Ben ne diyorsam doğrudur seçeneği
kabul edilecek bir seçenek değildir.
Karşıdakinin söylediği yaşamın gerçeklerine ters de olsa, söylemine saygı duyarsın.
Yani ötelemeden, kırıp dökmeden.
Söylediklerini dinledikten sonra, doğru
olanı ona anlatır, zihnine yerleştirmesine yardımcı
olursun.
Bu her zaman gerçekleşmese de geri adım
atmadan doğru olanı anlatmaya devam edersin.
Yine de anlamaz kendi düşüncesinde devam ederse
o zihniyetten uzaklaşır yaklaşmazsın.
Sonunda da en doğru seçeneği bulursun.
Yaklaşmamak.
Bu bağlamda,
Yaşam kulvarında yürünen yol haritasına bakıldığında,
yeryüzünün tüm coğrafyalarında,
birilerinin çalıp çırptığını, sırtımızdan rant
elde ettiğini, alın terimizden, canımızdan beslendiğini,
çaresizliğe, yoksunluğa dönüp bakmadıklarını görmek zor değil.
Lakin, biz her daim olması gereken insan olacağız.
Zor ve meşakkatli yaşam koşullarında yaşasak da.
Huyumuz suyumuz ne ise o.
İnsanların alacası olduğunu da bileceğiz.
İyisinin de kötüsünün de olduğunu.
Doğrusunun da eğrisinin de var olduğunu.
İyiyi seçenin yanı sıra kötüye kananın da varlığını,
üç kuruşluk çıkarı için insanları kullananında olduğunu.
Yürünen yol haritasında, belki biraz yağmur
arada bir dolu çarpacak yüzümüze.
Merhabalar.
YanıtlaSilBazılarına ne öğüt verebilirsiniz, ne de yol gösterebilirsiniz. Onları çok iyi tanıdığımız için; onlarla hiç uğraşmayız, söylediklerine sabır gösterip, geçiştiririz. Sizin de başlığınızda özetlediğiniz gibi böylelerine "YAKLAŞMAMAK" en doğrusudur. Çünkü onlar kilitli değil, çivili kapılardır. Kilitli kapıyı uğraşır en sonunda muvaffak olur açarsınız, ama çivili kapıyı kırmadan içeri girmezsiniz.
Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Allah bizleri iyi insanlarla karşılaştırsın ve çivili kapılara muhtaç eylemesin!
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep bey,
SilYorumunuza aynen katılıyorum. Bizleri, evlatlarımızı Cenabı Allah kötülere muhtaç etmesin, yaklaştırmasın, yürüdükleri yol asla kesişmesin. Selamlar saygılar değerli Recep 8.