6 Mayıs 2020 Çarşamba

BIRAKACAĞIN AYAK İZİNDEN VAZGEÇME

Çoktandır sabahları sıkıntılı, uzun  bir yolculuktan dönmüş gibi yorgun uyanıyorum...
Yorgunluk tüm bedenimin her zerresine hücre hücre yayılıyor...
Tüm insanlığın başına bela olan salgınla baş edebilmenin mücadelesi devam ederken...
Bir yandan salgına yenik düşen insanlar diğer yandan geride bıraktıklarının acıları gündemimizde düşmüyor...
Çekilen acılar, sıkıntılar, yok olan hayatlar, işsizlik...
Umutsuz ve çaresiz gidenin arkasında dökülen gözyaşları...
Hiç bir mutluluk kolay gelmiyor...
Kolay kolay gülmüyor insanın yüzü...
***
Üzerinde önemle durulması gereken bir başka konu...
Mücadele edilmesi gereken bir kavram...
Cehalet.
Cehalet derin bir insan hastalığıdır...
Geleceğe güvenle bakmak için üstesinden gelmek zorundayız...
Toplumdaki cehaleti ortadan kaldırmadan toplumu aydınlatmak çok zor...
Herkesin üzerinde hemfikir olduğu şey cehaletle mücadelenin yolunun eğitimden geçtiğidir...
Okumak ve öğrenmek...
Yüzyıllarca insan yaşamını etkileyen olayları öğrenmenin tek bir yolu var...
Cehalet ile mücadelede başarılı olmak...
***
Bütün yaşamını "beni beğenecekler mi?"
"Beni seviyor mu?"
"Rahatsız eder miyim?" kaygısı üzerine kuruyorsan, bil ki sonun hüsran...
Bir küçük serzeniş, sıradan bir tenkit yada kadirbilmezlik, acılar pahasına kurduğun o "mükemmel kale"yi yerle bir edebilir...
Ve sen bu durumda...
Ölüm ilanını kaleme alacağına azat et kendini...
Seni, sen diye kabul edip sevecekleri sev...
Eleştir ki onun için "özel biri" olabilesin...
Kendini, kendine beğendir herkesten önce...
Yaptıklarını kimseye beğendirmek zorunda değilsin...
Bil ki herkes kendi doğru bildiği yoldan gider...
Önce kendin ol...
Bırakacağın ayak izinden vazgeçme...
Bu dünyada ne yaparsan yap...
Çalış çabala...
Çıkarına dokunduğun an kimseye yaranamazsın...
Yol haritanda yaşayacağın zorlukları, acıları göze al...
***
Dostoyevski'nin dediği gibi...
"Büyük insanlar şu dünyada büyük acılar çekmek zorundadırlar..."

3 yorum:

  1. Ne güzel dile getirmişsiniz düşüncelerinizi Hüseyin Hocam. Cehalet büyük bir savaşı zorunlu kılıyor sanki. Öyle bir sıcak savaş ki büyük bir güç gerektiriyor.
    Uygun biçimde eleştirebilmek ne önemli bir yetenektir.Yol gösterir, ders verir, bağları pekiştirir.
    Dostoyevski'nin sözüne katılmamak mümkün mü?

    Geçmiş olsun. Sağlıkla, huzurla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Makbule Hocam,
      Yorgunluk hissi son günlerin getirdiği stres, hüzün...
      Toplumun içinde bulunduğu sıkıntılar, işsizlik, evine ekmek götürme derdinde olan insanların çilesi...
      Dahası cehalet...
      İnsanların duyarsızlığı...
      Bana bir şey olmaz aldanışı...
      Olası bir virüs kapma durumunda çevresine vereceği sıkıntının farkında olmamak...
      Ya da olmak, ama umursamamak...
      Tüm bunların üstesinden gelmenin mutlaka bir çaresi, çıkış yolu olmalı...
      İnsanları eğitmeli...
      Bilimsel eğitime önem vermeli...
      Her zamankinden daha fazla...
      Selam ve saygılar.

      Sil
    2. Bizler iyi kötü emekli maaşımızla geçinip gidiyoruz...
      Ya işini kaybedenler?
      İş-kur önünde evine bir lokma ekmek götürtmek için evde demleyip getirdiği termostaki çayı satmaya çalışan çaresizler?

      Sil