Vural Savaş'ın "Aşk,
Şiir ve Müziğin Coşkusuyla" kitabını okurken dikkatimi çekti "Mançurya Kobayları" deyimi.
Peki neydi bu deyimin anlamı?
Nerede ve kimler tarafından kullanılmıştı ve
kullanılıyordu?
İlgili kitapta
"zamanın CIA direktörü Allen Dulles,
Princeton Üniversitesi'nde 1953'te şöyle bir konuşma yapmıştır"
:
"Hedef
'insan zihnindeki savaşı' da kazanmaktır. Bu savaşın ilk cephesi propaganda,
depolitizasyon ve sansür ile kitlesel sindirmeyi sağlamaktır. İkinci cephe ise
bireyin beyninde kazanılacaktır; hedef beyin yıkama, zihin kontrolü, ideolojiyi
değiştirme ve gerektiğinde birçok Mançurya Kobayı (Manchurian Candidate)
yaratabilmektir." diye yazıyor.
Kısacası Mançurya Kobayı zihin kontrolünü
sağlamanın yanı sıra algı sistemine ve
bilinçaltına yönelik yapılan bir takım operasyonlar zinciri olarak karşımıza
çıkıyor.
Yabancı istihbarat örgütleri kullanmış.
Nazi Almanyasında da başvurulan bir yöntem.
Mançurya Kobayı ise Kore Savaşı'nda kalma bir
deyim.
Kore savaşı sırasında Amerikalı askerlere Çinliler
tarafından uygulanmış.
Günümüz dünyasında değişik coğrafyalarda yaşanan
etnik, dinsel, ekonomik, iç savaşlara bakıldığında savaşan tarafların beyin
yıkama yoluyla kendilerine taraftar ve savaşacak eleman temin ettiği
gözlenmektedir.
Irak ve Suriye topraklarında yuvalanmış IŞID terör
örgütünün gaddarca savunmasız insanlara eziyet ettiği, akıl almaz yöntemlerle
katlettiği görülmektedir.
Bu katliamları yapanların sağduyulu ve mantıklı
düşündükleri söylenebilir mi?
Her biri birer ölüm makinesi gibi öldürmeye ve yok
etmeye odaklanmış.
Düşünme yetilerini kaybetmişler. Verilen emirleri
yerine getirmek tek dertleri, insani duygularını da kaybetmişler. Adeta
beyinleri yıkanmış. IŞID elemanlarının her biri adeta birer Mançurya Kobayı
olarak savunmasız insanların karşısındalar.
Suriye'de, Yemen'de, Afganistan'da, Sudan'da,
Nijerya'da her yerdeler.
Misal Nijerya'da Boko Haram terör örgütü. Savunmasız
insanları katletmekte ve kaçırmaktadır.
Tüm bu olumsuzlukların önüne geçmenin yolu
demokrasiden, insan haklarından, eşitlikten, özgürlükten, kardeşçe bir arada
yaşamaktan geçer.
Evet çok önemli bir konuya değinmişsiniz hocam. Hatta bu konuda Frank Sinatra'nın oynadığı bir film vardı. Çok eski...ben de Sinatra malum çok severim oradan aklıma geldi.:) şimdi yazmışsınız ya ışid vs. hepsinin beynini yıkıyorlar. Normal insanın yapacağı şeyler değil, hepsi yaratıklaşmış, canavarlaşmış. :( Ardında cia'in olmasına şaşmamalı iblisler:(
YanıtlaSilEvet Müjde Hanım gerçekten bilinmesi gereken bir konu "Mançurya Kobayları" olayı. Emperyalizmin ayak oyunlarından biri .
Silİlgili kitapta söz ettiğiniz Frank Sinatra'dan da bahsediliyor.
Yazar şunları yazmış :" Bu terim Frank Sinatra'nın ünlü Manchurian Candidate filmine konu olmuştur. Filmi CIA finanse edip çekmiştir.. Hedef tehlikeyi büyük gösterip devletten bu konuda fonlar alabilmektir. Filmde robotlaştırılan bir amerikan subayının nasıl ulusal güvenliğe zarar verdiği anlatılmaktadır."
Mançurya Kobayı isimli yazınızı okuyunca aklıma, Cengiz Aytmatov'un Gün olur asra bedel isimli kitabında Mankurt efsanesinden bahseder. Mankurt Türk, Altay ve Kırgız efsanelerinde bahsedilen bilinçsiz köle demek. Mankurt haline getirilmek istenen kişinin başı kazınır, başına ıslak deve derisi sarılır ve böylece elleri kolları bağlı olarak Güneş altında bırakılır. Deve derisi kurudukça gerilir. Gerilen deri başı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek aklını yitirmesine neden olur. Böyle bir kişi bilinçsiz ve her istenen şeyi sorgusuzca yapan bir köleye dönüşür. İnsanlığın var oluşundan beri işkence de var sanırım. Çünkü insanın aklının almadığı işkence yöntemlerini okuyoruz, duyuyoruz şimdilerde videolarda tvlerde izliyoruz..
YanıtlaSilVerdiğinzi örnek de göstermektedir ki tarihin akışında kendi menfaatlerini ve varlığını sürdürmek için akla hayale sığmayacak işkence, beyin yıkama teknikleri vs kullanılarak insanlar bilinçsizce kullanılmaktadır.
SilEmperyalizmin ayak oyunları bitmez.
Uyanık olmak lazım.
Okumak lazım. Düşünmek ve yorumlamak lazım.
Katkınız için çok teşekkür ederim.
Saygılar.