4 Şubat 2022 Cuma

UZAKLARDA KALAN BİR FOTORAF KARESİ (2)


 

Aslı'nın babası öğretmendi. Sinan'ın babası ise kol gücü ile tarlasında, hayvanlarının peşinde dağda taşta, çamurda yağmurda rızkını çıkarmaya çalışan yoksul bir köylüydü.

Bu durumda kavuşmaları olası mıydı gerçekten bilmiyordu.

Bilmek istemiyordu.

Çünkü Aslı'nın babası oldukça sert ve acımasızdı.

Acımasızdı. Ne yapacağını, nasıl karar vereceğini kestirmek güçtü. Hatta imkansızdı.

Sabah okula geç kalan öğrencileri okulun giriş kapısında elinde sopa ile beklerdi, gelenlere ceza verirdi.

Bu durum Sinan'ı korkutuyordu. Bunu Aslı'ya söylemesi hem imkansız hem de doğru değildi.

"Bilmem" deyip sustu.

"Biliyor musun" dedi Aslı, "şiirleri okurken hep seni düşündüm, geleceğimizi." Aslı o kadar zarif, o kadar güzel ve o kadar içten konuşuyordu ki görenler onun mutlu olduğunu sanırdı. Ne büyük yanılgıydı... Aslı da acı çekiyordu, çektiği acıyı yüzüne yansıtmıyordu. Çünkü o gerçekten özel bir insandı. Sinan onu sevdiğine pişman değildi. Pişman olmayacağını da biliyordu. Hüzünlü gözlerinin detaylarını bilmese de Aslı onun için özel bir insandı.

Sinan da dün gece evlerinin penceresinden dışarıya sızan loş ışığın aydınlattığı perdenin arkasında bir kez dahi olsa onun gölgesini görmek için saatlerce beklediğini, onu düşündüğünü tekrar etti. Aslı'nın yanakları elma kırmızısına döndü. Gözlerini kaçırdı.

Sinan uzandığı yerden doğruldu. Sanki sırtında tonlarca yük taşıyor gibiydi. Heyecanlanmıştı. Tüm vücudu sıtma olmuşçasına zangır zangır titriyordu.

Terleyen alnını mendiliyle sildi. Her zamankinden daha canlı, daha neşeli olmaya özen göstermeye çalışarak Aslı'nın ellerini avuçlarının içine alıp hüzünlü gözlerine baktı. Ararlarında yaşanan ve çok kısa süren bu sımsıcak duygusal etkileşimden sonra, bu sefer Aslı boşta kalan elini Sinan'ın elinin üzerine koydu. Sinan, o an zihnine gelip yerleşen kaygıyı bir tarafa bırakıp gülerek;

"Ben aylardır farklı yaşamayı unuttum. Derslerde sen, teneffüste sen, evde sen, çarşıda sen,  ayazda üşürken, yağmurda ıslanırken sen. Her nereye dönsem, ne yapsam düşüncemde, gözlerimin önünde sen. Kolay mı bu sanırsın. Okul bittiğinde ne yapacağımı bende bilmiyorum. Okulda seni her gün görüyorum. Kokunu içime çekiyorum. İnan bana okul bitince ne yapacağım bilmiyorum."

Aslı'nın elma kırmızısı yüzü hafifçe sarardı. Sıkıntılı, zorlukla anlaşılabilen titrek ve heyecanlı bir ses tonu ile "ben farklı mıyım ki" dedi.

Sinan'ın bedeninde yıpratıcı bir etki, iç dünyasında sarsıntı yaratan "ben farklı mıyım ki" sözleri derin bir "ah" çekmesine neden oldu.

Yüzünde endişe, sıkıntı ve keder ifadesi belirdi. O ifadede açık seçik bir kaygının izleri hissediliyordu. Zihninden geçenler serseri bir mayın gibiydi. Yüreğinde bir kavga vardı. Bütün yüzünü, gözlerini acı bir gülümseme kaplamıştı. Gözlerinde başlayan titreme dayanılması zor bir hal almış, tüm hücrelerine kısa zamanda yayılmıştı. Sert esen rüzgârın ritmine boyun eğen gri bulutlar gibi bulunduğu yerden uzaklaşmak istiyordu.  Kederi de, acıyı da olanca ağırlığıyla duyumsadı yüreğinde. O keder ki, o acı ki ona ağırlık yapıyor, acı veriyor, üşütüyor, yüreğini burkuyordu. Bir süre Aslı'nın ellerini sıkıca tuttu. Bırakınca bir daha tutamayacakmış, ellerinin arasından kayıp gidecekmiş gibi kuvvetle sıkıyordu.

