21 Haziran 2020 Pazar

GÖSTERİŞ YAPMAK İÇİN HER YERDELER


En değerli yıllarımı, gençliğimi, umutlarımı, geleceğimi yıllarca bu ülkenin en ücra köşesinden en kalabalık kentlerine uzanan bir yol çizgisinde, varlığını devam ettirmeye çalışan, hayata tutunmak için olağanüstü bir çaba gösteren insanların çocuklarının eğitimine adadım...
Onlarla birlikte güldüm, onlarla birlikte ağladım...
Dertlerine ortak olmaya çalıştım...
Geriye dönüp baktığımda, yaptıklarımla gurur duyuyorum...
Geleceğe umutla bakan çocukların eğitimlerini tamamlayıp birer meslek sahibi olmalarıyla da gurur duyuyorum...
Sürdürdüğüm görevin, aldığım eğitimin bir doğası gereği, şu ana dek haklarında hiç bir olumsuz düşünce taşımadığım bu insanların yaşam mücadelesine her daim olumlu baktım...
Kimsenin kötülüğünü düşünmedim...
Kimsenin aleyhine bir tek olumsuz söz söylemedim...
Bir eğitimci de zaten kötü söz söylemez...
İnsanların incinmesini istemez...
***
Lakin, son yıllarda yaşadığım megakentte karşılaştığım o denli olumsuzluklara, çıkar ilişkilerine şahit oluyorum ki...
Akıllı ve diğerine saygılı insanların yapmayacağı türden çıkar ve rant anlayışı toplumu sarmış durumda...
***
Çoğumuz kentlerde müstakil evler yerine çelik ve cam yığını, beton abidesi  apartman ve rezidanslarda oturuyoruz...
Herkes bilir...
Velev ki bir apartmanda, binanın tamamını ilgilendiren bir sorun varsa, o sorunun çözümü için el birliği ile çaba sarf edilir...
Var olan sorun giderilir...
Lakin, toplumda kimi insanların içinde bulunduğu cehalet artık Ağrı dağının karlı zirvesini aşmış durumda...
Sorun kendi oturduğu dairede değilse, ne desen ne yapsan da boş...
Odunum da odunum anlayışından bir gram değişme yok...
***
Tuhaflıklarıyla ün salmış bu insan takımıyla muhatap olmak, onlara gerçeği anlatmak hem gereksiz, hem de çok zor...
Şuna inanıyorum ki bu zihniyetteki insanların yaşam öyküleri ve biyografileri davranışlarına yansıyor...
İnsan hayretle, başkasının sorunu için umursamaz, ama kendi sorunu için çığırtkan olan bu insanların içinde debelendikleri aptalca davranışlarına bir anlam vermeye çalışıyor...
Hangi kategoriye koyacağına şaşırıyor...
***
Gösteriş yapmak için her yerdeler...
Rantçılık ve çıkar ilişkileri için her yerdeler...
Deyim yerindeyse yarım ekmek arası dönere tav olurlar...
Misal, kendi apartmanının önündeki çöp bidonunu gece yarısı sürükleyerek başkasının apartmanının önüne götüren bir zihniyetten ne beklenir...
Kendi çöpünü başkasının yaşam alanına döken insan takımından ne beklenir...
***
Yaşanan, yazacak o kadar çok olumsuz durum var ki...
Cehaleti ve çıkarcılığı yenmek kolay değil...
***
Ahmet Hamdi Tanpınar, "alim bazı şeyleri bilir cahil her şeyi."
Albert Einstein, "cehalet ne güzel lan her şeyi biliyorsun."
Desiderius Erasmus'un dediğine de kulak vermek  lazım, "ışık ver karanlık kendiliğinden dağılır."
***
Kısacası yaşam cehalete göre kurgulanamaz...
Popülist'in gerçeği bildiği halde onu kullanmaması kutsanamaz...
İnsan gibi insan, toplum şakşakçılığı veya dalkavukluk yapanlardan uzak durur...
Kendi menfaatleri için kullanılan, düşünmeden uygulayan,  sorgulamayanlar  ne yazık ki toplum yaşamında her daim kutsanmıştır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder