Zaman akıp gidiyor. Yaşanan olumlu ve olumsuz
olayların bıraktığı izler insan yaşamında belirleyiciliğini koruyor.
Gazete manşetlerine, televizyon ekranlarına
yansıyan o kadar çok olay var ki insan belleğini şaşkına uğratan.
Osmanlı heveslilerinin cumhuriyet rejimine karşı
söylediklerini okudukça bu ülkede demokrasiyi içselleştirememiş Osmanlının
meşrutiyetini arayanların hala var olduğunu görüyoruz.
Cumhuriyet öncesine, cumhuriyet ile kaybolan şeyi
aramaya heves edenlerin, o şeyin varlığının yok olmasından önce içine düştüğü
hasta adam rolüne iyi bakmaları gerekir.
Temelleri sarsılmış, kapitülasyonların kabulü ile
emperyalizmin egemenliğine girmiş, ayakta kalabilmek için Sevr'i kabul etmiş, Mondros'u
imza altına almış, Batı'nın ekonomik anlayışını, siyasi yaklaşımını ve
teknolojisini uygulamaya çalışmış borç içinde bir devletin varlığını unutmuş
görünüyorlar.
Gerçek şudur ki ne son padişahların politikaları,
ne İttihat ve Terakki anlayışı ne de Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkma kararı
vermeden önce ki arayışları Osmanlıyı kurtaramadı.
O dönemde ulemanın verdiği bazı kararlara bakalım
ve heveslenenler için bir kaç örnek ile yetinelim.
1831 senesinde İstanbul'da yaşanan veba salgını
için gemilere karantina kabul görmüyor.
Yine aynı yıllarda baş gösteren kolera salgınında suyun kaynatılarak içilmesi benimsenmiyor.
1850'li yıllarda evlenecek çiftlerin frengi
muayenesinden geçirilmesi ulemanın karşı koyması ve şeyhülislamın fetvası ile
kaderci anlayış çerçevesinde ele alınıyor.
III.Murat zamanında, matematik ve astronomi
bilgini Takiyyedin'in Tophane'de kurduğu rasathane İstanbul'da veba salgını
olması ve kuyruklu yıldız'ın belirmesi nedeni ile yıkılmıştır. Gerekçesi,
göklerin esrarının öğrenilmesinin istenmemesi.
Osmanlı dönemi ve anlayışı geride kalmıştır.
Ne günümüzün aydınlanmacı anlayışı, ne de
teknolojisi geçmiş ile uyum sağlayamaz.
Osmanlının fetva geleneğinin demokrasi içinde yeri
yoktur.
Hocam hani demişsiniz ya çok fazla sorun var. Her ne kadar güllük gülüstanlık gibi gösterilmeye çalışılsa da, sorun yumağının ortasındayız. Nereyi tutsak elimizde kalıyor... Bu durum her geçen gün artarak devam ediyor. Ümidimi kaybetmek istemiyorum. Düzeleceğine inancım tam olsa da, belirsizlik sıkıntı yaratıyor.
YanıtlaSilİnsan sahip olduğu şeyin gerçek değerini ancak onu kaybedince anlıyor. Yaşarken yanındayken sahipken, yokluğunu ve uğrayacağı zararın pek farkında olmuyor. Bahsettiğiniz konuda Osmanlı yönetimini, geleneğini bu güne taşımak isteyenlerin büyük bölümünün Cumhuriyetin ilanıyla zarar gören istismarcıların kinle, nefretle, intikam hırsıyla büyüyen torunları ile, iktidarın tek adam olma hevesini isteğini icraata geçirmek istemesine bir alt yapı olark düşünmesi diyorum. Aksi halde aklı başında, aydın, bilgili bilinçli kimselerin isteyebileceğine ihtimal vermiyorum.
Kaleminiz daim olsun Hüseyin Hocam..
Tespitlerinize katılıyorum. Bilinçli ya da bilinçsiz, cumhuriyet rejimine yönelik söylemler kadim Anadolu insanının kabul etmeyeceği bir durumdur.
SilOsmanlının icraatları bağımsız tarihçilerin yazdıkları ile ve arşivlerin incelenmesi ile anlaşılmaktadır.
Gün yüzüne çıkan belgeler açıktır.
Tek adam yönetimi ile 600 küsur yıl hüküm sürmüş bir devletin maiyetinde bulunan toplumlara yaklaşımı kabul edilemez.
Üzerinde durduğu sac ayağının önce biri sonra diğerleri çürüyen bir şeyin ayakta durması da olanaksızdır.
Osmanlı padişahlarının yaptıkları orta yerdedir.
Halkı ve ülkesi işgal altındayken memleketi ingiliz zırhlısı ile terk edenlerin heveslenecek bir durumu yoktur.
Yapılacak olan nüfus sayımında kadınları da sayacak mıyız diyen bir zihniyetin kadınları yok sayan bir anlayışın heveslenecek bir durumu yoktur.
Kadınlar cumhuriyet ile haklarını kazanmışlardır.
Osmanlı heveslilerinin kadınları çarşafa sokmaları şaşırtıcı değil.
Kadınlara yönelik onlarca kabul görmeyen beyanları ortadadır.
Osmanlının anlayışını o dönemin halkı bakın nasıl anlatmış.
Şalvarı şaltak osmanlı
Eyeri kaltak osmanlı
Ekende yok biçende yok
Yiyende ortak osmanlı.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Saygılar.
Kısaca faydalı her şeye, yararlı tüm yeniliklere karşı çıkan zır cahillik dönemini özleyenlerin hepsi ya geri zekalı, ya vatan hainidir. Topunu Suudi Arabistan'a filan ışınlasalar da kurtulsak...
YanıtlaSilSuudi Arabistan'ı ışınlamaya çabalıyorlar.
Sil