"Susan
birini yenemezsin!" sözü çoğumuzun
dikkatini çekmiştir. Bu sözü ilk okuduğumuzda ne düşünürüz? Sözün doğruluğunu
mu yoksa yanlışlığını mı?
Konuşan, düşüncelerini açıklayan birini yenmek mi
kolaydır yoksa susan, düşüncelerini açıklamayan birini mi? Hangisini? Söylenen
söze göre "susan", konuşmayan, düşüncelerini açıklamayan birini
yenmek zordur.
Oysa ki gelişen ve değişen dünya düzeninde susmak
kolaydır. Asıl olan konuşmak, olan bitenlere kayıtsız kalmamaktır. Susmak
kolaycılıktır. Susan birinin nesini yeneceksin? Susmayı tercih eden biri zaten
başta yenilgiyi, kolaycılığı , olan bitenleri baştan kabul etmiştir.
Her gün bir yerlerde bir takım olaylar oluyor. Terör
örgütleri yakıp yıkıyor, insanları rehin alıyor, öldürüyor. Kendi çıkarları
için diğerlerinin yaşamını hiçe sayıyor. Bu durumda susmak mı doğrudur, yoksa
terörü lanetlemek mi?
Oysaki bir söz vardır, "haksızlık karşısında susan
dilsiz şeytandır" der. Şeytanı bir yana bırakalım. Şeytanla işimiz
olmaz. Ama haksızlığa uğrayanların karşısında susmak doğru değildir. Haksızlık
yapanı, başkalarının yaşam alanına müdahale edeni lanetlemek , yapılanın yanlışlığını
anlatmak, söylemek lazım.
Fransa'da ki "Charlie Hebdo" katliamı. Karikatür ile düşüncelerini
açıklayanların katledilmesi.
Nijerya'da dinci terör örgütü "Boko Haram"ın uluslararası bir askeri üssü ele geçirmesinin
ardından Baga kasabasında en az 2 bin kişiyi öldürüp kasabayı ateşe vermesi.
"IŞID"
terör örgütünün Irak ve Suriye kırsalında yaptığı katliamlar. Ve/veya benzeri olaylara sahne olan dünyanın
çeşitli coğrafyalarında yaşananlar karşısında susmak mı yoksa insan hak ve
özgürlüklerini ayaklar altına alan, başkalarının yaşam hakkını hiçe sayarak
katledenleri lanetlemek mi doğru olandır.
Elbette doğru olan susmamak, katliam yapanları,
insanlara zulüm yapanları lanetlemektir.
Her daim doğruluk, yalınlık, akıllı hareket etmek
için, çevresine etki yapmak için, doğru ve güzel olana hayranlık duymak için,
tutkusuz bir çaba ile insanlık için, eşitlik ve adalet için bir yaşam...
Ölçüsüz davranışlardan uzak, öfke ve kinden uzak, öç
alma duygusundan uzak; yakıp yıkan, parçalayan, durmadan değişen, kendi
çıkarlarını daima ön planda tutan bir yaşam anlayışından uzak...
İnsanlık tarih boyunca trajik olaylara, dramlara,
sevinçlere, mutluluklara tanık olmuştur. Nice hayatlar bir hiç uğruna sönüp
gitmiştir.
Zalimin, haksızın
adı unutulmuştur. Lakin susmayan ve düşüncelerini açıklayan Sokrates'in,
Bruno'nun, Galileo'nun adları unutulmamıştır.
İnsanlar korkup, susmaya itiliyorlar...hele hele TSK ya yapılanlardan sonra kimse kolay kolay konuşamaz oldu, sindirildi e diktatörlüklerin amacı ve sonucu da bu zaten...
YanıtlaSilHaklısın Müjde kardeşim. Lakin korkunun kime ne faydası var ki. Korkmak derken çalıyı dolaşmak , olan bitene duyarsız kalmak manasında algılanıyor maalesef. Hukukun ve adaletin güvenilirliği çok önemlidir. Geçmişte yapılanların yanlışlığı bir bir ortaya dökülüyor. Ne denir ki. olan biteni herkes okuyup, görüyoe zaten. Yorum için teşekkür ederim. saygılarımla.
SilSusmamak dogru tabii ki ancak susmamanin cok kesin bir sarti var: Cesaret!
YanıtlaSilAdaletin olmadığı yerde cesaret ne işe yarar ki. Önce adalet. Önce insan haklarına saygı. Yorum için teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum.
SilÖncelikle yaptığım bir hatadan dolayı Sayın "Bağımsız Yazar" dan özür dilemem gerekiyor. Sayın yazar iki yorum yapmıştı. Birini silmişti. Silinen yorumunu sileyim derken sonradan yazdığını da sildim. Bu hatadan dolayı kendisinden özür diliyor; yazdığı yorumun msn adresine düşen kısmını tekrardan burada yayınlıyorum .
