Osmanlı Devleti'nin son döneminde içinde bulunduğu
durumu hem Osmanlı hem de diğer ülkelerin (İngiliz, Rus, ABD, ,Alman vs.) arşivlerinde
yer alan belgeler net şekilde açıklamaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde verilen
Kurtuluş Savaşı'nın
başarılı
olması sonrasında, Anadolu'nun öz kaynaklarını, Hindistan'da yaptıkları gibi
ele geçirip istedikleri gibi kullanma amacıyla İngiliz oyun ve kumpasları, Vahabi Suudileri de
yanlarına alarak, yaptıkları da arşivlerde yerini almıştır.
Kurtuluş Savaşı sonrasında 'Kemalizm' kelimesinin de ilk
olarak İngilizler
tarafından, sistemli bir propaganda aracı olarak çıkarıldığı Azra
Kohen 'in yazdığı "Gör Beni" kitabında yer alıyor.
Mustafa Kemal’e düşman odakların nasıl da dolambaçlı yollara
yöneldikleri 60 yıllık aralıklarla halka açılma zorunluluğu olan
tüm resmi yazışmaların
detaylı bir şekilde
devleti ilgilendiren her şeyin hukuki zorunlulukla depolandığı İngiliz
devlet arşivleri
incelendiğinde, İngilizlerin
Mustafa Kemal'e karşı olan rahatsızlıklarını ve onu etkisizleştirmek
için yaptıklarını araştırmacılar tek tek ortaya çıkarıyor.
Bir tek örnek vermek gerekirse "İngiliz
muhipleri cemiyeti" adı yeterli olur sanırım.
Bilinmelidir ki Atatürk
20. Yüzyılın en önemli devlet adamları arasında hak ettiği
yeri almıştır.
Avrupa’dan Çin’e uzanan
coğrafyada, kadim Anadolu topraklarında “Türkiye Cumhuriyeti”
devletini kurmuş ve şekillendirmiştir.
Mazlum milletlere örnek
teşkil edecek adımları atmış emperyalizmin
yayılmacı politikasına “dur “ demiştir.
Emperyalist devletlerin
yönetiminde inleyen halklara, “ulusal bağımsızlığın”
yolunu göstermiştir.
Gerçek bir bağımsızlık
mücadelesinin ve demokrasinin olmazsa olmazı “laikliği”
getirmiştir.
Tarih boyunca hep iyileri
kötüleyen birileri olmuştur.
Olacaktır.
Onların düşünceleri
hak ettiği çukurda debelenmektedir.
Atatürk'e hakareti
kendine şiar edinenlerin yazı ve yorumlarını üzülerek zaman zaman sosyal
medyada okuyoruz.
Ama çabaları boşunadır.
Bu milletin ne yakasında
bulunan Atatürk rozetini çıkarmaya güçleri yetecek, ne de yüreğindeki
Atatürk sevgisini yok edebilecekler. Kızlarımızı, oğullarımızı,
gençlerimizi Atatürk sevgisi ile yetiştirmeye devam edeceğiz.
Onlar ise yazdıklarıyla
baş başa kalacak, kimse yazdıklarını dikkate almayacaktır.
Vatan topraklarını
işgalden kurtaran Atatürk'ü anlamaya ve anlatmaya kapasiteniz yetmiyor.
Olayları tahlil
edebilmeniz için daha çok okumalı ve araştırma yapmalısınız.
Nerde mi, elbette ki
arşivlerde.
Tarihin ve milletlerin
“büyük devlet adamı” kabul ettiğini ne yazık ki anlamaktan çok uzaktasınız!