Hava
bir sıcak bir başka gün kapalı.
Yağmur
yağıyor.
Yağmur
bazen kederlendirir beni oldum olası.
Bugünde
bulutlar gökyüzünde maviliği kapatmış durumda.
Etrafta
her gün var olan kalabalık azalmış.
Annelerinin
elinde tutup cadde boyunca yürüyen çocuklar gözükmüyor.
Bu
havalarda kendime yönelirim.
Düşünmeye
başlarım.
Dünü
ve bugünü.
Dün
yaşadıklarımı, bugün yaşadıklarımı.
Düşüncelerimi
sararmış bir yaprak gibi kuşatır keder.
Bugün
de beni sararmış bir yaprak gibi kuşatmış durumda.
Yıllar
öncesini düşünüyorum yine.
Geri
dönüşü olmayan yaşanmışlıkları, çekilen acıları, çileleri, yoklukları,
çaresizlikleri.
Anam
ile babamın zorlu mücadelesini.
Şu
an acı çekiyorum.
Kendimle
zorlu bir savaştayım sanki.
Dünün,
bugünün, yarının güzelliklerinden uzak bir yaşam öyküsü içinde savrulan anamı.
Yıllar
önce karlı bir günün sabahında sonsuza uğurladığımız babamı düşünüyorum.
İçim
acıyor.
Günler
sabun gibi kayıyor elimizden.
Zamana
yenik düşüyor yaşanmışlıklar.
Her
giden günü geri getirmek imkansız.
Anam
bugün bizleri kedere boğan hastalığının pençesinde ameliyat oldu.
Yaşlı
o artık.
Ey
Ankara, Anadolu'nun yürekli analarının kenti.
Anam
sana emanet.
Sabırtaşlı
o yiğit anaya iyi bak.
Üzme
bizi.
Biliyorum
üzmeyeceğini.
Biliyorum
gülüşlerimizin boğulmasını engelleyeceğini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder