21 Ağustos 2013 Çarşamba

"KEMAL KILIÇDAROĞLU" FACEBOOK SAYFASI



CHP Genel Başkanı "Kemal Kılıçdaroğlu" adı ile açılmış Facebook sayfasını bilmeyenimiz yoktur. İlgili sayfayı "beğenenlerin" sayısı 1.442.885. Oldukça büyük bir rakam bu. Ve hatta her sayfanın izleyici sayısının ulaşamayacağı bir rakam.
İlgili sayfada paylaşım yapan "admin"lerin paylaşımlarına "olumlu" ya da "olumsuz" yorum yapan, düşüncelerini belirten, eleştiren ya da öven yorumlara rastlanır. Bu durum son yıllarda fenomen olan " sosyal medya" kullanıcılarının sayısı ile orantılı olarak artmıştır, artmaktadır.
Gerek Facebook ve gerekse Twitter "sosyal paylaşım" sitelerine dünyada milyarlarca insan yorum yazmakta, paylaşım yapmakta, düşüncelerini açıklamaktadır.
Bu bağlamda ilgili sayfada paylaşılan görüş ve düşüncelere zaman zaman (sıklıkla değil) yorum yapmışlığım vardır. Bu yorumlarımda ilgili paylaşıma katıldığımı belirttiğim gibi katılmadığım yönlerini de eleştirdiğim olmuştur.
Uzun bir süre ilgili sayfaya girmedim. Geçenlerde tesadüfen bir paylaşımlarına rastladım. İlgili paylaşımın altında yorumlar ve beğeniler vardı. Lakin ben ne" yorum" yazabilirdim ne de "beğeni" tuşuna basabilirdim. Çünkü "yorum" ve "beğeni" seçeneği bana kapatılmıştı. Yani kısaca söylersek ilgili sayfa yönetimince "engellenmiştim".
Kendi kendime demek ki yaptığım "eleştiri" hoşlarına gitmedi ki engellemeye kadar işi götürmüşlerdi.
Aslında yaptıkları iş önemliydi. Çünkü ana muhalefet partisinin genel başkanının adıyla sayfa açmışlardı ve paylaşım yapıyorlardı. Yapacakları her paylaşım ve yorumun dikkatle seçilmesi gerekiyordu.
Kısacası eylemleri ile söylemlerinin birbiri ile orantılı olması gerekliydi.
Oysaki yaptığım eleştiriye cevap verseler "arkadaş yazdıkların yanlış, doğrusu da şudur" deselerdi daha iyi olmaz mıydı?
Her neyse.
Aynı sayfada Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir söylemi ise şu şekilde verilmekteydi:
"İncinsen de incitme. Kimseyi incitmeyelim. Bu topraklarda sevgi de, hoşgörü de fazlasıyla vardır. İnsan sevgisi, insanların yüreklerindedir. İncinseniz de incitmeyin."
Şimdi bu söylemin karşısında şunları söylemek yanlış mı olur?
İyi dersin hoş dersin de Sayın Kılıçdaroğlu. Söylediklerinizle yaptıklarınız uyuşmuyor. Sayfanıza yaptığım yorumları beğenmemiş olacaklar ki “adminler” yoruma kapatmışlar. Kısa bir söylemle “engellemişler”.
Canınız sağ olsun. Önemli de değil.
Fakat Sosyal Demokrat bir parti olduğunuzu iddia ediyorsunuz.
Fikir ve düşüncelere saygılıyız diyorsunuz.
Demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğüne sahip çıkıyorsunuz.
“İncinsen de incitme” diyorsunuz.
Eleştirilere açığız diyorsunuz.
“gezi” eylemlerinden kendimize göre ders çıkardık. Bundan böyle politikalarımızda bunu dikkate alacağız diyorsunuz.
Diyorsunuz da diyorsunuz.
Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmıyorsunuz.
Yapıcı yorumlar, eleştiriler anlaşılan hoşunuza gitmiyor ki “eleştiri” yapanların sesini kısma, konuşturmama yolunu seçiyorsunuz.
Bir bakıma yaptığınız “karşı” olduğunuzu söylediğiniz “sansür” değil de nedir?
Unutmayın ki “eleştiriye” kapalı olan başarılı olamaz. Fikir ve düşüncelerini insanların belirtmesi “demokrasi”nin olmazsa olmazlarındandır.
Bunu adınıza “sayfa” açan yöneticilerin bilmesi lazım.
Yok, eğer bu duruma razıysanız “söylemleriniz” havada kalıyor demektir.
Söylemlerle eylemler bir bütün oluşturmalı. Hizipçilikle, eleştiriye tahammülsüzlükle bir yere varılamaz.
Hem demokratız, eleştiriye açığız diyeceksiniz. Hem de eleştiri yapılınca “çark” edeceksiniz.
Çare olarak da yorumcunun yorumuna sayfayı kapatacak “sansür” uygulayacaksınız.
Bu durum da size kim inanır?
Aslında kimi yazıların altında okuyucu yorumlarına sıkça rastlarız.
Kimi zaman “hafızayı sevmeyen”, daha doğrusu geçmişte yaşananları işine geldiği gibi hatırlamayı seven bireyler olarak öne çıkmayı kendimizce marifet sayarız.
Oysaki yazdıklarımızın, söylediklerimizin hafızamızda depoladığımız bilgi kırıntılarının, yaşam tarzımızın, gelişim ve anlayış düzeyimizin bir yansıması olduğunu aklımıza bile getirmeyiz.
Etik olmayan davranışlar topluma yarar yerine zarar getirecek. Fikir ve düşünceler enine boyuna tartışılmayacak, hatta kimileri kenara çekilecek sadece olan biteni seyredecektir.
Bu tür ve benzeri oluşabilecek olumsuzlukların yaşanmaması için yazar ve yorumcuların üyesi bulundukları platformları olması gerektiği gibi kullanmaları ve tartışmaların “tartışma ölçütü” kavramı içinde yapılması kaçınılmazdır.
Herkesin şapkasını önüne koyup bir kez daha düşünmesi gerektiği kanaatini taşımaktayım.
İyi bir “tartışma kültürü” ortamının bireylere kazandıracağı ile aksi durumu kıyaslamak ise değerli okuyuculara kalmaktadır.
İnsanı insan yapan özellikler var. Öne çıkanları ve olması gerekenleri herkes bilir. Önemli olan olmaması gerekenlerdir.
Olması gereken özellikler kaybolduğunda geriye ne kalıyor?

