7 Nisan 2025 Pazartesi

SÖYLENECEK ÇOK ŞEY VAR


 Eskiden yoksula yardım edilir, halı hatırı sorulurdu.

21.yüzyılın ilk çeyreğinde, paranın hükmü geçiyor.
Paran varsa adamsın, yoksa Nasrettin Hoca'nın kürksüz halisin. (Hoca bir gün kaftanını giymeden bir davete gider. Kimse ilgilenmez. Hoca dönüp kaftanını giyip gider. Bu sefer herkes hocayı buyur eder.)
Durum bu.
Geçelim,
İnsanlığın geleceği parada değil oysa ki.
İnsanlığın geleceği, huzurda, eşit paylaşımda, aç açıkta kimsenin kalmamasında, doğaya sahip çıkılmasında.
Geçmiş neden aranıyor.
Çünkü,
Doğa bu kadar tahrip edilmemişti.
Her şey çoğunlukla doğal hali ile vardı.
Bizler bozduk o düzeni.
Beton yığınları arasında nefes almaya çalışıyoruz.
Her gün hastaneler dolup taşıyor.
Söylenecek çok şey var,
Lakin,
"Söylesem kar etmiyor, söylemesem gönül razı değil " diyen erenler de yok artık...

UMUTLARI UÇURSA YARINA DOĞRU


Kadınlara yapılan şiddet hız kesmeden devam ediyor
Kaburgası kırılan,
Kurşunla vurulan,
Yüzü moraran kadınlar
Kerpiç evlerde,
Gecekondularda,
Apartmanlarda
Dört duvar arasında tutsak kadınlar.
Sabahın alacakaranlığında,
Hep soğuk sokaklar, soğuk binalar,
İlk kez bu denli üşüyorum ben.
Ve uykusuz gözleri, ağarırken tan
Kurtuluyor Ayşe en sinsi tuzaktan.
Bir adam nefret içinde, yüreği buz
Bir kış rüzgârı gibi acımasız.
Yorgun bir fırtına
Umutları uçursa yarına doğru
Bin yıllık korkuları yok etse yeniden.