6 Şubat 2016 Cumartesi

İNSAN HAKLARININ GELDİĞİ NOKTA



İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi insanın insana yaptıklarının bir sonucu olarak yayınlanmıştır. Bildirgenin ilgili maddeleri incelendiğinde bu daha iyi anlaşılacaktır.
Değişik coğrafyalarda yapılan katliamlar tarih boyunca devam etmiştir. Modern silah araç gereçleri ile tek tek değil toplu olarak insan yaşamına son verilmeye başladığında acı, zulüm, gözyaşı katmerleşmiştir.
Basiretsiz yöneticilerin elinde bir yandan savaş makineleri, diğer yandan doğa yapacağını yapmıştır.
İkinci Dünya Savaşı'nda Amerikalıların Japonya'nın Nagazaki ve Hiroşima kentlerine attıkları, insan dimağının kabul edemeyeceği bombanın sonucunda bir anda yüz binlerce masum insan yaşamını yitirmiş, şehirler ve çevresi harap olmuş, yaşanamayacak duruma gelmiş, yayılan radyasyon uzun yıllar sakat doğumlara sebep olmuştur.
Avrupa'yı kasıp kavuran faşist Hitler rejiminin saldırıları ile yine yüz binlerce insan yaşamını yitirmiş, gaz odalarında can vermiş, fırınlarda yakılmıştır.
Bugün yaşanan çatışmalarda kitle imha silahlarının kullanımının yasaklanması nedeni ile bu boyutta insan ölümleri gerçekleşmese de, insanların bulundukları coğrafyada sorunsuz ve huzurlu yaşam istekleri ellerinden alınmaktadır.
Afganistan, Irak, Suriye, Ruanda, Somali ilk akla gelen ülkelerdir. Bu ülkelerde insanlar ölüm pahasına başka bölgelere ve ülkelere göç etmektedir.
Yemen'de, Irak'ta, Suriye'de mezhep çatışmaları ötekine zulme varan boyuta ulaşmıştır. Çareyi göç etmekte bulmuşlar. Göç esnasında sığınmak istedikleri ülkeye giderken binlercesi yaşamını kaybetmiştir. kaybetmektedir.
Bunu kayıtsızca seyreden ve çatışmalara son vermek için yeterli çabayı sarf etmeyen ülkeler, silah satışlarında gelen milyarlarca dolara ellerini ovuşturmakta kan ve gözyaşı ile nemalanmaktadır.
İnsanları birbirine düşman eden, silah satan, savaş bölgelerindeki enerji kaynaklarını fütursuzca kullanan ülkelerin yayılmacı politikaları emperyalizmin ne denli acımasız olduğunun göstergesi değil de ya nedir.
Emperyalist ülkelerin kendinden olmayan diğerlerinde insanları kutuplaştırması, birbirinden nefret etmesine çabalaması elbette hedefi olan "böl, parçala, yönet" politikasına hizmet etmektedir.
Bu gerçekleri unutmamamız lazım. Ülkemizde oynanmak istenen emperyalist oyunları boşa çıkarmanın yolu, emperyal isteklerin ayırdın da olmamıza bağlıdır.


8 yorum:

  1. Yazınıza ekleyecek şey bulamadım, maalesef emperyalistlerin elinde oyuncak oluyor dünya...geçen gün Fatma Sibel Yüksek hanım ki, twitter sayfasını her gün okurum, çok güzel bir şey demişti "Libya'lılar emperyalistlerle işbirliği yapıp kendi ülkelerinin içine ettiler" hani Arap Baharları? Bahar değil kabus oldu hepsi de...bir tane ülke var mı şu baharı, bu baharı ile daha iyi hale gelen? Libya kaç parçaya bölünmüş bilen yok:( emperyalistler petrolünü tepe tepe kullanıyorlar, Kaddafi'yi de mumla arıyorlar...müstahak diyeceğim ama Kaddafi'yi seven işbirlikçi olmayanların ne suçu vardı?
    Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarınız Aysberg'in gün yüzü gören kısmı Müjde Hanım.
      Buzdağı'nın okyanusa batan kısmı çok daha büyük.
      Sömürgeci ülkeler varlıklarını 3.Dünya ülkelerinin çalıp çırptıkları yer altı ve yer üstü kaynakları ile ucuz iş gücüne borçlular.
      Bu yetmezmiş gibi o ülke insanlarının kanı ile beslenmekteler.
      Maalesef kurunun yanında yaş da yanmaktadır.
      İşbirlikçi olmayan da bu bağlamda sorun yaşıyor.

      Sil
  2. Merhabalar Hüseyin Hocam.
    Başlık olarak verdiğiniz noktayı o kadar güzel kaleme almışsınız ki, bizlere diyecek bir şey bırakmamışsınız.
    Sayın hocam, bizler böyle bu konulara değinip makaleler üretip paylaşıyoruz. Acaba bu emperyalist ve silah satan ülkelerin şuurlu, bilinçli, merhametli ve vicdanlı hiç vatandaşı yok mu? Onlar da acaba bu tür konuları kaleme alıp, ülkelerinin yaptıklarını eleştiriyorlar mıdır ki?
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Acaba bu emperyalist ve silah satan ülkelerin şuurlu, bilinçli, merhametli ve vicdanlı hiç vatandaşı yok mu? Onlar da acaba bu tür konuları kaleme alıp, ülkelerinin yaptıklarını eleştiriyorlar mıdır ki?" sorunuz yerinde bir soru Recep Bey.
      Cevapları çok değişken ve farklıdır.
      Misal ben şöyle diyebilirim:,
      Alışmışlar vurdunduymazlığa, rahatlığa, kaygısızlığa, vicdansızlığa.
      Vicdanlı olanın sayısı o kadar az ki.
      Sesleri vicdansızların bağırışları arasında duyulmuyor bile.
      Ben rastlamadım.
      Emperyalist bir ülke yazarının "savaşa dur deyin" dediğine.
      İşlerine gelmez.
      Rahatları bozulur.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  3. Yıllardır sonlandırılamayan savaşlar, durdurulamayan göçler, yerinden-yurdundan olan insanlar... Her şey çıkarlar doğrultusunda.İnsan Hakları konusunda güçlü devletler ne çok şey söylerler, oysa...
    Hastanıza geçmiş olsun.Acil şifalar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlar savaş yanlılarına direnmedikçe.
      Kutuplaşmalar devam ettikçe.
      Zulüm durmayacaktır diye düşünüyorum.
      Duyarlı davranışınıza teşekkür ediyorum. Umarım ki kolay bir hastalık değil kanser, sağlığına tez zamanda kavuşur.
      Çünkü, hasta ile birlikte biliyorum ki o evdekilerin ve hatta yakınları olan bizlerin morali çok büyük yara almış durumda.
      Hastaya bende acil şifalar diliyorum.
      Saygılarımla.

      Sil
  4. Öğretmenim okudum , çok beğendim bildirmek istedim saygılarımla.

    YanıtlaSil