Takvimler
21. Yüzyılın ilk çeyreğinde 29 Ocak tarihini gösterirken internet sitelerine
düşen bir haberin vahameti okuyanları büyük bir şaşkınlığa uğrattı. Gaziantep İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik yapan imamın kız
öğrencilerin okula gönderilmesi ile ilgili söylediği sözleri; haberi bir kez
daha okumama neden oldu.
Haber
şu şekilde verilmişti.
“Kızlar
Fahişe olmaya teşvik ediliyor. ‘Haydi, Kızlar Okula’ kampanyasını eleştiren ve
kızların okula gönderilmesinin uygun olmadığını belirten Muzaffer Ceylan, Küçük
Sanayi Camisi’nde (Gaziantep) verdiği vaazda, ‘okula giden
kızların baldır - bacak açarak erkek öğretmenleri tahrik ettiklerini’ ve ‘ kızların
okula gönderilmesi ile fahişe olmaya teşvik edildiklerini’ söyledi.”
(1)
"Ikra"
Arapça bir kelimedir. İlk Vahiy'dir ve "oku" anlamına gelmektedir.
Aklın gıdası bilgi, bilginin anahtarı ise okumaktır. Okumayan bir insanın bilgi
sahibi olması olanaklı değildir.
Kadınlarımızın
ve kızlarımızın cahil kalması istenmiyorsa onların okula gitmesi sağlanmalı ve "okula
göndermeyin" söylemleri dikkate alınmamalıdır.. Çünkü gelecek
çocuklarımızın omuzlarında yükselecektir.
Geleceğe
iyi bir eğitim alarak hazırlanmayan toplumların eğitimli toplumlar karşısında
teknoloji ve bilim, eğitim, kültür, sanat alanlarında tutunması olanaklı
değildir.
Kadına
değer vermeyenlerin kız çocuklarına değer verecekleri düşünülemez. Yüzyıllarca
gün doğumuna ve gün batımına şahitlik eden bu kadim topraklar, her canlıya
yaşaması için bağrını açan bu coğrafya söylenen bu sözleri hak etmekte midir?
Sevdiğiniz
herkes, tanıdıklarınız, adını duyduklarınız, tanımadığınız insanlar kız
çocuklarına yönelik bu davranışı benimseyebilir mi?
Hiç
sanmıyorum.
Hiç
sanmıyorum çünkü, uygarlıkların tarihte bıraktığı ayak izleri takip edildiğinde
kadının güçlü katkısı görülecektir. Her başarıda kadının rolü vardır.
Kaldı
ki toplumun gelişmesinde kadının alacağı eğitimin önemli bir yeri vardır.
Vardır çünkü, çocuğun yetişmesinde kadın önemli bir rol oynamaktadır.
Eğitimsiz,
hesaba aklı ermeyen, yeterli düşünemeyen, sorgulamayan bir kadının
yetiştireceği çocukla; eğitimli ve bilinçli bir kadının yetiştireceği çocuk
gelişim bakımından farklı olacaktır.
Bu
bağlamda yukarıda ki açıklamanın tutarlı bir mantığının olduğunu düşünmek
hatadır. öne sürülen düşüncenin benimsenmesi de hata olur.
Yaşamın
devamını omuzlama da erkeklerden geri kalmayan kadınlarımıza hak ettikleri
değeri veremiyoruz/ vermiyoruz.
Onlarca
olaydan basına yansıyanları okuyor/görüyoruz. Basına yansımasa da benzer
olayların olduğu gerçeğini yadsıyamayız.
Genç
yaşta evlendirilen kızlarımızın/ çocuk gelinlerin içler acısı durumu hepimizce
malum. Lakin bir türlü bu olayların önüne geçilemiyor.
23
Ocak tarihli gazetelere düşen bir haber dikkatleri çekti. "Ağrı'nın Hamur ilçesinde 16
yaşında evlendirilen, aile içi şiddete uğrayan ve kapatıldığı tuvaletten tesadüfen
bulunarak çıkarıldıktan sonra tedavi gördüğü hastanede 24 yaşında yaşama veda
eden 2 çocuk annesi Melek Karaaslan'ın ölümü...Yargılama sonrası eşine verilen
ceza ise 8 yıl 4 ay..."
Yok
olan bir yaşam... Verilen ceza ne olursa olsun yaşamını kaybedeni geri
getirmeyecek. Hangi suçu işledi de ailesi tarafından tuvalete kapatılma cezası
aldı bu kadın? Hangi suçun karşılığıdır "tuvalete kapatma cezası" 21.
yüzyılın anlayışında?
Kadına
yönelik bir başka cinayet de Viranşehir ilçesine bağlı Tekneli köyünde Hacire
Göv'ün öldürülmesi ile vicdanları kanattı.
"Viranşehir
ilçesinde kendisinden 4 gündür haber alınamayan 19 yaşındaki 8 aylık hamile
genç kız su kuyusunda ölü bulundu." Haber böyle. Akıllara
ziyan bir töre vahşeti. Ne yazık ki bu ve benzeri ölümler ne ilk ne de son
olacaktır.
Bu
ve benzeri olayların önüne geçilmesi toplumun eğitilmesi ile mümkündür. Bunun
başka yolu yok. Kadınlarını eğitmeyen toplumların çağdaş uygarlık seviyesini
yakalaması da zor görünüyor.
Not:
(1) http://sozcu.com.tr/2014/gundem/imam-hatip-ogretmeninden-skandal-sozler-448953/
KADINLARINI GERİ BIRAKAN TOPLUM, GERİDE KALMAYA MAHKUMDUR...
YanıtlaSilM.KEMAL ATATÜRK
Sanırım kadınları, kızları okumaktan eğitimden mahrum bırakmayı isteyen kimseler toplumumuzu cehaletin bağrına teslim etme düşüncesindeler. Her gün kadına uygulanan şiddet, tacizler tecavüzler bu imam gibi düşünenlerin ürünü... Hocam son dönemlerde ülkemizde gelişen olaylar ürkütücü ve endişe verici olaylara tanık oluyoruz. Var gücümüzle mücadelemizi yapmalı ve engel olmalıyız. Sizi yazınızda çok açık ve net bir şekilde ifade etmişsiniz. Elinize emeğinize yüreğinize sağlık. Kaleminizin mürekkebi daim olsun. Selam ve saygılar.
Söylediklerinize katılıyorum.
SilBir toplumda eşitlikçi yaklaşım dikkate alınmalı, uygulanmalıdır.
Bundan 933 yıl önce Arap yarımadası ve Horasan bölgesinde yaşayan Kırmati'ler; Fatimi'ler (Mısır'da); İsmaililer vs vs..Kadın erkek eşitliğine dayanan bir yaşam biçimini benimsemişlerdir.,
O dönemin anlayışı belki kimi yönlerden bugunün modern toplumları için uygulanmaya bilir.
Lakin eşitlikçi yaşam anlayışı yüz yıllar öncesine dayanıyor.,
Gelinen nokta da ise maalesef şahit olduğumuz olaylar yaşanıyor.,
Bu tür söylemlere gerek yok.,
Çağdaş yaşamı benimsemiş olanlar zaten bunların söylemini dikkate almaz.
Selam ve saygılar.
Merhaba Hüseyin Bey,
YanıtlaSilBu haber Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesine aykırı zihniyeti temsil etmektedir.. Zira kadınlar eve kapatıldığı zaman, ortada ne cumhuriyet kalır, ne de medeni yaşam... Kölelik ve boyunduruk altında yaşamak böyle bir şey... Saygılarımla,
Sayfama hoş geldiniz Sayın Hocam.
SilKadınlara değer vermeyen toplumlar gelişmiş ülkelerle çağdaşlaşma ve aydınlanma yolunda aynı kulvarda koşamazlar.
Yorumunuzda dile getirdiklerinize katılıyorum.
Bu arada ben de öğretmen emeklisiyim.
Saygılarımla.
Adam hem sapık, hem zeka özürlü çünkü söylediği laflardan (baldır bacakları öğretmenlerin tahrik etmeleri!!!!) aslında kendisinin tahrik olduğunun ortaya çıkacağını düşünememiş zeka seviyesi o kadar değil. Bir insan konuşurken karakterini belli eder, bal gibi kendi sapıklığını ortaya koyan sözler onlar...şöyle bir araştırsalar o adamın özel hayatını kimbilir ne pislikler çıkar? Sapıklar tecavüzcüler tam bu tiptir, kendi kızlarına, bacılarına bile kötü gözle bakarlar...sonra da baldır bacak muhabbeti!
YanıtlaSilÖteki olayı gazetelerde vaktiye okumuştum fotoğrafları da hatırlıyorum:( demek cezası 8 yılmış! ! Yazıklar olsun!
Öğretmenlik yapan birinin bu denli saçma sapan konuşması zaten onun içinde bulunduğu durumu ortaya koyuyor.
SilKız öğrencilere bu yakıştırmayı yapan birinin öğretmenlik yapmaması gerekir.
Milletin evlatlarına bu denli hakarete varan açıklamayı yapan birinin psikoloğa gitmesinde yarar vardır.