24 Ağustos 2018 Cuma

KÜÇÜK KIZ


Adıyaman'daki ailesi tarafından 2 yıl önce zorla evlendirilen adının açıklanmasını istemeyen bir kız çocuğu;
"annemi, babamı, kardeşlerimi 2 yıldır görmüyorum, çok özledim" diyerek söze başlıyor. 
Küçük kız, kendisini görmeye gelenlerden hangisinin damat olduğunu dahi bilmeden evlendiğini, kısa sürede hamile kaldığını ve geçen yıl bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini anlatıyor....
Haber böyle...
Beş bine satılık çocuk gelinlerden biri o... 
Ya onun gibi yüzlercesi...

6 yorum:

  1. Böyleleri baba, ana sıfatını hak etmiyor, bir kedi, bir köpek bile enaz 3- en fazla 6 -10 yavrusunu gözünden sakınarak bakıyor, büyütüyor ama dini,imanı para, altın, mal, mülk olanlar ana, baba hiçbir şey olamaz, böylelerinin devlet yönetimlerine gelmeleri de çok sakıncalıdır. Ana baba olmaları da. Olan çocuklara oluyor yazık:(
    :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru dersin Müjde Hanım,
      Kadına verilen değer çoğu toplumda gözler önünde.
      Cahiliyye devrinde yaşanan zihniyet her yerde..
      Selam ve saygılar.

      Sil
  2. Merhabalar Hüseyin Hocam.
    Ne kadar üzücü bir durum. Maalesef ülkemizin doğu ve güneydoğu bölge sınırları içinde hala çocuk gelinler olayı devam etmekte. Bu işe son noktayı koyacak olan Devletimizdir. Devletin dışında hiç kimsenin bu işe gücü yetmez! Şayet Devletimiz üzerine düşeni yapmazsa, milletimiz işte böyle kuzgunlara yem olur. Ya Devlet başa, ya kuzgun leşe...
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey,
      Çocuk gelinler sorunu bilindiği gibi sadece doğu ve güneydoğuda değil, maalesef ülkenin her yerinde yaşanmakta. Kısa bir araştırma yapıldığında bu gerçek görülecektir. Belki şu denebilir. Doğu ve güneydoğuda daha belirgin.
      Devlet son noktayı koyacaktır .Doğru de. Bir iki yıl önce.
      Tecavüzcüsü ile evlendirmeyi getirmeye çalışan da bu devletti.
      Selam ve Saygılarımla.

      Sil
    2. Merhabalar Hüseyin Hocam.
      Tüm yaşadığımız bu sorunların üstesinden nasıl geleceğiz? Cahil olan milletimizin cahilliği giderildiği zaman öyle değil mi? Milletin bu cahilliği nasıl giderilecek? Önce eğitim değil mi? 1923 yılından beri eğitimle uğraşan devletin, her gelen hükumetin kendi kafasına göre değiştirmeden takip edeceği milli bir eğitim politikası, sistemi neden olmuyor? Yani şunu demek istiyorum anayasanın ilk üç maddesi nasıl değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez deniyorsa, eğitim, sağlık tarım gibi unsurların da bir omurgası olmalı ve bu omurga asla değiştirilmemeli. Siz bir eğitimci olarak bu konunun aksayan ve olumsuz taraflarını en çok yaşayan ve sıkıntılarını çeken birisiniz. Burada görev devlete düşer, ama devletin de devletliğini yapmadığı çok aşikar bir şekilde görülmekte. Elbette devleti hizaya getirmek de millete düşüyor. Ama bu cahil millet ile de bu devleti yola getirmek şimdilik mümkün görülmüyor.
      Selam ve sevgilerimle.

      Sil
    3. Merhaba Recep Bey,
      Yorumunuza katılıyorum.
      Eklemek istediğim şey ise kendi değerlerimize sahip çıkmak lazım.
      Saygılarımla.

      Sil