçeği işlerine geldiği gibi eğip bükmekte genlerine işlemiştir bunların.
Bunlara “adam gibi adam” demek için diyenin de yalaka olması lazım.
Bunların tek amacı vardır.
Güç elde etmek, kendileri gibi düşünmeyenleri yermek, bir kazanım elde etmek için gerekirse yalan söylemek bu tiplerin tek çıkar yoludur.
Çağdaş hukuk normları, hukukun üstünlüğü gibi hukuk kavramlarını görmek, görmeye çalışmak işlerine gelmez.
Masumiyet karinesi ise düşünemeyecekleri bir kavramdır.
Cumhuriyeti, aydınlanmayı, gerçek demokrasi kavramlarını ve demokrasi geleneğini de dile getirmek akıllarının ucundan bile geçmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder