15 Kasım 2018 Perşembe

KALDIRIMLARDA İNSAN SELİ


Başımı camdan uzatıp gökyüzüne bakıyorum bir süre. Uzaklarda bir kuş sürüsü kanat çırpıyor özgürce.
Kim bilir belki de gün geçtikçe yok olan yaşam alanlarına bakıyorlardır.
Belki de büyük bir keyif alıyorlardır kanat çırpmaktan.
Yol kenarlarında, kaldırımlarda akan insan seli.
Koşuşturuyorlar acele ile. Belli ki gün bitmeden işlerini tamamlamanın aceleciliği var üzerlerinde.
Oysaki gün henüz daha yeni başlıyor. 

Simitçiler tezgâhlarını çoktan açmışlar.
Açlığını bastırmanın en kolay ve ucuz yolu simit almak.
Simitçi tezgâhlarının etrafı hiç boş kalmıyor.
Eski ve yıpranmış giysilerle kaldırımlarda ilerleyenlerin çoğunun elinde birer simit var.
Sıcak çorba tüten lokantalar ise müşteri bekliyor.

Güneşin fazlaca etkili olmadığı bir kasım günü sokaklarda volta atıyorum.
Tarifsiz düşüncelere kapılarak. Annelerinin elinden tutmuş çocukları düşünüyorum.
 Düşündükçe, yaşananları gördükçe yoksulluğun pençesinde kıvranan çocukların geleceğinin nasıl biçimleneceğini anlamak kolaylaşıyor.
Ya düşündükleri gibi olacaksın ya da düşündükleri gibi biçimlendirecekler seni.. 

6 yorum:

  1. Kentlerde gün başlarken çevresine bir göz atan duyarlı insanlar için görmeye, yazmaya değer, düşünülecek, duygulanacak ne çok şey var. Çöp toplayan çocuklar en erkenciler. Ve dilendirmek amaçlı dolaştırılan küçücük çocuklar. Keşke önlemler alınabilse, yoksulluk alt sınıra indirilebilse... Saygılar Hüseyin Hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz ve katkınız için çok teşekkür eder saygılar
      sunarım değerli bloğ arkadaşım.
      Yorumunuz büyük şehirler için dile getirilmesi gereken sızılardan sadece bir damla.
      Ben İstanbul'un oldukça yoğun kalabalığının gün boyu akıp gittiği bir semtinde, ana caddeye çok yakın bir yerde ikamet ediyorum.
      Az evvel caddeye çıktım.
      Cadde adeta insan seli.
      Adım atacak yer yok.
      Yürürken diğerine çarpmamak için yürüme yeri kaldırımda zikzaklar çizerek gidiyorsun.
      Alışveriş yerleri dolup taşıyor.
      Valla kriz, fiyat artışı filan dinleyen yok.
      Alışkanlıklarımızdan bir nebze geri adım atılmamış.
      Demek ki insanların geliri var diye düşünüyor insan.
      Ben emekli bir öğretmen olarak zorunlu olanın dışında gereksiz şeyleri almamaya çalışıyorum.
      Bu da bir gözlem.
      Dilendirilen küçük çocukların, kadınların, durumu daha sıkıntı verici.
      İnsan üzülüyor.
      Bunlara para vermek de boşuna.
      Çünkü kendilerine değil dilendirenlerin cebine gidiyor.
      Yazacak o kadar şey var ki.
      Hangi birini dile getireceksin ki.

      Sil
  2. Merhabalar Hüseyin Hocam.
    Yani burada :"...Ya düşündükleri gibi olacaksın, ya da düşündükleri gibi biçimlendirecekler seni..." derken, yoksulluğun pençesinde kıvranan çocuklara, hiç kendilerine göre kendilerini biçimlendirme hakkı tanımamışsınız. Yoksulluğun pençesinde kıvranan çocuklar, ya onların düşündüğü gibi olacaklar, ya da onlar çocukları düşündükleri gibi biçimlendirecek!.. Her ne kadar gerçek böyle olsa da ben yine de yoksulluğun pençesinde kıvranan çocuklara bir şans vermeyi yeğlerdim.

    İnsanlarda merhamet, adalet ve vicdan olmadığı sürece, yoksulluktan kurtulamayız. Oysa yeryüzü, insanlara sundukları ile beraber herkese yeter!
    Esen kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey;
      "Ya düşündükleri gibi olacaksın ya da düşündükleri gibi biçimlendirecekler.."
      Bu sözüm yoksullara yönelik değil.
      Tam aksine, yoksul ya diğerinin dediğini yapacak, ya da yaptıracaklar.
      Bunu anlatmak istemiştim.
      Yoksulun, çaresizin, muhtacın, ahlaklının, kültüre, sanata, doğaya saygı duyanların her daim biliyorum ve eminim ki sizde bende her daim yanındayız. Olmaya da ömrümüz yettiğince devam edeceğiz.
      Emin olun, yoksul ve muhtaç birini gördükçe insanın içi parçalanıyor.
      Bu insanlarla aynı topraklarda, aynı bayrak altında, aynı hasletleri, kültürel değerleri benimseyerek, Şehit acılarının sızısını yüreğimizde hissederek vatan topraklarında yaşıyoruz.
      Yoksulun, çaresizin dertleri, sorunları da bizlerin sorunlarıdır.
      Çözmemiz gerekenleri çözmek için canla başla karınca kararınca çaba gösteriyoruz.
      Saygıdeğer Recep Bey;
      Sizin gibi duyarlı, eli kalem tutan insanların varlığı bizlerin her daim onurudur.
      Her cümlenize saygı ile yaklaşıyorum.
      Yorumlarınız bize her daim güç veriyor.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    2. Merhabalar Hüseyin Hocam.
      Söz konusu cümle, "yoksulluğun pençesinde kıvranan çocukların geleceğinin nasıl biçimleneceğini anlamak kolaylaşıyor" parağrafının hemen akabinde yazının son cümlesi olarak yer alınca, ben de öyle bir kanı olmuştu. Aydınlattığınız için teşekkür ederim.
      Sağlıcakla kalın.

      Sil
    3. Merhaba Recep Bey,
      Ben teşekkür eder saygılar sunarım.

      Sil