Siz, o, ben ve biz yani hepimiz
bir şeyler diktik, ektik
yeşertmeye çalıştık umutla
bugünün ve yarının yüreklerine
çocuklara umut olsun
çiçekler solmasın
bahçeler kurumasın diye...
Bozkırın ortasında
ormanların gölgesinde
rüzgârın sesinde
dağ havasının vazgeçilmezliğinde
çölün gizeminde
suyun serinliğinde
ve toprağın doğurganlığında aradık yaşamayı
özgürlüğü…
Kimimizin adı Ahmet’ti kimimizin Albert, kimimizin
Hekim…
Ama hep vardık
ve hep olacağız bir yerlerde…
Günbatımının renklerini kuşanmış bulutları
seyredeceğiz yaylalarda
rüzgârları köpüklü dalgalara dönüştüren baş döndürücü
ormanın kıyısında
soluk renkli yılkı atlarının özgürlüğe koşuşlarını
belki biraz yağmur
ve arada biraz dolu çarpacak yüzümüze...
Ve sonra
renksiz bir şafakta ısınmak için
atlar misali ayaklarımızı yere vururken
buzla kaplı bir sırtta
dik bir vadinin hemen kıyısında
ufka doğru uzayıp giden
karın örttüğü gri tarlaları
ya da buz kesmiş nehirleri seyrediyor olacağız daima…
Çok güzel bir şiir Hüseyin hocam, elinize sağlık.
YanıtlaSilSağlıcakla kalın.
Teşekkür ederim Müjde hanım kardeşim. Selam ve saygılar.
SilMerhabalar Hüseyin Hocam.
YanıtlaSilHer zaman umutla özgür yaşamak ve yaşatmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu güzel şiir için kaleminize, yüreğinize ve gönlünüze sağlık ve mutluluklar dilerim.
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Hocam;
Sil"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" demiş şair. Ne de güzel demiş.
Selam ve saygılarımla aynı dileklerinizi bende size iletiyorum.
inanıyorum ki umudumuzu yitirirsek hareket kabiliyetimizi de kaybederiz.Bu güzel şiirle çok yönlü olarak farklı konumlarda hayal gücümüzü çalıştırıyor, umudumuzu tazeliyorsunuz Hüseyin Hocam.
YanıtlaSilÇok teşekkürler.
Umut biterse yaşamın anlamı kalmaz zaten. Güzel yorumunuz için teşekkür eder saygılar sunarım.
Sil