Taksim
Gezi Parkı’na “Topçu Kışlası” yapılmasına karşı direniş hareketi ile başlayan
olayları ve sonuçlarını hep birlikte gördük. Olaylar sırasında biri Polis olmak
üzere dört vatandaşımız yaşamını yitirdi. Onlarca kişi travma geçirdi. Biri
çocuk diğeri yirmi yaşında bir kızcağız iki kişi komada. Ondan fazla insan
gözünü kaybetti. Binlerce insan yaralandı.
Kısacası
istenmeyen bir takım olaylar yaşandı. Lakin ülkenin bu duruma gelmesinin, insanların
çeşitli illerde sokağa çıkmasının elbette nedenleri vardır.
İnsanlar
durup dururken eline aldığı tencere- tava ile sokakta neden protesto yapsın?
Türkiye’de
ve dünyada yaşanan olayları internet ortamında neredeyse dakikası dakikasına
izleme ve okuma olanağına sahibiz. Yaşanan olaylar hakkında herkesin bir
düşüncesi oluşmuş durumdadır.
Haber
sitelerinde gezinirken “Habervaktim” sitesinde bir haber dikkatimi çekti.
Haberin görselinde “Şahin Alpay’dan büyük
Fitne- Topbaş Başbakan’a Kızıp İstifa Etmeliymiş-Erdoğan’a Bölücülük Suçlaması”
başlığı vardı. Öyle ya bir yazar çıkmış ülkenin başbakanını “bölücülükle“ suçluyordu. Haberi okudum.
Şahin Alpay’ın yazısını da. Alpay Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılması ile
gelişen olaylar hakkında görüşlerini belirtmişti.
Benim
esas üzerinde durmak istediğim Habervaktim sitesinde yayınlanan haberin altına
bir yorumcunun yaptığı yorum.
Yorumcu
aşağıya aldığım yorumunun bir kısmında aynen şunları yazmış:
“1- Bundan on yıl önce bizim
maaşımız 200 dolar iken şu anda 1500 dolar oldu”
Bu vatandaş hangi işle uğraşıyor bilinmez. Lakin on yıl önce 200 dolar olan
maaşı bugün eğer 1500 dolarsa bu enflasyon karşısında eriyen alım gücünün
iyileştirilmesi için her yıl yapılan maaş artışlarıyla ulaşılan sonuçtur. Kaldı
ki bundan on yıl önce 200 dolar karşılığında yaşamını idame ettiriyorduysa,
bugünde ancak 1500 dolarla yaşamını idame ettiriyordur. Maaşlı çalışıp da ay
sonunu borçsuz getiren, kredi kartıyla alışveriş yapmayan bir vatandaş var
mıdır? Kısacası dün 200 dolar bugün 1500 doların yaptığını yapmaktadır. Kaldı
ki emeklilerin yaşam standardı ortadadır.
“2- Bundan on yıl önce gece 01.00,
02.00 saatlerinden itibaren biz ekmek kuyruğunda saatlerce dururken bu
vandamistler (Vandalistler olacak herhalde) ve sen (Şahin Alpay’ı kastediyor olmalı)
neredeydiniz.” Bundan on yıl öncesine
yani 2003 yılına gidiyorum. Bu tarih mevcut hükümetin yerine AKP hükümetinin
geçtiği yıl. Demek ki AKP hükümetinin iş başına geçtiği güne kadar bu vatandaş
geceleri(!) ekmek kuyruğuna giriyormuş.
Bundan
on yıl öncesinde ülkemizin her hangi bir yerinde, şehrinde veya kasabasında
ekmek kuyruğuna giren var mıydı? Ben hatırlamıyorum. 2003 öncesinde değişik
yerlerde görev yaptım böyle bir sıkıntının yaşandığına şahit olmadım. Lakin bu
vatandaş gündüzü bırakıp geceleri ekmek almaya gidiyorduysa(!) onu da bilemem
elbette. Her neyse. Bazılarımız gerçekleri geç kavrıyor olmalı.
“3- Cumhuriyet tarihinin en iyi
ekonomik göstergelerini yakalayan Tayyip Bey’in iktidarını devirmeye
çalışıyorsunuz.” Gezi Parkı ile yaşanan olaylarda böyle
bir algı ve yaklaşım oldu mu? Sanmıyorum. Gençler nefes aldıkları, gidip
oturdukları, sohbet ettikleri bir parkın ortadan kaldırılmasına karşı protesto
girişiminde bulundular. Amaçları buydu. Sonrasında istenmeyen olaylar yaşandı.
“4- Türkiye’ye savaş açılmış sanki.
İtilaf devletleri: Almanya, İngiltere, Fransa, İsrail, ABD, İran ve bizi
arkamızdan vuran CHP ve sizin gibi bir kısım medya.”
Yaşanan olaylarda çıkarılan sonuç ve algı bu demek ki. Hadi saydığı ülkelerin yapmak
istedikleri konusunda haklı olduğunu düşünelim. CHP nasıl oluyor da “arkamızdan
vuruyor?” onu anlamadım. Her olayın müsebbibi olarak CHP’yi göstermek
yanlıştır, doğru bir yaklaşım değildir. CHP ve diğer partiler muhalefet olarak görevlerini
yapacaktır. Muhalefetin görevi bellidir. Hükümet uygulamalarında gördüğü
yanlışları dile getirmek, hükümeti ikaz etmektir.
Anlaşılan
o ki yorumu yapan vatandaş yazıyı okuyunca epey bir sinirlenmiş. O sinirle de
yukarıdaki yorumlarını yazmış.
Görüş
ve düşüncelerini belirtmek yasalar çerçevesinde herkesin hakkıdır. Her insan
benzer düşünceye sahip olacak diye bir şey de yoktur. Demokrasinin özünde de bu
vardır.
2002 de gece ekmek kuyruğu! ! ! Vakit - Akit - Habervaktim bunlar Kurtuluş Savaşındaki mütareke basını hocam, bakınca sadece sinirleri bozuluyor insanı, yalan dolan iftira ve de hedef gösterme! Az önce facebook'ta gördüm Akit denen paçavra Taksim'de Atatürk anıtının önünde duran adamı fotomontajlamış ve anıtın üzerinde Atatürk yerine kravatlı, ceketli bir eşek yapmış!
YanıtlaSilsaygılar...
İnsanların bir kısmının aymazlığı bu maalesef. Atatürk'e hakaret içeren o paylaşımı sayfanızda gördüm. Üzülmemek elde değil. Bunu yapan zihniyetle bir araya gelmek mümkün değil.
SilMerhabalar Hüseyin Kardeşim.
YanıtlaSilDemokratik esaslar çerçevesinde herkes görüş ve düşüncelerini belirtebilir. Sizin de makalenizde değindiğiniz gibi bundan daha tabi ne olabilir ki?.. Sen adamı konuşturmazsan, susturmaya kalkarsan, elbette böyle bir sonuçla karşılaşılır ve bu sonuçtan da herkes zarar görür.
Adım adım Atatürk'e ve Türkiye Cumhuriyeti'ne saldıran bu zihniyete halk gereken dersi vermiştir. Ortalığı yumuşatmak için mesaj alındı, dersimizi aldık diyen var ama, hala demesi gereken demiyor ve her seferinde kedi gibi ayakları üzerine düşmeye devam ediyor.
İşte sandık pek yakında önümüze konacak, o zaman halk iradesini ortaya koysun.
Yüce Allah'ın rahmet ve mağfiretine sığındığımız ve gönüllerimizi tövbe ile arındırdığımız Berat Kandilinizi kutlar; ülkemizin ve milletimizin hayrına vesile olmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ederim.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
Haklısınız Recep Bey kardeşim. Ben de sizin Berat kandilinizi kutluyorum. Babanızla ilgili son yazınızı okudum. O kadar bana dokundu ki. Yorum yapmaya elim gitmedi. Yüreğine sağlık, baba sevgine hayran olmamak elde değil. Allah babanıza uzun ömür versin. Saygılarımla. iyi bir hafta diliyorum.
Sil