Aslı'nın gözlerinden yansıyan hüzünlü bakış, gelecek konusundaki umutsuzluk, çaresizlik ve kararsızlık karşısında ne diyebilirdi ki. Ne onun ailesinden destek olabilirdi ne de Sinan'ın ailesinde bir atılım. Hiçbir şey istenildiği gibi olmuyordu. Bir yandan yoksul bir aile, diğer yandan baskıcı bir baba ve çocukları. Bir yandan küflenmiş düşünceler, diğer yandan geleceğe dair umut dolu bakışlar. Yaşamın gizem dolu labirentleri içinde bocalayan bir çift yürek.

9 yorum:

  1. Bu yorumu okuduktan sonra silebilirsiniz. Çünkü konuyla alakalı değil. Sizin sayfanıza yazdığım yorumu yayınla komutuna basıyorum hemen yayınlanıyor. Eğer denetime tabi tutsaydınız size bildirim gelirdi. Şimdi ben sizin yıllar öncesi bir yazınızı açıp okuyup yorum yazınca sizin bu yorumdan haberiniz oluyor mu? Daha doğrusu size yazılan yorumları nasıl takip ediyorsunuz.

    Bir diğer husus, temanızın üst header resmi artık yayında değil, tekrar buraya resim koymayı düşünüyor musunuz?
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Recep bey
      Düzeltmeye çalışıyım.
      Lakin, bloğun üst kısmında kaybolan (bir anlam veremedim neden kayboldu) görselin yerine yenisini ekleyemedim

      Sil
    2. Mrhb.Hüseyin Hocam.
      Bilgisayarınızda Header resimlerden varsa onlardan birini , Düzen, Üst Bilgi Yapılandır eklentisinden girip, resmi buradan seçerek sayfanıza üst başlık resmi olarak girebilirsiniz. Resim çok büyükse yüklerken küçült seçeneğini de seçersiniz. Normal temanızın genişlik ölçeğinde ise, normal yüklersiniz.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    3. Resim üst kısma çıkıyor Recep bey.
      The image you are requesting does not exist or is No longer availabla.
      Yazan yer klldırılmıyor. Resim eklendiğinde o İngilizce yazan yerin üst kısmına geliyor. Bakın ekleyim siz de görün.
      Selamlar.
      Yorum için devamlı e postakutusunu açmak lazım sanırım. O nedenle yorum yine eskisi gibi olsun.
      Selamlar saygılar

      Sil
    4. Merhabalar Hüseyin Hocam.
      Evet resim o yazı yazan yerin üstüne gelecek zaten. Yoruma gelince, devamlı e_postadan bakmanıza gerek yok. Ayarlarsanız oradan da görebiliyorsunuz, yorumlar kumanda panelinize geliyor, siz okuyup inceliyorsunuz, yayınlanmasında bir sakınca görmediğiniz yorumu onaylıyorsunuz ve yorum da o zaman yayına giriyor. Yorumları illaki onaya tabi tutmak zorunda değilsiniz, sadece arzu ederseniz diye düşünmüştüm. Bana e_postanızı bildirirseniz size header resmi gönderecektim. Sizde resmi, ayarlar düzen menüsünden başlık eklentisinden resmi yükleyeceksiniz. Tabi yine eğer arzu ederseniz, benimkisi sadece bir öneridir.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  2. Merhabalar.
    Bu çocukların işi çok zor!
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aile baskısının bir sonucu
      Selamlar saygılar saygı değer Recep bey

      Sil
  3. Ne güzel bir anlatım.. insanın içini sımsıcak saran duygular... Kâh sevgi, kâh endişe, kâh yaşamın ağırlığını taşıyan koşullar. Bugün bu duyguları yaşamadan her şeyi elde edebilen bir sistemin parçasıyız. Aradaki farkı anlayabilmenin, sorgulayabilmenin önemini bilmek gerekir. Harika olmuş Hüseyin Bey. Saygılarımla esen kalınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba saygıdeğer öğretmenim.
      Yorumunuza aynen katılıyorum.
      O sistem kıskacını gittikçe daraltıyor, kıskacı kırmak sorgulamanın öneminden geçer dediğiniz gibi.

      Sil