Şu son aylarda yaşananlar insanlarda var olan güven olgusunu yok etti. Güven yoksa yapılanların inandırıcılığı kalmaz. Güven duyma isteği başkasından insanca muamele görme algısının ilk basamağıdır. Kaybolursa tekrar kazanmak zordur.
İnsanlar arasında sürüp giden diyalog yok olmamalıdır. Yalana başvurulmamalıdır. Hiç kimse küçümsenmemelidir. Hiçbir insan her ne sebeple olursa olsun ötekileştirilmemelidir. İnsana saygı bunu gerektirir. Demokratik kurallar bağlamında kabul gören insan haklarının da gereği budur.
Aslında yanlışı yapana yaptığını kabullendirmek mümkün değildir. Çünkü yaptığının doğruluğuna inandırılmıştır. Şartlandırılmıştır. O doğrultuda eğitim almıştır. Soyut düşünmektedir. Kabul ettiği düşünce ve ideolojiden farklı bir şeye inandırmak zordur.
Yanlışın kabul görüldüğü, gerçeğin hiçe sayıldığı bir ortamda var olmak kolay değildir. Herhangi bir konuda önyargılı olmak doğru değilse, gerçeği saptırmak da doğru değildir.
Her olay mutlaka bir sonuç doğurur. Etki tepki meselesidir bu. Olayın mahiyetine göre gösterilecek tepki ya da kabul durumu da önemlidir. Toplumun kabullenmeyeceği bir yaklaşımda bulunmak elbette beraberinde tepkiyi de getirecektir.
Durup dururken de tepkiye neden olacak yaklaşımlardan kaçınmak toplumun algısı ve güven içinde yaşaması için önemlidir. Yazıp çizerken ya da yaşananlara yorum yaparken buna dikkat etmek gerekir.
Silvan kırsalında Şehit düşen 13 Mehmetçiğimiz için yapılan yorumlar var. Yorumların geneli terörü lanetleyici niteliktedir. Zaten bunun da böyle olması gerekir. Vatan evlatlarının kahpece kurulan bir pusu ile şehit edilmesi yürekleri dağlamıştır. İnsanların duydukları acıyı dile getirmeleri doğal bir yaklaşımdır.
Fakat bazı yorumlar var ki okuyunca insanın içini acıtmaktadır. Bu nasıl bir yaklaşımdır, anlayıştır diye düşünmesine neden olmaktadır.
İşte o yorumlardan birinde (internet ortamında okuduğum kadarı ile) “ Aslında 13 değil 12 şehidimiz vardır. Hataylı asker alevidir. Alevilerden şehit olmaz. Onların bastığı yerde namaz dahi kılınmaz” şeklindedir.
Dile getirilen bu durum konusunda diyanet işleri başkanlığı ve alevi federasyonları bir açıklama yaparlar mı, gerçeği bir tokat gibi bu aymazın suratına fırlatırlar mı bilinmez ama bu ve benzeri şekilde yapılan ve toplumun hassas olduğu konularda ulu orta, yalan yanlış yapılan ve halkın duygularını rencide eden açıklamaların önünün alınması gerekir.
Bu konuda benim söyleyeceğim tek şey bu düşüncenin ve yaklaşımın yanlış olduğudur.
Sivas’da 34 insanı diri diri ateşe verip yakan bu zihniyettir işte. Maraş olaylarında insanları katleden, çorum olaylarında insanlara acı çektiren, yerinden yurdundan eden bu zihniyettir işte.
Bu ve benzeri yaklaşımların sonucunda toplum ayrıştırılmak istenmektedir. İnsanların duyguları incitilmekte ötekileştirilmektedir. Bu yaklaşıma dur denilmesi gerekir.
Emperyalizmin ve iç ve dış düşmanların, şarlatanların da isteği budur. Toplumun ayrıştırılmasıdır. Kardeşin kardeşe düşürülmek istenmesidir.
Aklı başında insanlar bunlara fırsat vermemelidir.
Alevi toplumu bu ülkenin gerçeğidir. Bunu kabullenmek gerekir.
Ayrıca yüzyıllardır bir arada yaşamış insanlar arasına bu şekilde olumsuz düşüncelerle girmek ne derece doğrudur? Bugün alevi- Sünni ayrımı yapılmadan kız alıp veren ailelerin varlığı unutulmamalıdır.
“Onların bastığı yerde namaz dahi kılınmaz” düşüncesini öne süren vatandaşa sormak lazım. Bu ülkenin dört bir yanında yüz binlerce, milyonlarca alevi vatandaş yaşamaktadır. Bu vatan toprağına dün de bugün de ayak basmaktadırlar. Dün de bugünde bu vatanın bekası ve geleceği için çalışmaktadırlar. İnsanları ötekileştirmek kimseye bir yarar sağlamaz. Olumsuz düşünceyi öne süren kişiye de bir yarar sağlamaz.
Eğer “inanın bana düşüncem budur, ağzımdan kaçmadı, başıma yıldırım düşse, kayalar kafama yıkılsa yine de söylemekten duramazdım” diyorsan şunu bilmelisin ki yanlış yoldasın.
Yok, eğer “inanın bana ağzımdan kaçtı, o sözü söyledikten birkaç dakika sonra geri almak için neler vermezdim” diyorsan, yanlış yaptığını, o yorumu yazdığın sitede dile getirmeli özür dilemelisin.
Yorumun yayınlandığı ve günlük bir gazeteye ait olduğu belli olan sitenin kız çocuklarına taciz ile suçlananları içinde barındırması ayrıca düşündürücüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder