İnsanoğlu, binlerce yıl her
şeyi kontrol edebileceğini düşündü. Lakin, aradan binlerce yıl geçmesine rağmen
hala kontrol etme çabasıyla tüm gücünü harcıyor.
Bu çaba süresince, izlenmesi
gereken en yaşam dolu yolu seçebildi mi? Yoksa durduğu yerde, zamanı gelen
dönüşüme ve yeniliğe kapalımı kaldı?
Ve yine binlerce yıldır insanlık en çok neleri düşündü, neleri merak etti,
neleri yaptı.
Yaşadığı ve nimetlerinden
yararlandığı varlığını devam ettirmek için olmazsa olmaz doğaya karşı,
çevresinde bulunan, uzak diyarlarda bulunan insanlara karşı neler yaptı,
yapmaya da devam ediyor.
Bu süreçte en değerliler
cehaletin arsızlığına heba edildi.
Medeniyetin bıraktığı izleri
takip ettiğimizde göreceğimiz ilk şeylerden biri de, yaşamın değerlerini
korumaya, gerçekleri bulmaya adanmış çabaların görmezden gelindiğidir.
Lakin, öğretilen, öğrenilen
her şeyin uyandırdığı merakın duyguları tarihin süzgecinden geçerek inatla var
olmaya devam etmiştir.
Unutulmamalıdır ki,
insanlığın ve geleceğin temeli yok etmekte değil, hakikatin peşinde gitmekle
mümkün olacaktır.
İnsanlığın acımasızlığına,
haksızlığına tanık olmak insanın yaşadığı kendi acısını önemsizleştiriyor. Ne
yazık ki, insan hem doğaya karşı, hem de insanlığa karşı insan olmayı öğrenene
kadar bu acımasızlık devam edecek gibi gözüküyor.
Yaşadığımız, nefes aldığımız
ortamda yok saymayı, ötelemeyi, görmezden gelmeyi bir tarafa bırakıp, yaşatmayı
benimsemek en doğru seçenek olmalıdır.
Çok doğru tesbit..bu değerli paylaşımınız beni çok etkiledi bu anlamda teşekkür ediyorum kaleminiz daim olsun..sağlıkla esen kalın
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilKeşke tespitler doğru olmasaydı.
İnsanlar doğayı ve diğer insanları rahatsız etmeden yaşamayı seçseydi.
Keşke bencillik, kibir, üçkağıtçılık, vurdumduymazlık olmasaydı.
keşke insanlık için çabalayan bilim adamlarına gereken değer verilseydi.
Saygılar.
Siz de esen kalın.