Yemek, içmek, uyumak…

8 yorum:

  1. Hocam kendiniz de gördünüz işte, ben biliyorsunuz tepem atınca kibarlık, mibarlık, uygarlık dinlemem basarım kalayı, bu adama da küfretmedim ama bi cacık olmayacağını, akıllı ve zeki de olmadığını hep söylüyorum, sayfanın adminlerinin alayının geri zekalı olduğuna eminim öyle olmasa vaktiyle ben de aynı sayfaya eleştiri bıraktığımda beni akp ajanı olmakla suçlamazlardı. Bu kafayla gitsinler, millet chp den kaçıyor başka partilere...kendi bindikleri dalı kesiyorlar, kendi bildiği dalı kesen de hakikaten zeka özürlüdür...
    saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjde kardeşim umarım yanlıştan dönerler. Yaptığımız yorumlar "müstear" yani "takma" adla değil. Küfür, argo, hakaret, rencide edici, küçük düşürücü v.s kelime ve/veya cümleler kullanmıyoruz. Bu şahsımıza yakışmaz zaten. Buna rağmen yapılan eleştiriye tahammülsüzlük söz konusuysa ben bu partinin nesine oy vereceğim ki?
      Saygılarımla Müjde kardeşim.

      Sil
  2. Merhabalar Hüseyin kardeşim.

    "İncinsen de incitme" gibi bir sözle ile karşılaştığım zaman hemen aklıma Osman Hulusi Darendevi'nin bir şiiri gelir. Paylaştığınız konuyla alakalı olduğu için, benim de bu şiiri burada paylaşmam da bir sakınca yoktur herhalde.

    "Sakın nefsine uyup bir can incitmeyesin
    Hüsn ü edebi koyup bir can incitmeyesin
    El ile döğseler de dil ile söğseler de
    Bin kez incitseler de bir can incitmeyesin.

    Hepsi kardeşlerindir yolda yoldaşlarındır
    Hal de haldaşlarındır bir can incitmeyesin
    Beyhude canın sıkıp insanlığından çıkıp
    Dil ka'besini yıkıp bir can incitmeyesin."

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şiir için çok memnun oldum Recep Bey. Yazıyı tamamlamış. Emeğine sağlık. Selam ve saygılarımla iyi bir hafta diliyorum.

      Sil
  3. Hüseyin hocam söylemlerinizde haklısınız..ama hangi parti böyle karşıt düşüncelere açık ki? hiçbir parti kendi düşüncelerinin dışında başka düşüncelere tahammül edemiyor..bende bunu yaşadığım için söylüyorum..her parti kendi çıkarını düşünüyor..partisine ve başkanına gelebilecek eleştirileri görmezlikten geliyorlar.. hele hele mecliste iseler bu partiler..iktidar olsun muhalefet olsun hem mecliste hem meclis dışında hemen hemen her parti maalesef işte böyle karşıt düşüncelere tahammül edemiyorlar.. iyi günler diliyorum..

    YanıtlaSil
  4. Kimseyi incitmemek mümkün olsa hayat ne güzel olurdu..Ben siyasilerden hep uzak durduğumdan ve face'den konu hakkında yorum yapamıyorum.
    Güzel yaşanmış öykülerinizde görüşmek üzere selamlar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öykülerime dönmeyi ben de istiyorum aslında. Arada bir de güncel konularda zihin cimnastiği yapmak düşünce dağarcığımızı zenginleştiriyor.
      Saygıyla.

      Sil