Siyasetin
geldiği noktada akıl tutulması yaşıyoruz. Umutsuzluk ile morallerin dibe
vurmasına aldırdığımız yok. Varsa yoksa günlük siyasi olaylar. İlgimizi çeken
tek şey şu günlerde bu.
Kahve
köşelerinde zaman geçirip pişpirik oynayanların televizyon haberlerine bakıp
yorum yapmaktan başka konuşacakları bir şeyleri yok. Aldıkları emekli maaşının
bir kısmını kahvelerde çay parası olarak harcamanın peşindeler.
Ekonominin
içinde bulunduğu durum, çarşıda pazarda artan fiyatlar, artan faizlerin
getirdiği yük pek de önemsenmiyor.
Günlük
konuşmaların ekseriyeti siyasetçilerin söylediklerine odaklı. İktidar
partisinin mensupları ile muhalefet partisinin sözcüleri ekrana çıktığında
söylediklerini kendimize göre yorumluyoruz.
Geçim
derdini çoktan unutmuşuz. Günübirlik kazancımızla yaşıyoruz. Kimimiz
inşaatlarda soğuğa, yağmura, çamura aldırmadan başımıza geçirdiğimiz berelerle;
sırtımıza aldığımız parkalarla çalışıyoruz. İnşaatın tozu, boyası giysilerin
rengini soldurmuş. Eller nasırlaşmış, yüzler soğuktan mosmor.
O
günkü ekmek parasını kazanmanın peşindeler. Ayazdan yanmış yüzleri ile zorluklara
ve sıkıntılara aldırdıkları yok. Çünkü çaresizler. Eve ekmek götürmenin
derdindeler. Kahve köşelerinde uyuklayanların birbirleriyle çekişmelerine
ayıracak zamanları yok.
Birilerinin
"trilyonları" "üç beş kuruş" olarak nitelemesi onları pek
ilgilendirmiyor.
Onlar
alın teriyle kazandıklarını evlerine götürmenin huzuru ile yaşıyorlar. Yetim
hakkı, garip gureba hakkı yemeden yaşamanın rahatlığındalar.
"Alo
Fatih" hattı üzerindeki gelişmeler, tartışmalar, medya gücünün olaylara
yaklaşımına, kitlelerin algı yanılsamasına da aldırdıkları yok.
Manşetlerden,
habere; köşe yazılarından TV haberlerindeki alt yazılara varana kadar medyada yaşananlar
ilgilendirmiyor onları.
Caddeler,
meydanlar el açıp dilenen; yaşlı, genç, kadın ve çocuklardan geçilmiyor. Sosyal
devlet nedir diye sorsan hiç biri cevap verecek durumda değil. Sosyal devlet
anlayışının ne olduğunu bilen yok. Yaşamak için dilenmekten başka çaresi yok
bir kısmının. Üstüne üstlük kendi insanımız yetmezmiş gibi Suriye savaşından
kaçıp gelenlerin dilenci sayısını patlattığını söylemek abartı olmasa gerek.
Emeklilerimiz
aldığı yetersiz emekli maaşları ile geçinmenin derdindeler. İşsizlerin ve işini
kaybetmiş olanların durumları içler acısı.
Bütün
bu sıkıntılara rağmen siyasetçilerin ekranlarda birbirlerine söyledikleri ile
yok yere insanlar birbirine giriyor. Ekmek kavgası yerine parti kavgası
veriyor.
Yolsuzluk
haberlerinin zihinleri meşgul etmesi, ses kayıtlarının, tape'lerin yayınlanması
da biat kültürünü benimsemiş olanların umurunda değil.
Akıl
tutulması yaşadığımız şu günlerde; bilincimizi, geleceğimizi, çıkarlarımızı
korumamız gerektiğini düşünmemiz gerekmiyor mu?
Merhabalar Hüseyin Hocam.
YanıtlaSilBen de diyorum ki, Hüseyin Hocam hiç yeni post eklemiyor diye. Oysa sizin sorununuz varmış.
Sorununuzun kaynağına inebilmek için tarafımdan yapılabilecekleri aynen şöyle uyguladım:
Kendi blog sayfamdaki blogger takip listemde sizi yeniledim olmadı. Tekrar sizin sayfanıza döndüm ve kendimi yeniden sizin izleyiciler eklentinize üye yaptım yine olmadı.
Ben de dahil olmak üzere söz konusu yazılarınız, size üye arkadaşlarınızın hiçbirinin blog sayfasında görünmüyorsa sorun sizin blog sayfanızdan kaynaklanıyor demektir.
Bu aralar hiç panele girip ayarlarınızı karıştırdınız mı? Panelden ayarlara girin, ve burada "Diğer" komut linkini tıklayın, açılan pencerede "Blog İçerik Takiplerine İzin Ver?" satırının karşısındaki seçeneğin "evet" seçili olup olmadığını kontrol edin. Eğer "hayır" ise, onu "evet" yapın, ama zaten "evet" ise benim şu anda önerebileceğim başka bir şey aklıma gelmiyor. Ama eğer bir şey bulursam yine sizi haberdar ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Bey;
SilSöylediklerinizi uyguladım.
Yani "Diğer" seçeneğini tıkladım.
"Bloğ içerik takibine izin ver" i n karşısında;
"evet" ya da "hayır" seçenekleri yok.
