Bir beyaz saçın içinde, karşılaştığımız çok insan vardır.
15 Eylül 2024 Pazar
HAYAT ACIMASIZDIR
Bir beyaz saçın içinde, karşılaştığımız çok insan vardır.
11 Eylül 2024 Çarşamba
ÇOCUKLARIMIZ
10 Eylül 2024 Salı
YAŞANANLAR YENİ BİR ŞEY DEĞİL
Yaşananları akıl süzgeciyle tartan Recep zayıf
karakterli insanların yönetilebilir olduğunu düşünüyordu. Kısık bir sesle:
“Vicdanların
sustuğu yerde, adaleti sağlamak kolay değildir. İyilik iyiliği getirir. Kötülük
kötülüğü. Doğru doğruyu getirir, yanlışta yanlışı. Lakin kötülükten ve
yanlıştan uzak durmak için iyilerle ve doğrularla birlikte olmak gerekir!”
“Bunca
yaşanmışlıkları gözlemliyoruz, okuyoruz, duyuyoruz. İyi ve doğruyu ayıklayıp
benimsemek kolay değildir. İnsanın erdemli ve onurlu olması gerekir.” diye söylendi Altay.
Gözlerini sıra sıra duran çınar ve
meşe ağaçlarına; dalları akşamın alaca karanlığına bürünmeye başlayan, etrafına
güzel kokular saçan akasya ağaçlarının uzayan gölgesine bakarak ağır aksak
konuştu Mehmet amca:
“On
binlerce yıl önce Afrika kırsalında ayağa kalkıp yürümeye başlayan insan aynı
zamanda var olma mücadelesine de başlamıştır. Lakin insanın ‘saf çağı’
dediğimiz o çağda paylaşım esastı. Derleyici ve toplayıcı olan insanlar
bulduklarını paylaşıyorlardı. Bu bağlamda aralarında rekabet yoktu. Şimdi bile
Afrika’nın kimi ormanlarında yaşayan yerli halk ve Amazon ormanlarında yaşayan
toplumlar, Hint Okyanusunun kimi adalarında modern toplumlardan uzak yaşayan
kabilelerde hala bu paylaşım söz konusudur. Adalet onlarda kendiliğinden
oluşmakta, sorunlar görülmemektedir. Modern toplumlarda ‘ben’ merkezli
anlayışın yanı sıra kapitalist düzenin insanın insanı yok saymaya başladığı
anlayışı ne zamanki palazlandı işte var olan sorunlar o zaman başladı. İlkel
toplumlarda ne zamanki paylaşım azalmaya, toplumlar kutuplaşmaya başladı işte
tam da o andan itibaren sorunlar giderek artmaya başladı. Yaşananlar yeni bir
şey değil. Geçmişin külleri üzerinde yoğunlaşmakta ve zihinleri meşgul
etmektedir.”
Doğru söylüyordu Mehmet amca. Doğrusu insan farklı anlayışları düşünmekten kendini alamıyor.
NOT: Yazmakta olduğum "Bozkırda Akan Irmak " çalışmamdan bir bölüm //Sayfa/:188
4 Eylül 2024 Çarşamba
O İNCE ÇİZGİDE
Penceremden o vakitsiz karanlığı
seyrediyorum,
Göğsümün sol yanında ağır bir
sızı.
Öfkeyle karışık bir hüzün
Kahrolası bir acı.
Dağlarla çevrili dört duvar
arasında
Güneşe doğru
Serçelerin havalanışı
Sanki bir öfke yangını.
Solgun, çaresiz ve hüzünlü
Yüreğimdeki aşk
Sanki dumanlı bir hatıra.
Doğmadan titrek sahillere henüz,
İnerken uzaklardan uçurumdan aşağı
Kaybetme gözlerindeki ışık
dalgasını
Bir gün yıldızlara ulaşacak,
Zalim yüreklere inat.