2 Haziran 2019 Pazar

BAZEN HAYAT O KADAR ZORDUR Kİ




Eşiyle birlikte hastane odasının kapısını açıp içeri girdiğinde hazırdı, sonucun ne olacağını bilmese de.
Hastalığını duyduktan sonra, geçen günlerde olacaklara hazırlanmıştı.
Doktorun söyledikleri kulaklarında çınlıyordu.
"Ameliyat şart. Yoksa boyundan aşağı felç olma durumu söz konusu. Tümör öyle riskli bir yerde ki tam omuriliğin üstünde. Bir diğeri sol orta kulak da oldukça büyümüş. Alınmadığı taktirde zaten işitme sinirlerini sıkıştırıp işlevsiz hale getirecek."
Hayat ne garipti.
Yürüyerek girdiği hastanede sağ çıkıp çıkmayacağını, verdiği kararın yaşamını nasıl etkileyeceğini bilmeden hastane odasındaki yatağa kendini bir külçe gibi bırakmıştı.
Çocuklarını sabah erkenden hastaneye gelmeden önce kayınpederinin yanında bırakmış, kan uykularında iken eğilip yüzlerinden öpmüştü. Biri kız iki çocuğu vardı. İkisi de  henüz çok küçüktüler.
Eşi yanında, gözleri yaşlı, eli koynunda sessizdi.
Tek kelime etmeden sessiz bir bekleyiş içerisindeydi o da.
Aylardır çektiği acılardan sonra hayat onu da neredeyse imkansıza hazırlamıştı.
...
Sonra!
Eli gayriihtiyari şekilde boynunun ve sol kulağının arkasında ki yaraya gitti. Tenini kesen o  bıçağın soğuk yüzü hala oradaydı.
Bedeninden çok şey alıp götürmüştü o bıçak.
Eliyle usulca dokunduğu yara izi buz gibiydi.
Sağ yüzünde hissettiği dayanılması  zor korkunç ağrıya direniyordu.
Üst üste içtiği ağrı kesiciler bir fayda etmedi günlerce.
Ta ki, ameliyat iplikleri alınıncaya kadar.
İpliklerin alınmasıyla yüzündeki ağrı kesilmiş, az da olsa rahatlamıştı.
...
Lakin, yaşanmışlık hissi hiç bir zaman onu yalnız bırakmadı sonraki yaşamında.
Her daim, her an acısını hissetti.
Olan bitenleri düşündükçe acı acı gülümsüyor, sadece yutkunuyor tek kelime etmiyordu artık.
Felek ona hak etmediği kadar zalim davranmıştı.
...
Yaşadıkları onu olgunlaştırmıştı. Hayata bakış açısı değişmişti. Kaybedilen zamanlar kadar kazanılacak zamanlar olduğunu, ne olursa olsun mücadeleyi bırakmamak gerektiğini anlamıştı.
Bazen hayat o kadar zordur ki, insanın nefesi kesilir.
Dayanılması çok zor olan acılarla yüzleştirir.
...
Tales'in dediği gibi, "kişi hayata bir gün daha ekleyemez ama bir güne hayat ekleyebilir."


8 yorum:

  1. Sağlık çok önemli Hüseyin hocam, Allah iyi insanlara, güzel karakterli insanlara çekemeyecekleri böyle hastalıklar yüklemesin, mücadele etmesi hem kendisi, hem yakınları için çok zor oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dediğin gibi Müjde Hanım.
      Hayat bu maalesef,
      ve hele de yüreği güzel insanların,
      verimli çağlarında
      kahrolasıca hastalığa yenik düşmesi
      kabul edilecek bir şey değil.
      Bu arada bayramınız kutlar sağlıklı bir yaşam dilerim.

      Sil
  2. Bazen hayat o kadar zordur ki, insanın nefesi kesilir. He valla çok doğru.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle.
      Bayramınızı kutlar sağlıklı bir yaşam dilerim.

      Sil
  3. Merhabalar.
    Ramazan bayramınızı kutlar; sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi dilerim.

    Her şeyin başı sağlık... Önce sağlık, sonra huzur ve ardından insan zaten mutludur. Hastanelerde bu acı sürpriz sonuçlarla karşılaşan o kadar çok insan var ki!.. Çaresizlik kadar kötü bir şey yok! Elinizden hiç bir şey gelmiyor. Tıp otoriteleri ne diyorsa, kaderine razı olup, boynunu büküyorsun. Cenab-ı Hakk, hiç bir kuluna çaresiz dert verip derman aratmasın.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle Recep Bey. Selamlar saygılar. Size de mutlu bir bayram dilerim.

      Sil
  4. Geçmiş olsun, acil şifalar dilerim..Nice bayramlar

    YanıtlaSil