Şu son aylarda yaşananlar insanlarda var olan güven
olgusunu yok etti. Güven yoksa yapılanların inandırıcılığı kalmaz. Güven duyma
isteği başkasından insanca muamele görme algısının ilk basamağıdır. Kaybolursa
tekrar kazanmak zordur.
İnsanlar arasında sürüp giden diyalog yok
olmamalıdır. Yalana başvurulmamalıdır. Hiç kimse küçümsenmemelidir. Hiçbir
insan her ne sebeple olursa olsun ötekileştirilmemelidir. İnsana saygı bunu
gerektirir. Demokratik kurallar bağlamında kabul gören insan haklarının da
gereği budur.
Aslında yanlışı yapana yaptığını kabullendirmek
mümkün değildir. Çünkü yaptığının doğruluğuna inandırılmıştır. Şartlandırılmıştır.
O doğrultuda eğitim almıştır. Soyut düşünmektedir. Kabul ettiği düşünce ve
ideolojiden farklı bir şeye inandırmak zordur.
Yanlışın kabul görüldüğü, gerçeğin hiçe sayıldığı
bir ortamda var olmak kolay değildir. Herhangi bir konuda önyargılı olmak doğru
değilse, gerçeği saptırmak da doğru değildir.
Her olay mutlaka bir sonuç doğurur. Etki tepki
meselesidir bu. Olayın mahiyetine göre gösterilecek tepki ya da kabul durumu da
önemlidir. Toplumun kabullenmeyeceği bir yaklaşımda bulunmak elbette beraberinde
tepkiyi de getirecektir.
Durup
dururken de tepkiye neden olacak yaklaşımlardan kaçınmak toplumun algısı ve
güven içinde yaşaması için önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder