Zamanın yıpratıcılığı eskisinden daha fazla. Elektronik
haberleşme araçlarının hızı da. Ülkenin ve dünyanın sorunları da eskisi gibi
değil. Elbette sorunları yerinde görüp öğrenmek, yöre insanıyla tanışıp
görüşmek, coğrafyasını solumak önemli. Çeşitli coğrafyalarda yüzyılların
imbiğinden süzülüp gelmiş kadim kültürleri gelecek yüz yıllara bırakmak için
gezip görmek, sahip çıkmak lazım. Halkların sorunsuzca bir arada kardeşçe
yaşaması geçmişe ve geleceğe sahip çıkmasıyla mümkün.
Her yüz yılın kendine özgü sorunları her daim
olmuştur. 1915 yılında Sarıkamış Harekâtında kaybedilen on binlerce askerin
akıbeti Enver Paşa tarafından halka söylenmemişti misal. Birinci ve ikinci
dünya savaşlarında yaşanan bilinmezlikler. Sömürge yöntemleri ile ekonomisini
ayakta tutmaya çalışan ülkelerin sömürgeleştirdiği yoksul ülkelerde yaptıkları.
Sibirya'nın soğuğunda sürgünde olanlar ile Afrika'nın sıcağında altın
madenlerinde can verenlerin dramı. Hitler'in gaz odalarında ya da Şilili
diktatör Pinochet'in işkencelerinde yaşamını yitirenler. O kadar çok ki.
Hangisini sayacaksın. İhtimaldir ki benzeri onlarca yaşanmış gerçekleri halk ya
öğrenememiş ya da çok geç öğrenmişti.
İnsan zekası haber almanın üstesinden geldi. Önce
gazete sonra radyo yayınları başladı. Gerçi ilk etapta herkesin radyosu yoktu.
Radyo haberlerini dinlemek için köy odasında toplanılırdı. O yıllarda bugünkü
gibi hızlı haber alma olanağı olmadığı için, ülkelerin sorunları vatandaşları
tarafından ya sonradan öğrenilirdi ya da hiç bilinmezdi. Kırsalda radyo
haberlerinin alternatifi de yoktu.
Kapitalist sistemin önceliği insan değil paradır.
Enerji ve maden kaynaklarıdır. Kendi
çıkarı için emperyalist ülkeler diğerlerini yok sayarlar. Bölüp yönetmekte
ustadırlar. Bugün Ortadoğu bataklığında yaşananların emperyalist ülkelerle
ilişkilendirilmesi, bölgenin sahip olduğu enerji kaynakları ile açıklanabilir. Bölge
ülkelerinde her dönemde bir Arabistanlı Lawrens olmuştur.
Aydınlığa, sanata, kültüre, uygarlığa susamış, silahların gölgesinde giderek
yoksullaşanların; talancı, yalancı, soyguncu, baskıcı, acımasız yönetimlerin
elinde ne hale gelebileceğinin görüntüleri ekranlarda.
Bugün yaşanan sorunlar dün yok muydu? Elbette vardı.
Belki daha da ağırı vardı. Savaşların uzun yıllar sürmesinin yanı sıra; tedavi
edilememesi sonucu cüzzam, veba, çiçek gibi hastalıkların pençesinde can veren
yüz binlerce insanın varlığı düşünüldüğünde her dönemde sıkıntı yaşandığı
görülmektedir. Lakin o yıllarda bugünkü gibi iletişim araçlarının yaygın ve
hızlı olmaması ya da hiç olmaması nedeni ile başka topraklarda meydana gelen olayları uzun süre
duymak, bilmek olanaksızdı.
İletişimin bu denli yaygın olması yoksullaşan,
çaresizliğin pençesinde kıvranan insanları bilinçlendirmekte, sorunlarına sahip
çıkmasına vesile olmakta mıdır? Akıtılan kanları, kirli çıkar ilişkilerini, rantı, soygunu,
terör olaylarının nedenlerini; bataklıkta debelenenlerin yüz yıllar öncesinde
kaldığını düşündüğümüz yöntemlerle insanları boğazlamasını, katletmesini sorgulanmakta
mıdır bilinmez.
Bilinen bir gerçek var ise o da vahşet ve güç
göstergesinin savunmasız insanların sırtında boza pişirmeye devam ettiğidir.
İletişim ağı bu denli yaygın değilken dünyada olup biten onca felaketin, onca olumsuzluğun hemen farkında değildik. Ya da neyi ne kadar öğrenmemiz istenirse o kadar biliyorduk. İletişimin gücü fark edildiği anda yasaklar başlıyor günümüzde de. Dünya büyüdü, alan küçüldü. "Biri bizi gözetliyor" formatında oyunlar insanları alıştırıyor da.Özel hayatlar pervasızca sergileniyor. Güç ve para kimdeyse onun sesi daha çok çıkıyor.
YanıtlaSilMakbule Hanım, yorumunuzda dile getirdiğiniz gerçekleri yadsımak olası değil. Bu konuda yazacak o kadar çok şey var ki aslında. İletişim özel hayatı hallaç pamuğu gibi atıyor ne yazık ki.
Silenerji ve maden kaynakları..ülkelerin zenginlik kaynağıdır..bir o kadarda güç simgeleridir..bu kaynaklara sahip olanlar,devletin gücünede sahip olmuş oluyorlar..maalesef türkiyeyi buna örnek verebiiriz..
YanıtlaSilEnerji kaynaklarının varlığıdır ki savaşlara, kumpaslara, rantlara, dalaverelere, üç kağıtçılığa, emperyal çıkarlara hizmet ediyor.
Sil