Artıların ve eksilerin
hesabını yaparken söz dönüp dolaşıp eleştiriye
ve insanın kendisiyle hesaplaşmasına geliyor.
Yaşamın
yanımızda taşıdığımız tek bavul olduğunu hatırlayıveriyoruz.
Sosyal medya
hayatımızda kapsamlı yer tutmaya başladığında;
bir yandan tanımadıklarımızı tanıyor, diğer yandan
tanıdıklarımızı tanımadığımızı anlıyoruz.
Benliğimizi
yeni yaşamlara uydurma harekâtı devam ediyor.
Kalanlar, terk edenlere
ilgi duyuyor, gidenler ise kalanları anlatmaya koyuluyor.
Kibir ve bencillik
anlayışının alabildiğine yaygın olduğu gerçeğini gördüğümüzde hayata dair anlayışımız sarsılıyor.
Bu sarsıntı geleceğimizi
yeniden dizayn etmemize neden oluyor.
Eleştiriye
ve sorgulamaya teğet geçenler ne kültürün gelişmesini ne de küreselleşmenin
önemini anlamış değiller.
Anlamadıklarını anlamış gibi
algılayıp anlamadıklarının da farkında değiller.
Merhaba,
YanıtlaSilDüşünce yüklü özlü yazınız için tebrik ederim.
Eleştiri ve sorgulama olmaması asırlarca geri kalmamızın sebeplerinden en önemlisidir. Bu konu üzerinde zaman zaman durmak gerekir.
Başarılar dileğiyle selâmlar...
Teşekkür ederim Sabahattin hocam.
SilSaygılar.
Merhabalar Hüseyin Hocam.
YanıtlaSilNe güzel yazmışsınız. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. En zor olanı da "tanıdığımızı sandığımızı tanımadığımız" Bazı şeylerin farkında olmayan o kadar çok zavallı var ki, yürekler acısı. Hatasını, kusurunu, eksikliğini biliyor ancak, eleştiriye tahammül gösteremiyor. Kedi gibi dört ayağının üzerine düşmek istiyor. Bu tahammülsüzlük de beni kahrediyor.
Selam ve saygılarımla.
Teşekkür ederim Recep bey, selamlar saygılar.
Sil