Dışarıda
Haziran sıcağı. Gece mi gündüz mü belli değil. Baskının ve korkunun kirli
yüzünü yırtarak dolunaya karşı gülümseyen yüzler.
Sadece
şimdi değil. Bin yıllardan beri insan olmanın onuruyla varlar.
Özgürlüğün,
var olmanın, insanca yaşamanın kökleri sadece toprakta değil, içimizdedir.
Kimi
zaman sevinen, kimi zaman hüzünlenen çocuklar. Ellerinde kitaplar, yüreklerinde
umut.
Çağdaş
olmak, umutları korumak, insan sevgisiyle yoğrulmak.
Sevginin
tomurcukları olan çocuklar, umutlarımız olan çocuklar.
Bir
hiç uğruna yaşamını kaybeden bedenler.
Uzak
coğrafyalarda, yanı başımızda demokrasi, özgürlük ve insanca yaşam uğruna
direnen, ben de varım diyen çocuklar.
Bırakın
ölmesinler. Yaşasınlar. İyi birer eğitim görsünler.
Türkiye’de,
Irak’ta, Mısır’da, Afganistan’da…Her yerde. Her coğrafyada.
Afrika’da
açlıktan ölen çocuklar. Bırakın gözleri çiçeklensin onların, umut olsun, tomurcuklansın.
Yakın
ve uzak kıyılara o zaman ulaşır sevgi tomurcukları, bilindik maviliklere,
yarınlara.
Bırakmıyorlar maalesef hocam. Gözlerini hırs, kin, düşmanlık bürümüş güruhlar maalesef gençlere zulmetmekten adeta mutluluk duyan insanlığını yitirmiş insanlıktan uzak insancıklar. Zavallılıklarını bu şekilde gizleyebiliyorlar.
YanıtlaSilKaleminize sağlık,
saygılar..
"Sakın terleme çocuğum. Üşütme hastalanırsın" diyen anneler her şeyi anlatıyor zaten. Saygılar.
Silçok güzel dilekler bunlar. İnşallah..İnşallah bütün tomurcuklar mis gibi çiçekler olurlar..
YanıtlaSilİnşallah Vuslat Hanım. Geleceğimiz çocuklarımızın iyi yetişmesine bağlı. Saygı ve selamlarımla.
Sil