Onun yerine:
"Tüm" "Atlama aralığına kadar" "Kısa" "Hiçbiri" "Özel" seçenekleri var.
Ben burada "Tüm" seçeneğini getirdim.
Lakin yine olmuyor.
Panel ayarlarıyla oynamadım.
Lakin geçenlerde sizin bahsettiğiniz takip listesinin bloğumda gözükmesi
için söylediğiniz durumu yaptım.
Yani bloğ sonuna ."TR" seçeneği gelince oluşan durumu söylediğiniz şekilde uygulayıp düzelttim.
Başka da bir ayar olayı ile oynamadım.
Sorun nedir ben de kavramış değilim.
Yine de sizden haber bekleyeceğim.
Umarım düzeltebiliriz .
Saygı ve selamlarımla.
Tekrardan merhaba Recep bey;
SilSorunu buldum ve çözdüm.
"Kayıt İçerik Takibi Yeniden Yönlendirme URL'si " karşısına "http://huseyinguzel.blogspot.com.tr/" URL'sini yazmıştım. Onu kaldırdım sorun çözüldü.
Selam ve saygılarımla.
İyi bir hafta sonu diliyorum.
Merhabalar Hüseyin Hocam.
Silİnanın aklıma ayarı ile oynadığınız yer de gelmişti, ama durup dururken orasıyla oynamamıştır diye düşünmüştüm. Sorunu çözdüğünüze sevindim. Zira, son paylaşımlarınız artık sayfalarımızda yer alıyor.
Selam ve dualarımla.
Teşekkür ederim Recep Bey sağ olun.
SilÇoğu insanın maalesef hali tarif ettiğiniz gibi, ne üç-beş kuruşluk trilyonları, ne millete .......çekenleri biliyorlar, televizyon kanalları da satılık olduğundan bunları bilmeyen, duymayan, görmeyenler var, mesela bizim apartmanda 70'lik bi kocakarı var (aslında iyidir en azından kedilere su, yiyecek koyar) oğlu bunun televizyonunu ayarlamış sadece Saman tv yi izliyor , böyle sırf Saman tv izleyen sürüler çok...hiçbir şeyin farkında olmadan kendilerini soyanlara dua ederek günlerini sürdürüyorlar.
YanıtlaSiliyi haftalar
iyi hafta sonları olacaktı:)))
SilTelevizyon kanallarını geçtik
Silhadi onlar " Alo Fatih" ile yayınlarına yön veriyorlar.
(Kaç gündür telefon tape'lerini okuyor okuyanlar)
İşin birde Meclis TV yönü var.
Başbakan'ın danışmanı Yalçın Akdoğan'ın açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla
Meclis TV'yi zaman zaman kapatıyorlar.
Millet Meclis'te olan bitenleri nereden öğreniyor
Meclis TV'de.
Bunlar Meclis TV'yi de kapatınca muhalefet sözcülerinin söylediklerini millet duyamıyor.
Yani kısacası sizin de belirttiğiniz gibi
olan bitenleri "duymayan, görmeyenler" var.
Ben de size iyi bir hafta sonu diliyorum.
Selam Hüseyin Bey.Yazınız şu an yaşadıklarımızı çok güzel özetlemiş.Sanki benim düşüncelerimi kaleme almışsın elinize sağlık.Toplum olarak her şeye bir bıkkınlığımız oluştu.İnsanlar ne kadar dert çekerse çeksin hafta sonu bir maça gider,ailesiyle bir yerlere gider stres atardı.Bu kadar basit şeyler bile elimizden alındı.Bu toplumlar için tehlikelidir.Enerjisini harcayamayan ne olursa olsun bir gün sigortası atar diyorum.İyi günler..
YanıtlaSilSayın "yazar oyunu" bloğuma hoş geldiniz.
SilYorum için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.
Merhabalar Hüseyin Hocam.
YanıtlaSilİşte halimiz. Eksiksiz yazmışsınız. Bir taraftan içler acısı halimizi birbirimize anlatıp yakınıyoruz, bir taraftan da hala gerçek sıkıntılarımızı bir tarafa bırakıp piyasanın oyununa geliyoruz ya, işte buna üzülüyoruz.
Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. İnşAllah en kısa zamanda şu akıl tutulmasından kurtulur; bilincimizi, geleceğimizi ve çıkarlarımızı korumanın yollarına bakarız. Aksi halde bu gidişatın sonucunu düşünmek bile insanı korkutuyor.
Selam ve dualarımla.
Doğru dersin Recep Bey.
SilBu durumların bu millete yaşatılması/ yaşanması insanı gerçekten üzüyor.
Saygılar.
"Bütün bu sıkıntılara rağmen siyasetçilerin ekranlarda birbirlerine söyledikleri ile yok yere insanlar birbirine giriyor. Ekmek kavgası yerine parti kavgası veriyor."
YanıtlaSilİnsanımızın toplumu ilgilendiren, sosyal konularda ki duyarsızlığı birilerinin ekmeğine yağ sürüyor. Dolayısıyla her gün yeni bir sürprizle uyanıyoruz.
Emeğinize yüreğinize sağlık Hüseyin Hocam.
selam ve saygılar.
Yorumunuza çok teşekkür ederim Hanife hanım. Saygıyla.
Sil