Günümüzde koca bir köy
niteliği ağır basan dünyamızın değişik bölge ve coğrafyalarında yaşanan
olaylara bakıldığında olayların oluş ve gelişim biçiminin birbirinden farklı
özellikler gösterdiğini görmek mümkündür.
Bir bölge veya ülkede
oluşan bir sorun ile diğer bir bölgede oluşan sorun arasında yaşanılan
coğrafyanın jeopolitik konumu, ekonomik özellikleri, kültürel yapısı, eğitim
durumu ve algılama sorununa bağlı olarak farklılıklar görülür.
Yani Amerika’da görülen
olay ve sorunlar ile Asya veya Afrika ülkelerinde görülen olay ve sorunlar
birbirinden farklıdır. Ve hatta insana verilen değer bile farklıdır.
Gelişmişlik düzeyi
olayların oluş ve sonuçlarında etkilidir. Ve hatta olayın sonuçlanmasında da bu
nedenle farklılık görülebilir.
Günümüzde başta
Afrika’nın kimi ülkeleri olmak üzere farklı coğrafyalarda süren savaşlar ve iç
çatışmalar söz konusudur. Bu çatışmalarda en çok etkilenen ve zarar görenler
ise hiç kuşkusuz çocuklardır. Yaşamının baharında, karar verme ve çevresini
algılama yetisini kazanmaya çalışan çocuklar istedikleri değil, istemedikleri
olayların içine itilmektedirler.
Somalili gemi
korsanları içinde, elinde kendi boyundan büyük silah tutan çocukları görmek,
Somali gibi az gelişmiş ve yoksullukla boğuşan ülkelerin sosyal yapısı hakkında
bir fikir vermektedir. Kaldı ki Afrika’da yaşam koşullarının ve ekonominin
açmazları, açlık ve yoksulluğun ulaştığı boyutlar karşısında bu çocuklar
kendilerine daha iyi yaşam koşulu vaat eden gruplarca kolayca kandırılabilmektedir.
Afrika’da yerel
isyancılarının arasında on binlerce çocuk askerin savaştığı bilinmektedir.
Sadece Kongo’da üç binden fazla çocuğun silahlı gruplarca kullanıldığı tahmin
ediliyor. Afrika ülkelerinde hükümet güçleri ile isyancılar arasında süren
çatışmaların yol açtığı insanlık dramlarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Afrikalının bildik zor yaşam koşullarına birde çocukların dramları karışıyor.
Demokratik Kongo
Cumhuriyeti’nde ordu ile General Nkunda önderliğindeki isyancı gruplar arasında
kıyasıya bir mücadele var. Bu mücadelede isyancıların ihtiyaç duyduğu silahlı
isyancı ihtiyacının temin edilmesi amacı ile değişik yöntemlere başvuruluyor.
Aileleri korkutma, çocukları kaçırma, tecavüz gibi tehditlerle çocukları
isyancılar arasına “çocuk asker” olarak katılmaya zorluyorlar.
İsyancı General
Nkunda’ya bağlı silahlı gruplar, 15 yaşındaki Patrick’i annesi için sabun
almaya çıktığında kaçırdılar. Kısa bir eğitim sonrasında eline bir makineli
tüfek verildi ve cepheye sürüldü. Bir şekilde isyancıların elinden kurtulan
Patrick Doğu Kongo’nun Goma şehrinde bir rehabilitasyon merkezinde kalmakta ve
nasıl kaçırılıp asker haline getirildiğini şu şekilde anlatmaktadır. “ Okuldan sonra annem çamaşırları yıkamak için gidip sabun almamı
istedi. İsyancılar beni yoldayken buldu ve çantalarını taşımamı emrettiler. Eve
gitmeyeceğimi, artık bir asker olacağımı söylediler. Onlara çok genç olduğumu,
evin tek oğlu olduğumu ve anneme yardım etmem gerektiğini söyledim. Ama elimden
başka bir şey gelmedi. Kendilerini reddedenleri hemen öldürdüklerini
duymuştum.”
Patrick sonuçta
onlarca çocuğun bulunduğu bir isyancı kampına götürülmüş ve bulunduğu yerin
yanı başında kurulu bir sahra hastanesinde yaralı çocukların tedavi edildiğini
görmüş. Yetersiz beslenme koşullarını bir yana bırakırsak geceleri yağmur,
çamur demeden iklim koşullarının acımasızlığına açık bir şekilde uyumuş ve
çatışmalara katılmıştır. Eğitimden arta kalan zamanlarda kız ve erkek
çocukların yaralıların bakımı ile görevlendirildiklerini anlatan Patrick “Bize nasıl ileri koşacağımız, silahı nasıl tutacağımız ve düşmana
nasıl ateş edeceğimiz öğretildi. Çok yaralı vardı. Suratına kurşun yemiş
olanlar, kolunu kaybetmiş olanlar ve ölenler. Çok korktum ve yakında onlardan
biri olacağımı biliyordum” Eğitiminin beşinci gününde
eline silah verilen ve savaşmaya gönderilen Patrick“ Oraya gidersem
öleceğimi biliyordum, ancak bunu yapmak zorundaydım. Geri dönsem beni kendileri
vururlardı.” Sonunda komutanına lavaboya
gitmesi gerektiğini söyleyecek, çalılığa varınca da, silahını atıp üniformasını
yırtarak BM’in yakındaki bir karakoluna kaçacaktır.
Patrick kaçabildiği ve
savaşın acımasızlığından kurtulduğu için şanslı. Silahlı isyancıların elinde
bulunan on binlerce çocuğun geleceği ve akıbeti belirsiz. Patrick artık ailesinin
yanına bile dönemeyecek. Dönerse isyancılardan kurtulması imkânsız.
Savaşların acımasız
yüzü bu. Ne çocuk dinler ne yaşlı ne varlıklı nede yoksul. Amacına ulaşmak için
önüne gelen her şeyi yerle bir eder ve savaş makinelerine kurban verir.
Dünya coğrafyasında
yaşayan ve filizlenmek için zemin arayan tüm çocukların olması gereken yaşam
koşullarına kavuşmaları ve İyi bir eğitimle kültür birikimlerini geliştirmeleri
gerekir. O birikimlerini insanlığı karanlığa götürmek için değil aksine
insanlığın yaşam koşullarını düzeltmeleri için kullanmaları gerekir. Eli silah
tutan çocuk değil eli kalem tutan, aydınlık yüzleri güneşe dönük çocukların var
olması dileğimizdir.
Geleceğimiz
çocuklarımızdadır. Geleceğimizi şekillendirecek olan çocuklarımıza üretimi ve
insanî anlayışı öğretmeliyiz. Barış için onları şekillendirmeliyiz. Her nerede
olursa olsunlar “çocukların tümü bir çiçektir.”
Açlık ayrı bir gerçek terör için kullanılmışlık maalesef.. gerçekten tüm çocuklar çiçektir ama bazılarını solduruyorlar, öldürüyorlar..
YanıtlaSilDoğru dersin VuslaT kardeşim.
SilÇocukları soldurmamak, geleceklerini karartmamak için tüm insanlığın mücadele etmesi lazım.
Saygılar.
Şu dünya yok yok şu insanoğlu ne acımasız yahu:(((daha önce de okumuştum bu konuda yazılar, çok üzülmüştüm, epeydir unuttuğum bir konuydu sizin sayenizde yeniden hatırladım...pkk'da da böyle çocuk yaşta (hatta 9 yaşında ) zavallılar varmış, büyüklerine acımıyorum hiç ama 9 yaş ne ki? Yazık kandırıyorlar işte...:(( silah şirketlerinin tümünü yerle bir edip, tek silah kalmasa bu çocuklar da kurtulur, savaşlar da olmaz ama ne hayal!! Elinize sağlık bu çok önemli bir konu...pek değinen de olmuyor hocam ilk siz değindiniz..
YanıtlaSilGerçekleri bir anlayabilsek keşke.
SilŞu yazdıklarını bir kavrayabilsek.
Teşekkürler Müjde Hanım.
Şu fotoğraftaki çocuğun gözlerindeki çaresizlik:((( çok üzücü ya tekrar baktım da daha doğrusu insan bakamıyorum rahatsız oluyor çaresizlik bizde de var ne yapabiliriz ki? Hiç! Silah tüccarlarına karşı!!
YanıtlaSilAklıma geldi hocam izlemediyseniz henüz (madem meraklısınız konuya diye yazmak istedim) televizyona bazen gelir Savaş Tanrısı diye bir film... bu silah tüccarlarının hayatıyla ilgili çok da sürükleyici ve gerçek bir silah tüccarının anılarından yola çıkılmış...başrolde Nicolas Cage vardı, ağzım açık izlemiştim...hatta her gelişinde izlerim..sağlıcakla kalın
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sava%C5%9F_Tanr%C4%B1s%C4%B1_(film)
film hakkında azıcık bilgi için link de yazdım
Teşekkürler Müjde hanım kardeşim.
Sil