İnsanın özünde tüm canlılara karşı sevgi olmalı.
Sevgi insanca yaşamanın anahtarıdır. Sevginin olmadığı yerde huzursuzluk,
acımasızlık, adaletsizlik vardır.
İnsanlık tarihi yazıyla başlar. Yazının bulunması
öncesinde mağara duvarlarına, taşlara yapılan çizimlerle geçmişi öğreniyoruz.
Tarihi araştırmalarla ortaya çıkarılan gerçekler,
insanın mutluluğu ve huzuru için sevginin ne denli önemli olduğunu anlamamızı
sağlıyor.
Bu bağlamda felsefede önemlidir.
Felsefenin özünde
doğruluk vardır.
Felsefe ise Hint, Çin ve Yunan felsefesiyle başlar.
Uygarlıklara ilişkin bulgular, arkeolojik
buluntular, yazılı malzemelerin bulunması insanlık tarihi açısından önemlidir.
İnsanlık tarihi için önemli olan Sümerlerin kil
tabletleri 19.yy. sonlarında bulundu. Tabletlerin çözülmesiyle beş bin yıl önce
muazzam bir gelişme kaydeden Sümerlerin önemi anlaşıldı.
Kuşkusuz Yunan, Hint ve Çin felsefesi ile Sümerlerin
kil tabletleri insanlık tarihi açısından değerli bilgiler içerir.
Önemli olan bu bilgileri anlayabilmektir.
Kibirden ve sevgisizlikten uzak bir yaşam sürmektir.
İnsanlık tarihinin geçmişinde olduğu gibi, bugününde
ve geleceğinde de aranacak kriter sevgi olmalı.
Sevgisizlik ise bir henüz adı konmamış bir
vefasızlık ve hastalıktır, kibirdir.
İnsanlığı bozar
Yıpratır
Dünyayı cehenneme çevirir
En acınası adaletsizliktir.
Sevgisizliği bertaraf etmenin yolu eğitimden geçer
Okumaktan
Okuduğunu anlamaktan geçer.
İçinde sevgi olan bir insan şanslıdır.
Sevgi olmadan insanlık olmaz.
Adalet olmaz.
Her insanın ruhunun varlığında, geleceğinde bir
düşüş ve yükseliş yaşanır.
Bu yükseliş ve düşüşte her insan mutlaka olması
gereken dinginliği sağlamalı, yaşayacağı her olumsuzlukta içindeki sevgiyi tüketmemeli.
Yaşanabilecek her türlü şiddete karşı mücadele
etmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder