5 Şubat 2014 Çarşamba

YÜREKLERİ DARACIK BAZILARININ; NE SEVGİ SIĞIYOR İÇİNE, NE DE İNSANLIK...


Takvimler 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde 29 Ocak tarihini gösterirken internet sitelerine düşen bir haberin vahameti okuyanları büyük bir şaşkınlığa uğrattı.  Gaziantep İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik yapan imamın kız öğrencilerin okula gönderilmesi ile ilgili söylediği sözleri; haberi bir kez daha okumama neden oldu.
Haber şu şekilde verilmişti.
“Kızlar Fahişe olmaya teşvik ediliyor. ‘Haydi, Kızlar Okula’ kampanyasını eleştiren ve kızların okula gönderilmesinin uygun olmadığını belirten Muzaffer Ceylan, Küçük Sanayi Camisi’nde (Gaziantep) verdiği vaazda, ‘okula giden kızların baldır - bacak açarak erkek öğretmenleri tahrik ettiklerini’ ve ‘ kızların okula gönderilmesi ile fahişe olmaya teşvik edildiklerini’ söyledi.” (1)
"Ikra" Arapça bir kelimedir. İlk Vahiy'dir ve "oku" anlamına gelmektedir. Aklın gıdası bilgi, bilginin anahtarı ise okumaktır. Okumayan bir insanın bilgi sahibi olması olanaklı değildir.
Kadınlarımızın ve kızlarımızın cahil kalması istenmiyorsa onların okula gitmesi sağlanmalı ve "okula göndermeyin" söylemleri dikkate alınmamalıdır.. Çünkü gelecek çocuklarımızın omuzlarında yükselecektir.
Geleceğe iyi bir eğitim alarak hazırlanmayan toplumların eğitimli toplumlar karşısında teknoloji ve bilim, eğitim, kültür, sanat alanlarında tutunması olanaklı değildir.
Kadına değer vermeyenlerin kız çocuklarına değer verecekleri düşünülemez. Yüzyıllarca gün doğumuna ve gün batımına şahitlik eden bu kadim topraklar, her canlıya yaşaması için bağrını açan bu coğrafya söylenen bu sözleri hak etmekte midir?
Sevdiğiniz herkes, tanıdıklarınız, adını duyduklarınız, tanımadığınız insanlar kız çocuklarına yönelik bu davranışı benimseyebilir mi?
Hiç sanmıyorum.
Hiç sanmıyorum çünkü, uygarlıkların tarihte bıraktığı ayak izleri takip edildiğinde kadının güçlü katkısı görülecektir. Her başarıda kadının rolü vardır.
Kaldı ki toplumun gelişmesinde kadının alacağı eğitimin önemli bir yeri vardır. Vardır çünkü, çocuğun yetişmesinde kadın önemli bir rol oynamaktadır.
Eğitimsiz, hesaba aklı ermeyen, yeterli düşünemeyen, sorgulamayan bir kadının yetiştireceği çocukla; eğitimli ve bilinçli bir kadının yetiştireceği çocuk gelişim bakımından farklı olacaktır.
Bu bağlamda yukarıda ki açıklamanın tutarlı bir mantığının olduğunu düşünmek hatadır. öne sürülen düşüncenin benimsenmesi de hata olur.    
Yaşamın devamını omuzlama da erkeklerden geri kalmayan kadınlarımıza hak ettikleri değeri veremiyoruz/ vermiyoruz.
Onlarca olaydan basına yansıyanları okuyor/görüyoruz. Basına yansımasa da benzer olayların olduğu gerçeğini yadsıyamayız.
Genç yaşta evlendirilen kızlarımızın/ çocuk gelinlerin içler acısı durumu hepimizce malum. Lakin bir türlü bu olayların önüne geçilemiyor.
23 Ocak tarihli gazetelere düşen bir haber dikkatleri çekti. "Ağrı'nın Hamur ilçesinde 16 yaşında evlendirilen, aile içi şiddete uğrayan ve kapatıldığı tuvaletten tesadüfen bulunarak çıkarıldıktan sonra tedavi gördüğü hastanede 24 yaşında yaşama veda eden 2 çocuk annesi Melek Karaaslan'ın ölümü...Yargılama sonrası eşine verilen ceza ise 8 yıl 4 ay..."
Yok olan bir yaşam... Verilen ceza ne olursa olsun yaşamını kaybedeni geri getirmeyecek. Hangi suçu işledi de ailesi tarafından tuvalete kapatılma cezası aldı bu kadın? Hangi suçun karşılığıdır "tuvalete kapatma cezası" 21. yüzyılın anlayışında?
Kadına yönelik bir başka cinayet de Viranşehir ilçesine bağlı Tekneli köyünde Hacire Göv'ün öldürülmesi ile vicdanları kanattı.
"Viranşehir ilçesinde kendisinden 4 gündür haber alınamayan 19 yaşındaki 8 aylık hamile genç kız su kuyusunda ölü bulundu." Haber böyle. Akıllara ziyan bir töre vahşeti. Ne yazık ki bu ve benzeri ölümler ne ilk ne de son olacaktır.
Bu ve benzeri olayların önüne geçilmesi toplumun eğitilmesi ile mümkündür. Bunun başka yolu yok. Kadınlarını eğitmeyen toplumların çağdaş uygarlık seviyesini yakalaması da zor görünüyor.


Not: (1) http://sozcu.com.tr/2014/gundem/imam-hatip-ogretmeninden-skandal-sozler-448953/

6 yorum:

  1. KADINLARINI GERİ BIRAKAN TOPLUM, GERİDE KALMAYA MAHKUMDUR...
    M.KEMAL ATATÜRK
    Sanırım kadınları, kızları okumaktan eğitimden mahrum bırakmayı isteyen kimseler toplumumuzu cehaletin bağrına teslim etme düşüncesindeler. Her gün kadına uygulanan şiddet, tacizler tecavüzler bu imam gibi düşünenlerin ürünü... Hocam son dönemlerde ülkemizde gelişen olaylar ürkütücü ve endişe verici olaylara tanık oluyoruz. Var gücümüzle mücadelemizi yapmalı ve engel olmalıyız. Sizi yazınızda çok açık ve net bir şekilde ifade etmişsiniz. Elinize emeğinize yüreğinize sağlık. Kaleminizin mürekkebi daim olsun. Selam ve saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylediklerinize katılıyorum.
      Bir toplumda eşitlikçi yaklaşım dikkate alınmalı, uygulanmalıdır.
      Bundan 933 yıl önce Arap yarımadası ve Horasan bölgesinde yaşayan Kırmati'ler; Fatimi'ler (Mısır'da); İsmaililer vs vs..Kadın erkek eşitliğine dayanan bir yaşam biçimini benimsemişlerdir.,
      O dönemin anlayışı belki kimi yönlerden bugunün modern toplumları için uygulanmaya bilir.
      Lakin eşitlikçi yaşam anlayışı yüz yıllar öncesine dayanıyor.,
      Gelinen nokta da ise maalesef şahit olduğumuz olaylar yaşanıyor.,
      Bu tür söylemlere gerek yok.,
      Çağdaş yaşamı benimsemiş olanlar zaten bunların söylemini dikkate almaz.
      Selam ve saygılar.

      Sil
  2. Merhaba Hüseyin Bey,

    Bu haber Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesine aykırı zihniyeti temsil etmektedir.. Zira kadınlar eve kapatıldığı zaman, ortada ne cumhuriyet kalır, ne de medeni yaşam... Kölelik ve boyunduruk altında yaşamak böyle bir şey... Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayfama hoş geldiniz Sayın Hocam.
      Kadınlara değer vermeyen toplumlar gelişmiş ülkelerle çağdaşlaşma ve aydınlanma yolunda aynı kulvarda koşamazlar.
      Yorumunuzda dile getirdiklerinize katılıyorum.
      Bu arada ben de öğretmen emeklisiyim.
      Saygılarımla.

      Sil
  3. Adam hem sapık, hem zeka özürlü çünkü söylediği laflardan (baldır bacakları öğretmenlerin tahrik etmeleri!!!!) aslında kendisinin tahrik olduğunun ortaya çıkacağını düşünememiş zeka seviyesi o kadar değil. Bir insan konuşurken karakterini belli eder, bal gibi kendi sapıklığını ortaya koyan sözler onlar...şöyle bir araştırsalar o adamın özel hayatını kimbilir ne pislikler çıkar? Sapıklar tecavüzcüler tam bu tiptir, kendi kızlarına, bacılarına bile kötü gözle bakarlar...sonra da baldır bacak muhabbeti!
    Öteki olayı gazetelerde vaktiye okumuştum fotoğrafları da hatırlıyorum:( demek cezası 8 yılmış! ! Yazıklar olsun!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öğretmenlik yapan birinin bu denli saçma sapan konuşması zaten onun içinde bulunduğu durumu ortaya koyuyor.
      Kız öğrencilere bu yakıştırmayı yapan birinin öğretmenlik yapmaması gerekir.
      Milletin evlatlarına bu denli hakarete varan açıklamayı yapan birinin psikoloğa gitmesinde yarar vardır.

      Sil