YanıtlaSil"Bağımsız Yazar "SUSAN BİRİNİ YENEMEZSİN!" kaydınıza yeni bir yorum yaptı:
önceki yorumu sildim çünkü bazı kelime yanlışı olmuştu..neyse devam edeyim..siz olayların iyimser tarafına bakmışsınız..terör her yerde terördür..elbetteki susmamamız gerekiyor..ama susmamamız gereken başka şeylerde var..mesela terörü kuran,besleyen ve organize eden devletlere karşıda sesimizi çıkarmalıyız..fransanın tarihi hep başka ülkelerin özellikle de ortadoğu ve afrika ülkelerinin terör örgütlerini desteklemekle ve oralarda milyonlarca insanın katledilmesiyle doludur..ve fransa devleti bu katliamları şimdilerde bile yapmaya devam ediyor..kimse bunlara ses çıkarmıyor ama fransada olay ceyran edince herkes ses çıkartımaya başlıyor..bu çifte standarta sessiz kalmakta insanlık dışı bir uygulamadır..terör örgütlerinin hayat bulması,devletlerin mafyalaşmasından dolayı olmaktadır..devletler mafyalaşmayı bırakırsa,terör bu şekilde hayta bulmaz..katliamlar olmaz..
Bağımsız Yazar tarafından HÜSEYİN GÜZEL bloguna 10 Ocak 2015 09:42 tarihinde gönderildi.""
Sayın; Bağımsız yazar kardeşim.
SilYazdıklarınıza aynen katılıyorum. Fransa'nın emperyalist isteklerini ve bu yönde Asya, Afrika, Amerika ve Okyanuslardaki adalarda sömürge zihniyeti ile yaptıklarını da elbette biliyoruz. Burada söz konusu olan Fransa değil. Bu başka bir ülkeye de yapılabilirdi. Söz konusu olan düşüncelerini açıklayan bir grup karikatürcünün uğradığı katliamdır. Burada katliama karşı alınan tavır söz konusudur. Fransa söz konusu değildir . Katliamın Fransa topraklarında yapılması sonucunda, eee Fransa da ak kaşık değildir diye düşünmek yerine ben katliamı yapan zihniyete karşı susmamak gerektiğini yazmaya anlatmaya çalıştım. Yoksa elbette sizin değerli yorumunuza katılıyorum. Yorum için teşekkür eder saygılar sunarım.
elbetteki aynen size katılıyorum sayın hocam.. fransız halkının ne günahı olabilir ki..ortalığı karıştıran hep devletlerin kendisi..benim anlatmak istediğim şey,halkların terörü doğuran,besleyen ve onları yönlendiren ülke devletlerine karşıda sessiz kalmaması gerektiğini ima etmekti..yoksa sizin dediklerinize bende aynen katılıyorum..eğer halklar,toplumlar terörü besleyen devletlere özellikle de kendi ülke devletleri ise buna sessiz kalmamalıdır..sessiz kalmaları halinde ,terör daha çok beslenir,kuvvetlenir ve işte böyle maalesef halklar,toplumlar üzerinde üzücü terör olayları yaşanmaya devam edebilir..
Silayrıca yorumu tekrar yayınlamışsınız :)) gerçi buna gerek yoktu ama gene de teşekkür ederim..iyi günler dilerim..
Sayın, Bağımsız yazar
SilSayfama yaptığınız değerli yorumlarınız için size teşekkür ediyorum. Görevimiz yapılan eleştiri ve yorumları okuyucuya ulaştırmaktır. Bu bağlamda okuyucu yazılanları ve yapılan eleştirileri okumakla bir fikir edinecektir. kendi düşüncesini oluşturacak, sorgulayacaktır.
Sevgi ve selamlarımı iletiyorum İyi bir pazar tatili geçirmenizi diliyorum. Saygılar.
"İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır" diye bir atasözümüz var bilirsiniz. İnsanlar, toplumlar, devletler zulme karşı birlikte gür sesle karşı çıkmalı. Sadece kendinde olduğu zaman değil. Kaldı ki insanlığın hak ve hukukunun değerinin ön planda olduğu sanılan Fransa gibi bir devletin bu duruma düşme sebebine şöyle bir dönüp bakmalı kendini irdelemeli. Ayrıca özgürlükler karşılıklı saygı çerçevesinde olduğu zaman anlamlıdır. Kimse kimsenin kutsal saydığı değerlere hakaret etmeye aşağılamaya hakkı yoktur. Sonun böyle olması elbette beni üzmüştür. Ancak yine insan her yerde aynı insandır. Bu gün Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de ve ne acıdır ki; Doğu Türkistan'da yüzlerce masum insanlara yapılan katliamlara sesiz kalınmakta. Kimse parmağını bile kıpırdatmamakta. Yanlı olmamalı dünya düzeltilmek isteniyorsa bir bütün olarak ele alınmalı değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Emeğinize sağlık Hocam.
YanıtlaSilSaygılar sunuyorum.
Her daim olduğu gibi katkısı azımsanmayacak kadar çok olan yorumunuz için teşekkür ediyorum. Saygılarımla.
Sil